DİKKAT , GÜNDEM KURAKLIK !

  DİKKAT , GÜNDEM KURAKLIK !

          Yarınlar çok karanlık geçecek , kuraklık yüzünden . Ağlamalar , inlemeler eksik olmayacak yeryüzünde . Açlık ,sefalet dizboyu saracak her yerimizi . Dostluklar azalacak , düşmanlıklar çoğalacak  , hiç kimse böyle olacağına inanmayacak , inanamıyor . Bende öyle olsun istemiyorum ! Gerçek ama. Yıllardır bilim adamları bizleri uyarıyor ; kuraklık kapımızda diye .

          Kuraklığın bilimsel tanımı yapayım ; yağışların beklenenin çok altında olması diye tanımlanan doğal iklim olayıdır . Doğal afettir  kuraklık . Dünya ve  tüm canlılar için ölüm fermanıdır . Hem de en kalıcısı , tedavisi en zor olanıdır ,felaketlerin .Ve ya yağışları ,bir sezonda , zaman aralıklarında  ihtiyacı karşılamada yetersiz kalışıdır . Bu durum kendi  içinde kalmaz .Sosyal , ekonomik , çevresel  tehlikeleri  etkileyerek  tetikler . Su katsayısının azalmasıdır . Toprak yüzeyindeki  çatlaklara göre yorumlanmamalıdır kuraklık . Baş rolde yine insanoğlu vardır . Duyarsız , boşvermişlik  , bilim adamlarının uyarılarına kulak tıkayan  insan , kendi ve canlılar dünyasının sonunu hazırladığından habersiz gibi davranmaktadır .  Lal canlılar bütün olanları hayretle izlemektedirler . Kuraklığın meteorolojik bir olay olduğunu söyler, görür  insanoğlu . Bu dengeyi alt üst eden kendisi olduğunu kabullenmez bir türlü . Dizlerini dövme zamanın yakınlaşmıştır artık . Başını taşlara vurma zamanı da.  Kuraklığı önlemenin daha da ileri gitmemesi için o insanoğluna öneriler sunuyorum ;  Yöneten ve yönetilenlere duyurulur….!

         Küresel ısınmayı önlemek için , fosil yakıtlardan çok , yenilenebilir enerji kullanılmalı ve teşvik edilmelidir .

          Yağmur yağmasını engelleyen “ısı adalarının” oluşmaması için , şehir planlamacıları daha duyarlı davranmalılar .

         Doğada ve topluda çaresiz yaralar açan HES ve su transferlerinden vaz geçilmeli .

         Enerji kullanımın tasarruflu kullanma yönünde , kullanıcılar bilinçlendirilmeli.

        Ensdüstriyel tarım yerine , geleneksel ve organik tarıma yöneltilmeli ve teşvik edilmeli .

         Suyu “değerler” sınıfına koyup sulamada ve içmede gereği gibi kullanılması konusunda bilgilendirilmeli .

        Doğayı ağaçlandırılmalı ve bitkinin her türlüsüne hoş görülü davranılmalı .

         Doğanın yapısına dokunulmamalı ;  akan su akarına bırakılmalı .

         Tüm bu uzun vadeli önlemler alınsaydı…. ? Alınmalı , yemyeşil  dünyamızı çocuklarımıza bırakmalıyız .

         Karda yiyecek bulamayan yabani hayvanlara yiyecek bırakabiliyoruz . Su bulamayan yabani hayvanlara bırakabilecek suyu bulamayacak korkusu yaşamamak için , her kesi göreve çağırma hakkımı kullanıyorum .

        Hoşça kalın , çocuklarımız susuz kalmasın….!       

İsmail ALTOK