BAYRAMA BİR KALA….
Bayramlar, insanların sevdikleriyle kucaklaştığı hasret giderdiği, aile büyüklerinin mezarlarının ziyaret edildiği yegâne buluşmalardır. Bu bayram bir de bırakın evlerini, yurtlarından kaçarcasına ülkemize sığınmış insanlar var. Suriyeli kardeşlerimiz.
Medyada çıkan ve bazı muhalefet yapan insanların tek dayanağı olan bu bölgeye 400milyonTL aktarıldığı ve bütçe açığının buna bağlanması için yalan siyaset yapanlar var. Peki devlet bu parayı bugüne kadar neye harcamış;
AFAD Verilerine göre 103 891 Suriyeli mülteci var. Bu kardeşlerimiz için kurulmuş 13 çadır kent, 1 geçici kabul merkezi ve 1 adet konteynır kent bugün itibariyle bu vatandaşların güven içinde yaşamasını sağlıyor. Hatay’da 5 adet, Şanlıurfa’da 2 adet, Gaziantep’te 3, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Adıyaman’da 1’er tane olmak üzere 13 çadır kent. Kilis’te de 12bin kişilik bir konteynır kent var. Bunların nüfus olarak en kalabalık olduğu yer 19bin kişi ile Antep. Şanlı, yurdu için savaşmış komşusuyla zamanında düşmana göğsünü siper etmiş Gaziantep var. Bir seneyi aşkın süredir devlet bu kişilerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Bakın 103 891 kişinin sadece günlük 2,5TL’den üç öğün yemek yediğini varsaysanız bu 98 400 537 TL yapar. Bugün KKTC’ye su götürebilmek adına Anamur’dan başlayarak denizin 250 metre altından 80KM uzunluğunda ki boru hatta için T.C toplam 782 504 000TL bir yatırım yapacak. Bence insanların yaşamasını sağlamak için bu verilen paranın yanında bir hiç olarak kalmaktadır.
Bugün ölüm orucunda olanlar için insanlık dersi vermeye çalışanlar, bayramı nasıl kutlayacaksınız diyenler, medya sessizliğini koruyor diyenler ki medyayı insanların yazdıkları köşe yazıları ve haberler oluşturuyor (PKK’ya bağlı terör örgütü üyesi oldukları için hapisteler ve asıl istekleri Öcalan’ı hapisten çıkartmak) Suriye konusuna gelince ne hikmetse san ki çok yanlış yapılmış, ülkenin prası hortumlanmış gibi bir tavır içine giriyor.
Şurada öncelikle anlaşmak gerekir. Suriye’den kimse şu mübarek bayram gününde “Aman Türkiye bizim için bir şehir kuruyor, koşalım gidelim orada keyfimize bakalım” demiyor. O insanlar arasında kardeşi iç savaşta ölüp mezarı bile olmayanlar, bayrama tanınmayacak şekilde yanan çocuğunun yüzü aklına gelerek girmek zorunda olan anneler, orduda kendi vatandaşına kurşun sıkamadığı için vatan haini ilan edilen ve kaçmak zorunda kalan vatandaşlarla dolu bir kamptan bahsediyoruz.
Sapla samanı karıştırmamak gerekir, büyük devlet ise Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’ye yaptığı yatırım nasıl kimsenin gözüne batmıyorsa burada yapılan yardım da batmamalıdır. Büyük devletin gereği nerede ihtiyaç duyan bir ülke varsa onun yanına koşmaktır. Amerika bunu bizim burnumuzun dibine gelerek çokça yaptı. Kaldı ki A.B.D bütçe açığını bizim ülkemiz kamu kurumunda çalışan insanlar 3 sene hiç maaş olmasa kapatamaz. Peki, bu ülke bu kadar mali tablosu sıkıntılıyken neden yaptı bunu hiç düşündünüz mü? Amerika neden hiç yıkılmıyor? Neden hep bir güven ve yardım sembolü olarak gösteriliyor ve görülüyor? Bu sorunların cevaplarını ilk önce kendimize vermemiz gerekmektedir.
Herşeye rağmen hepimizin birlik ve beraberlik içinde nice bayramlar geçirmek dileğiyle.
D. Uğur TURAN
Uluslararası Ticaret Danışmanı.