Merhaba dostlar.
Bolu Belediyesinin düzenlediği Çanakkale gezisine bu defa Bolu sanat merkezi Halk müziği gurubu olarak 44 kişi katildik.
Gece 00:00 da Çanakkale’ye hareket eden otobüsümüzde herkes heyecanlı ve mutluydu. Yolumuz uzundu, fakat çok keyifli bir yolculukla sabah 08:30 da Çanakkale’ye ulaştık.
Bizi orada rehber karşıladı hızlı bir plan yapıldı. Önce Aynalı Çarşının gezilmesine karar verildi. Bu arada herkeste hiç uyumamanın verdiği mahmurluk oraya indiğimizde kayboldu ve Birinci dünya savaşının anılarını içinde barındıran Çanakkale Şehrinin maneviyatı kapladı yüreklerimizi.
Aynalı Çarşıyı gezerken hepimizin kulaklarındaydı, Çanakkale içinde aynalı çarşı, ana ben gidiyom düşmana karşı, off gençliğim eyvah.
Ne gençler gitmişti bu vatan uğrunda. Hala daha toprağın altından sahipsiz kemikler çıkıyormuş, kimbilir hangi Ahmet oğlu Mehmet’in Osman oğlu Ahmet’indir.
Rehber etkili anlatımıyla sanki bize o anları yaşatıyordu, içimden şimdiye kadar buraya neden gelmediğime hayıflandım. Sonra feribotla Gelibolu yarımadasına doğru yola çıktık, hava sıcak ayni zamanda çok rüzgarlıydı. Feribottan izlediğim manzara öylesine büyüleyiciydi ki zaman orada dursun istedim.
Denizin mavi yeşil ve sakin halinden çok etkilendim. Sanki hala savaşın yorgunluğunu taşıyordu. Savaş zamanı şehitlerimizin kanıyla kırmızı oluşunu düşündüm içim burkuldu. Sırasıyla şehitlikleri gezdirdi rehberimiz. Dur yolcu bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Şehitlikleri gezerken orada binlerce gençlerimizin şehit olması ve toprağın altında yatıyor olduğunu bilmemden yerlere basmaya yürümeye dahi kıyamadım.
Kilitbayır yakınlarında ilk gördüğümüz Seyit Onbaşının heykeliydi. Deniz savaşı sırasında birçok asker şehit olur, birkaç topçu eri hayatta kalır ateş devam ederken topun mermiyi kaldıracak olan vinç parçalanır, Seyit onbaşı 275 kg lık mermiyi sırtlayarak topa yerleştirmiş ve ateşlemiştir. Düşman gemisini dümeninden vurarak batmasını sağlamıştır.
Bölgedeki şehitlerin anısına Çanakkale şehitleri abidesi tam Gelibolu yarımadasının ucuna dikilmiştir. Ziyaret edenlere ne çok şey anlatıyor bu anıt.
Şehitlerimizin kanları ile kazanılan Çanakkale’nin her yanı savaştan kalma anılarla dolu. O zamandan kalma sığınak ve siperler bizleri o tarihlere götürdü sanki.
Ayağına giydiği Çul ve Çaput, soğuktan korumayan yamalı Kaputlarla savaşan askerlerimiz buralarda sığınmışlardı. Derin bir duygu yoğunluğu içinde gezerken sırasıyla 1915 Seddülbahir savaş malzemeleri müzesi, Conk Bayırı, Anzak Koyu, Seddülbahir Kalesi, Şahindere Şehitliği, Saat kulesi, Truva Atı, Gelibolu tarihi milli parkı, rehber eşliğinde ziyaret edildi.
Sadece kitaplardan okuyup bildiğimiz Çanakkale Savaşının izlerini yerinde ziyaret etmenin yoğun hazzı ve hüznü içinde gezimizi tamamladık.
Dönerken üzerinde bulunduğumuz toprakların değerini daha iyi anladık.
Çanakkale geçilirmi sandın
Topuna tüfeğinemi kandın
Türk askerini yenilirmi sandın
Cahil düşman sen çok yanıldın
Asuman SARI
yaşadığın duyguları , okurlarınla paylaştığın için size çok teşekkür ederim. sağolun, elinize , emeğinize sağlık.