UYANIYOR KIBRISCIKLI, KIBRISCIK UYANIYOR.

UYANIYOR KIBRISCIKLI, KIBRISCIK UYANIYOR.                                  28.02.2015

Uludere’nin kıvrak patika yolundan aşağıya doğru eşeklerle iniyorduk. Eşeklerdeki yük,semerle sıcak temas halindeyken çıkardıkları ses inler gibiydi. İndik. El ele tutuşmuş çocuklar ,gözlerini ovuşturuyorlardı,sabah mahmurluğunda. Çeltik tarlaları “göller” susuzluktan çatlamaya yüz tutmuştu. Daha önceden yol alan öküzler ve sırtlarında sabanlar vardı,bekleşen. Otlarla haşır neşirdi. Türküler eşliğinde çeltik tarlalarını “gölleri” sürdük. Çeltik tohumları tırmık marifetiyle gömüldüler toprağa. Köroğlu’nun kar suyu salındı ardından.Kar suyunun katkıda bulunduğu çeltikler filizlendi. Paçaları sıvalı kadınlar, kadınlarımız yaban otlarını ayıkladılar. Ateşin yandığı ocaklar, günlerdir sönmedi. Hatta, sivrisineklerin  mikroplu iğnelerine rağmen geceleri yatıldı göllerin “an” larında.

Çeltik  başakları olgunlaştığında, oraklar görevlendirildi. Hasat zamanıydı. İnsanlar, eşekler ,öküzler indi Uludere’ye, yeniden .Biçilen çeltikler demet demet bağlandı , kazıklara . Sopalarla vurularak sapından ayrılan başaklar altınlaştı. Bayram havası vardı her şeye rağmen, Uludere’de. Yanan ocaklardan tüten dumanlarla havalanan, türküler vardı ağızlarda. Çile,çilekeş insanlarla  kucak kucağaydı her yan. Altın çeltik başakları, çuvallara depildi boğazına kadar. Kurutuldu kardeş toprak üstlerinde güneşin sakınmadığı sıcağıyla. Değirmene gönderildi nasırlı ellerin sevinciyle.

Pirincin, “Kıbrıscık pirincinin” , Köroğlu Dağları’nın kar suyu ile sulanmış hikayesiydi anlattıklarım. Dillere destan ününü, kar suyu ile büyümesine bağlanan “Kıbrıscık pirinci”.  Karadoğanlı Efendi Dede; “İsmet İnönü’nün ,Celal Bayar’ın, Adnan Menderes’in ve daha  bir çoklarının sofralarını zenginleştiren Kıbrıscık pirincinden söz ediyorum evlat” dediğini duyar gibiyim. Alınamayan önlemler sonucu , göllerin sele kurban verilişini göz yaşlarıyla izledik ,önce . Arkasından göç dalgasıyla yalnızlaşmasını. Kıbrıscık’ın

Geçtiğimiz hafta , Kıbrıscık Spor ile Kütahya sporun maçını izledim. Karaçayır’daydı maç.Sırt sırta kahvelerde gün sayan Kıbrıscıklılardan çok az kişi gelmişti maça. Bin altıyüz kırk nufuslu,  elli bin  Türk Lirasını bulmayan bütçesiyle Kıbrıscık spor , iki yüz bin nufuslu ve bin üç yüz Türk Lira bütçeli Kütahya Spor. Her yerinden tecrübe akan Kütahya Spor. Tecrübesiz yiğitlerin  top koşturduğu Kıbrıscık Spor. 3-0 kazananın hangi takım olduğunu tahmin ettiniz umarım.

Tavşanlı Linyit Spordan transferi Tanju  kaptan. Sakatmış. Yanında beş- altı kişi vardı.Her atakta telefonla konuşuyorlardı.Her hatada elleri telefona gidiyordu. Takımlarına sahip çıkmalarının tadını çıkartıyorlardı. Lider Düzce Spor’un yenilgisi haberinde sevinçlerini gizleme ihtiyacı duymadan gülüyorlardı. Oysa Kıbrıscık Spor daha ataktı. Üçüncü lige çıkmayı çok istiyorldu Kütahya Spor.

O an , işte o an “Dev ile cüce’nin” hikayesi aklıma geldi.Akıllı olmasına rağmen , kuvvetli deve yenilgisi ,cücenin. Hayır abartmıyorum .Süper ligden bile transfer yapabilen,bin üç yüz tl.lik bütçeli  şehir takımı Kütahya Spordan söz ediyorum. Kıbrıscık Spor başkanı Sebahattin Kocadağ; “yüz elli bin ,iki yüz bin’e dayanan bir bütçemiz olduğunu düşün hocam ,neler yapılır neler .”diyerek iç geçirisini gördüm çaresiz bakışlarında.

Kıbrıscıklıların , Kıbrıscık dostlarının tanıtım amaçlı gezilerine sözüm yok. Fikir üretme zemini için yemek davetlerine de sözüm yok. Kaynaşma toplantılarının düzenlenmesine de söz edemem. Yapılan tüm bu etkinlikler yerli yerinde. Kıbrıscık’ı tanıtmak adına yapılan her etkinliğin altına parmak basarım.

Kıbrıscık’ın tanıtımı için reklama ihtiyacı var. Bunun içinde milyarlarca paramız yok. Yok ama “pirincimiz, Kıbrıscık Spor’umuz var. Bire yedi, bire on veren tavuklarımız ve kümeslerimiz var.

Peki, ne duruyoruz? Bizim durmamız için bize engel olan ne ? Binlerce metre kare kıraç bırakılmış, sel suları ile zedelenmiş çeltik tarlalarımızı” göllerimizi” onarmaya var mısınız? TFF’nun, Bolu Belediyesi’nin ve kıbrıscıklı, Kıbrıscık sevdalısı iş adamlarının desteği ile ayakta durmaya çalışan Kıbrıscık Spor’a el birliği ile imece usulünü canlandırarak, “maçların Kıbrıscık’ta oynanması ne güzel olurdu” demek için desteklemeye var mısınız?  Tavuk şirketleri tarafından civciv verilmeyen küçük ölçekli tavuk kümeslerini kiralayarak süt ya da büyük baş besi hayvancılığı yapmaya var mısınız? Bolu Belediyesince Kıbrıscık Spor adına tahsis edilen beş bin metre karelik alana “Kıbrıscık Spor öncülüğünde”  dinlenmek , zaman değerlendirmek için çok amaçlı spor alanları ve  yüzme havuzu, düğün salonu yapmak “Kıbrıscıklıların evi” için desteğe var mısınız?

Biraz daha yakınlaşalım. Birlik olalım her daim. Öncü olun, öncü olalım birbirimize. Yaşlanan, yalnızlaşan, kan kaybeden Kıbrıscık için “Örnek davranışı hayata geçirelim” Var mısınız…..!

Bu davetim, Kıbrıscıklı ve Kıbrıscık sevdalısı işadamlarına, girişimcilerinedir. Benimde elim, emeğim geçsin diyerek elini taşın altına koymaya hazır olan  güzel insanlaradır davetim / davetimiz.

Kıbrıscık Spor’un Kıbrıscık’ta oynaması, Kıbrıscık’a Düzceli, Kütahyalı ve İstanbul ağırlıklı seyircisinin gelmesi, görmesi için neler yapılır? Düşünelim ve düşüncelerimizi paylaşalım mı?

Hoşça Kalın…!

Doğduğumuz yeri / yerleri unutmayalım…!

İsmail ALTOK