
KÖPEK, KUŞ, BİR BABA VE 2 KIZ.
Bir deniz kenarında rastladım onlara, bir sevimli köpek, yaklaşık 500 / mt lik sahili bir boydan bir boya çatlarcasına koşuyor ve sürekli koşarken gök yüzüne bakıyordu. O’nun baktığı yere bende baktım, onlarca kuş gökyüzünde uçmakta, ama bir tanesi vardı ki, o köpek için özeldi, bu besbelliydi.
Sanki köpeği öpercesine aşağıya dalıyor etrafında, seni seviyorum dercesine şarkı söylüyor. Nazlı kadın gibi hızla ama takip payı bırakarak sahilin sonuna doğru uçuyordu.
Köpekte delicesine bir koşu ile onu takip ediyordu. Sanki köpeğin yorulduğunu anlıyor, dinlenmesi için ona zaman veriyordu. Zavallı köpek dili tümüyle dışarıda, yorgunluktan oturduğu yerde vücudu titriyordu. Sanki sahildeki insanlara şunu söylüyordu. Sevmeyi bilmeyen yaşamayı da bilmez.
Kuş, bir müddet sonra geri geldi, köpek yorgunluğu unuttu, aşk, koşu ve uçuşu devam ediyordu. Birden aklıma bu aşkın Nabzını ölçmek geldi. Koşarak bir parça et kaptım ve köpeğin önüne bıraktım.
İnanmayacaksınız, dönüp bakmadı bile, uçsuz bucaksız deniz ve gökyüzü şahitti bu sevgilerine birden kuşa bağırmak geldi içimden, kuş kuş bu nasıl bir aşk, kanatların yanacak!
KUŞ cevap verdi sanki AŞK OLMAZSA KANATLARIM neye yarayacak.
Bu büyük aşk AKÇAKOCA sahilinde devam etmekte.
BU BÜYÜK AŞKA şahit olmanın verdiği büyük bir keyifle denizde biraz serinledim. Birden gözlerim sahile doğru yürüyen bir BABA ve iki kızına takıldı. Onları izlemeye başladım. Çok şanslıydım tam geldiler yan tarafıma oturdular. Kızlar zannederim 6 – 8 yaşlarında baba büyük bir itina ile şemsiyeyi açtı. İki küçük kız ona yardım etti. Yavrularım dedi aynı konuştuğumuz gibi büyük kız biraz sertçe ama saygıyla tamam babacığım dedi. Küçük sen hiç bizi merak etme babacığım. Biz seni üzecek tereddütte bırakacak hiç bir şey yapmayacağız. Sen rahat rahat dinlen dedi.
Baba, Yaslandığı koltuk değneklerini yavaşça yere bıraktı ve oturdu. Ayakları yoktu.
Çocukları izledim uzunca hemen sahilin kenarına koştular, iki kardeş o kadar uyumlu idiler ki o kadar güzel oynadılar ki sanki babaları üzülecek diye akılları çıkıyordu. Baba ve 2 yavrusu o kadar uyumlu idiler ki birbirlerine o kadar anlaşılır cümleler kuruyorlardı ki o kadar asil sevgi dolu cümlelerle bir birlerine hitap ediyorlar ki zevkten bayıldım.
BÜYÜK SEVGİ VE SAYGI DUYDUM BU AİLEYE
Darısı birbirlerine hitabatı bilmeyen, birbirleri ile anlaşmak için değil de savaşmak için en kirli cümleleri seçen diğer ailelerin başına diyelim.
Hoşçakalın sevgili Bolu Postası okurları.
İzzet Arslanalp
izzet bey yazilarinizi zevkle okuyorum size cok tesekkurler ediyorum..