Prof. Dr. Nimet KABAKUŞ

Hatanın belirlenmesi ve söylenmesi…

Sevgili okurlar,

Önce merhaba,

Bu köşede, günlük hayatımızda sıkça  karşılaştığımız, çözüm üretmekte zorlandığımız   konuları birlikte tartışacağız. Sorunlarımızı neden çözemediğimiz kadar, nasıl çözebilceğimizi de irdeleyeceğiz.

İlk yazımızı, egonun en kırılgan olduğu bir konuya ayırdık: Hatanın belirlenmesi ve söylenmesi…

Hatanın belirlenmesinde en etkin kişi, kişinin kendisi olmalıdır, yani üst-benlik yada üst-kimlik….Yani egoyu denetleyen bir üst-merkez.. Bu üst-kimliğin, alt-öz kimlikle barışık olması sağlanabilirse, sorun çözülmüş demektir. Üst-kimlik, alt kimliğe sürekli ve yumuşakça: “Hata yapabilme hakkı, bunun insan olmanın doğasında yattığı, Allah’ın da insandan hatasızlık / günahsızlık  değil, bunları görüp düzeltmesini istediğini” fısıldayabilirse, kişiye hatalarını belirleme gücü ve fırsatı verecektir.

Daha zor olanı, bir başkasına hatalarını söyleyebilme sanatı… Sanatı çünkü bu bir üst-kabiliyettir ve illaki kazanılması gerekir. Maalesef toplum olarak hiç beceremiyoruz. Üstelik ilişki, üst-alt konum içeriyorsa, alttakinin tam anlamı ile canı yandı demektir. Amirliğin vermiş olduğu muktedirlik, frenle dengelenmediği için, alttaki hatası ile birlikte hak etmediği büyük bir psikotravma yaşamaktadır. Peki hangi ifadeler ile hatalar, benlikte hiçbir travma oluşturmadan söylenebilir? Birkaç örnek:

• “Eline sağlık, bu iş güzel olmuş, sanırım bundan sonra şöyle yapabilsek, daha iyi olabilir”
• “Çocuğum tebrik ederim, sonuç gayet iyi, ama istersen sen inanılmaz başarılar kazanabilirsin, sende bu potansiyel fazlası ile var”
• “Evde seni çok özlüyoruz Ahmet, hele çocuklar, akşam biraz daha erken gelebilir misin?”
• “Harcamalarımız bu ay çok oldu, sanırım önce ben, sonra da sen ve çocuklar, dikkat etmeliyiz; zor durumda kalabiliriz”
• “Çok güzel geçmişimiz oldu, şimdi sıkıntılar yaşıyoruz; nedenlerini bulabiliriz, ne dersin?”
• “Ahmet / Ayşe, yavrum sana hiç kızmayacağım, her sırrını benimle paylaşabilirsin…”
• “Bunları bilerek yapmadın, üzülmene gerek yok, her şeyin çok güzel olacağına yemin edebilirim”

Sağlıklı ve mutlu kalınız….

Prof. Dr. Nimet KABAKUŞ