
HÜKÜMSÜZDÜR
Bunu niye yazdığımı bilmiyorum ama sanırım beynime sokmak için ısrarla birkaç kere üstünden geçmek zorunda olduğum savunma mekanizmalarından birini kullanıyorum şu an da…
Ödevler, sunumlar, sınavlar, koşturmaca, harcanan saatler, yıpranan sinirler, verilen emekler…
Kızgınım kendime doğru düzgün bir işi beceremediğim için, kırgınım insanlara becerebileceğim her şeyi sınırlandırdıkları için, bir sürü lafım var aslında. Milyonlarca yıldır bir düzen kuramayan ve sözleşmiş gibi ısrarla bizi çözümsüzlüğe sürükleyen devlet büyüklerine ama gelgelelim bizden sonraki nesillere daha iyisini bırakamayacağımızdan ya da buna dair hiç inancımızın olmayışı da pek söz hakkı bırakmıyor.
Ben bir öğretmen adayıyım ve daha yirmili yaşlarımın başında sözüm ona hayatımın en güzel yıllarında enerjimin tavan yaptığı gençliğimin baharında güya aklımın en verimli çalıştığı dönemde… Bakıyorum elinde ne kalacak bu yıllardan bana bir çuval dolusu hayal kırıklığı, kaygı ve her gün gördüğüm ve her biri ne yazık ki aklıma kazınan bir sürü acıyarak bakan gözler …
Bir de sadece bakmakla yetinmeyip sanki ben bu ülkede yaşamıyormuşum gibi, sanki bu işin içinde hiç değilmişim gibi her gün mutlak bir yerlerde atanamayan öğretmenleri hatırlatacak. Kişilerin ki mutlaka bu insanların hısımı akrabası konusu komşusu hiç olmazsa uzaktan tanıdığının tanıdığı böyle bir durumdan müzdariptir ve bu insanlar bizim derdimizle dertlenmeye zaten griye çalan ruh halimizi daha da karartmaya yardımcı olacak birbirinin kopyası üç beş cümleyi ardı ardına bir güzel sıralarlar ki umutsuzluğumuzu kaybetmeyelim…
Aslında kimse kötü niyetli değildir, ne durmadan eğitim fakültesi kontejyanlarını arttıran insanlar, ne de ihtiyaç olmayan birçok bölüme formasyon vererek bir sonuç veremeyecek bir umuda insanları bağlayanlar, ne de bunu bizim gözümüze sokanlar…
Düzen böyledir, sistem yanlıştır, geçmişte hep suçlanacak birileri vardır. Kulp bulmak kolaydır hatta herkesin hayatta bir sınavı bir zorluğu vardır bizim ki de öğretmen olmak ..
Israrla eğitim fakültesinde gözümüze sokulan Maslow’un hiyerarşisi var ya biz işte daha onun ilk basamaklarında kalmaya mecbur ediliyoruz. Kendimizi güvende hissetmiyoruz ki kendimizi gerçekleştirelim, başkalarına yarar sağlayalım … Bu kadar karamsar konuştuğuma bakmayın aslında biz hala umutluyuz bir dayanağı olmasa da geleceğin …
Ne demişler umut fakirin ekmeği Hepimiz olmasa da çoğunluğumuz kendini geliştirmek konusunda iddialı farklı kapılar açmak tercih edilen olmak için … Keşke hep koşmak zorunda olmasak yarışmak zorunda 0.1 puana bağlı olmasa hayatımız.
İntihar etmese ardı ardına meslektaşlarımız, en azından biraz değerli olduğumuzu birilerinin biz zorladığımız için değil de gerçekten bizi önemsediği için bir şeyler yaptığını görsek belki hayat daha kolay olur … Tam olarak böyle bir ruh hali işte..
Hatice Poyraz
merhaba öncelilkle aramiza hoşgeldin iz guzel yaziniz için de tebrik ederim