Siz AT mısınız ?

Siz AT mısınız ?

Merhaba değerli okurlar.

Hayatımızı adeta deli cesaretiyle yaşıyoruz, hiçbir şeyden korkmadan (korkmuyoruz). Peki bu korkmadığımız şeyler nelerdir dediğinizi duyar gibiyim, ben birkaçını yazayım istedim.

Öncelikle KANSER ve devamında bir çok hastalığın baş aktörü olan SİGARA dan her nedense, aman be, bana bir şey olmaz, diyerek tüketmeye devam ediyoruz bu büyük düşmanın zararlarından hiç korkmuyoruz. Toplumun büyük bir kısmı bu konuda çok cesaretli diye düşünüyorum, çünkü başımı ne yana çevirsem küçük yaşta çocuklar da dahil hemen herkes içiyor. Sigara konusunda savunmaları da hemen hazır, bana bir şey olmaz, yada Atın ölümü arpadan olsun diyorlar,  gülümsüyorum ya kardeşim siz at’ mısınız.?

Evlerimizde bulunan televizyonlar da  çocuklarımız için bence hiç uygun olmayan olumsuz bir sürü örnekler içeren dizileri vs adeta transa geçerek çocuklarımızla birlikte izliyoruz. Çocuklarımızın bu tür yapıtlardan kötü şekilde etkilenmelerinden de korkmuyoruz. Komşularımızın, dost ve arkadaşlarımızın, değerlerini yeterince bilmiyoruz, dinlemiyoruz, anlamaya çalışmıyoruz, onları kaybetmekten de korkmuyoruz.

Dost deyince aklıma Hz Mevlana’ nın dost üzerine söylediği bir söz geldi, size aktarmadan geçemeyeceğim. Dost kazanmaya bak, düşmanı ananda doğurur, der bir sözünde. Oysa hayat, arkadaş, eş, dost, komşu, yanında biri olmadan tek başına yaşanmaz.

Sevmenin, sevilmenin, bu kıymetli duygularında değerini bilmiyoruz. Nasıl olsa, ne yaparsam yapayım, her halükarda düşüncesiyle yaşıyor bizleri sevenleri kırmaktan kaybetmekten korkmuyoruz. Kıraathaneler (cafe) eskiden insanların kitap okumaları için gittikleri yerler olurken şimdilerde, hem gündüz hem gece boş insanlarla dolu, çok kıymetli tekrarı mümkün olmayan ZAMAN ı boşa geçirmekten de korkmuyoruz. Aslında bu korkmadığımız değerleri, kaybetmekten KORKMALIYIZ, hayatta bir kere var olacağız ikinci bir şansımız hayatın tekrarı yok. Sürçü lisan ettim ise af ola.

Şuri Hamza Demirel