Değerli Bolulu hemşerilerim,
Birçoğumuz israf ve marka konusunda hassastır. Ben bu yazımda içim yanarak yapılan israflardan, vurdumduymazlıklardan bahsetmek istiyorum.
Bizler çalışan insanlarız ve sadece bizim departmanımızda 70-80 kişi ile çalışan bir bölümüz. Bir otel işletmesinde tüm departmanlar bu tabi ki otelin büyüklük durumuna göre personel sayısı değişir. Genelde otel personelleri de yemesi içmesi otel lojmanında konaklaması iş üniformaları ve özel kıyafetleri otel çamaşırhanesinde yıkanmaktadır.
Otelde konaklamayan personeller ve idari personel içinde şehir ve bölgelerine göre dağıtım yapılmakta servis verilmektedir. Ben öncelikle kendi basınımızda da olduğumuz idare ettiğimiz ve yönettiğimiz otelimiz personelinden israf konusunda ne kadar duyarlıyız onu size aktaracağım.
Hemen hemen bütün ihtiyaçları otel tarafından karşılanan çalışanlarımız sabah kahvaltısı , öğle yemeği ,akşam yemeği , gece çalışan personele de sıcak yemek veya isteğe göre sıcak sandviç veya soğuk sandviç verilmektedir. Biz bunu hizmet departmanı olarak bu çalışanlarımıza severekten bu hizmeti karşılıyoruz ama ne yazık ki ya yemekleri beğenmezler ya sandviçin içine konan ızgara etidir, değişik kaşardır, beyaz peynirdir. Çünkü burada bir hizmet vardır, değer vardır. İçlerinden bir iki kişi çıkarak ben beğenmedim yemem gibi söylemler olmaktadır.
Otelde hiçbir zaman personel yiyeceğinden kısıntı yapılmamaktadır. Personel menusu yazılmadan önce insan kaynakları tarafından bütün departmanlar tarafından istekler belirlenir. Mutfak idaresine bu isteklerde göz önünde tutularak menü oluşturulması hakkında bilgi verilmektedir.
Değerli okurlarımız ve ekmeğini çalışarak kazananlar hiç düşündünüzmü bizi nasıl çalıştırıyorlar, nasıl para kazanıyoruz? Ekmek bu kadar ucuz mu? Bu kadar çalışanımıza verilen değer bu kadar ucuz mu?
Turizmde çalışan dostlarım, biz biliyoruz ne kadar zorluklarla evimize bir dilim ekmek parası kazanmak için çektiğimiz zahmeti unutmuyoruz unutmayacağız. Öncelikle insan olduğumuz için kendi kıymetimizi ve yediğimiz içtiğimiz giydiğimizin de kıymetini bilmeliyiz israflardan kaçınmalıyız. Bu zorluklarda çalışıp kazancımızın da kıymetini değerini bilelim ve kaliteli malı ucuza almaya çalışalım.
Günümüzde ekonomik durumumuz iyi olabilir. Çok şeyi alma imkanımız olabilir ama alamayan bizim yediğimiz içtiğimizi belkide hiç göremeyen insanlarıda düşünmemiz gerekiyor. Ben burada çalışıyorum diyerekten sevgili personelim sana özenle yapılan sandviç atamazsın sana kahvaltıda verilen zeytinin bir tanesini bile atamazsın, ekmeğin ucundan bölüp onu atamazsın. Çay bardağı soğuk diyerek çay konteynırındaki çayla bardağı çalkalayamazsın. Çayına yeteri kadar seker almayıp bir kaçını çöpe bırakamazsın, bu işletmenin elektriği yansın dursun diyemezsin. Suyu acık bırakamazsın toplum içerinde kimseyi rahatsız edici yüksek sesle konuşamazsın, işletmenin ilacı deyip gereğinden fazla tüketemezsin. Çünkü sen burada maaşla çalışan işçisin, sanatkarsın, yöneticisin, kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi işletmen içinde istemeyeceksin. Sen evinde ekmeği çöpe atıyormusun? Boşa suyu akıtıyormusun, klimanı, sobanı gereksiz yere yakıyormusun? Kendi kıyafetini kötü kullanıyormusun? Önünden artanı çöpe atıyormusun?
Bizlere büyüklerimiz hocalarımız veya çalıştığımız müessesede başımızda olan müdürümüz, şefimiz yapmayacağımız her konuda bizleri eğitir ve eğitmekle de mükelleftir, bu önlemlerimizi alalım israf çok büyük günahtır. Gücümüzün yettiğini almaya çalışalım. Elimizden geldiğince de Türk Malı olan yiyecek ve giyeceklerden faydalanmaya çalışalım. Ülkemiz ekonomisine azda olsa katkıda bulunalım. Gereğinden fazla giysilerimizi ve bunun gibi eşyalarımızı, imkanı olmayan ihtiyaç sahiplerine veya hayır kurumlarına verelim.
Ayrıca çok önemli işletmelerde evlerde geri dönüşümü olan malzemeleri çöple karıştırmayalım. Evde yapacağımız en ufak bir tasarruf yarın biriktiğinde ülkemiz ekonomisine büyük bir katkı sağlamış olacaktır.
Bakınız size en ufak bir misal vereceğim, değersiz diye bildiğimiz, yol kenarlarında araçlardan atılan pet su şişelerinin 5 adedi bir ekmek alıyor. Lütfen bunlar gibi geri dönüşümü olabilecek her şeyi düzenli şekilde çöpe bırakalım. Bunlardan da sebeplenen insanlar olduğunu biliyoruz, görüyoruz.
Burada ev hanımlarına da yanık kullanmadığı yağlar biriktirip ilgili kurumlar tarafından işletmelerden evlerden toplanmaktadır. Bu tasarrufların öncelikle kendimize faydalı olduğunu ekonomimize faydalı olup daha sonra bizlere hizmet olarakta dönecek olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Ben buradan gıda üretimi yapan değerlendiremeyecek gıdaların düzenli şekilde ayrılarak sokak hayvanlarına dağıtılmasını bu konuda belediye ve hayvan severler duyarlı olmaya davet ediyorum.
Buradan değerli Bolulu hemşerilerimin, meslektaşlarımın, dostlarım ve turizm ailesinin 2013 de gördüğümüz yaşadıklarımızın güzelliklerin, 2014 de daha güzel sağlıklı ülkemize ve dünyamıza barış mutluluk getirmesi dileğimle, yeni yılınızı kutlarım.
Saygı ve sevgilerimle
Muzaffer Yılmaz
Muhterem ustacığım,Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ediyorum.Yaz sezonunda turizm alanlarında yiyecek israfını müşahade ediyoruz,İnsanlar tabaklarına yiyecekleri kadar yemek koysalar israfın önüne geçilir diye düşünüyorum.biz toklar açları düşünerek tasarruf yolunu seçsek ülke ekonomisine katkımız ne olur?bir düşünelim.Yerli malları haftası münasebetiyle yazmış olduğunuz değerli yazınız her yönüyle faydalı olmuştur.Başarılarınızın devamı temennisiyle sağlıcakla kalın sevgi ve Saygılarımı arzediyorum.