BANA YARDIM EDER MİSİNİZ?
Yazdığım yazılardan dolayı, siz okuyucularım tarafından aldığım övgü dolu sözleri memnuniyetle kabul ediyorum. Sizlerden aldığım destekle ‘çocuk eğitimi ve çocuk psikolojisi’ içerikli yazılarıma devam edeceğim.
Yaşanabilir toplumların, iyi eğitim almış bireylerden oluştuğunu hatırlayalım. Çocuklarda toplumun en küçük parçalarıdır. O halde çocuklarımız her yönüyle iyi eğitilmelidir!
Sizlere, çocuk eğitimini etkileyen ‘AŞIRI HAREKETLİLİK ’konusundan söz edeceğim.
Yaşıtlarına göre bazı çocuklar, aşırı hareketli olabilirler. Bunun birçok nedeni olabilir. Psikiyatrik durumlar, soya çekim gibi örnekleri çoğaltabiliriz.
Ailelerin, yanılıp da söylemekten çekindikleri, bazen övündükleri; ‘Hiperaktiftir benim çocuğum’ dediklerini duyar gibiyim. Ezberleri bozmak lazım. Çocuk, aşırı hareketliliğinde yer, zaman ve ortam tanımıyorsa, buna dikkat eksikliği de ekleniyorsa ‘ Kesin olmamak şartıyla’ hiperaktivite tanısı konulabilir.
Aşırı hareketlilik nasıl ve ne zaman ortaya çıkar? Çocuk devamlı kıpır kıpırdır. Yerinde duramaz. Bitmez tükenmez bir enerjisi vardır. Okula başladığı sırada belirginlik kazanır çoğu defa. Aile bu durumları görmezden gelir. Bazen memnundur da, ta ki çevresi ve öğretmeni çocuktan yakınana kadar.
Çocuğun sosyal ilişkileri bozulmaya başlamış, derslerdeki başarı oranı düşmüşse; ilaç ve diğer tedavi yollarına başvurma zamanı gelmiş demektir, amaç çocuğun geleceğini karartmamaktır.
Çocuğun, sıkıntı ve problemleri ve bazı psikiyatrik durumlarda aşırı hareketlilik artışı olabilir. Bu durumlarda altta yatan sıkıntı ve stresin etkilerine çare bulunduğunda hareketliliğinde azalma görülecektir. Bu çocukların anne ve babalarının çocukluk dönemlerinde de aşırı hareketlilik öyküsü gözlenebilir.
Çocuğun psikososyal gelişimini iyi yönlendirmek isteyen ailelerin olaylara sakin yaklaşmaları gerekir. Eleştirilen, sosyal ortamlardan dışlanan çocuklar, psikiyatrik oluşumlar içinde yer alacaklardır.
Aşırı hareketli çocuklara; Bir: aileler olaylara sakin yaklaşmaları, İki: Sportif faaliyetlere kendi rızalarıyla yönlendirmeleri, Üç: Çevresinde faaliyet gösteren, güzel sanat etkinliklerinde yer almalarını sağlamalarını, Dört: Enerjilerini ,hobilerine yönlendirmeleri, gerekecektir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite durumlarında vakit geçirmeden tedavileri sağlanmalıdır.
(‘Çocuklarınızı kolundan tutmayın, yolda tutun.’ Oğuz SAYGIN.)
Hoşça Kalın Çocukça Kalın…..!
İ.ALTOK
Sayın İsmail bey en güzel konuyu işliyorsunuz aslında.Geleceğe güvenle bakan bir toplum istiyorsak çocuklarımızın küçük yaşta eğtiminden başlamak gerekiyor. Bu konuda çok değerli fikirlerniz ve tecrübelerinizle ortaya koydğunuz yazınızı çok değeli buluyorum. Ağaç yaşken eilir sözü ile bunu pekiştirmek istiyorum.Kaleminize sağlık. Yüreğinize sağlık bu yazılarınızın devemını can-ı yürekten istiyorum. SaygilaımlaVeli Özcan Afacan