Merhabalar,
Kısaca kendimden bahsetmek istiyorum önce, İsmim Nur. Bolu /Gerede/Sungurlar köyü baba memleketim, dolayısıyla Boluluyum… Babam rahmetli çok severdi memleketimizi, köyümüzü, ölmeden önce oraları söyledi hep dilinde, “İyileşeyim kızım yaylaya gideceğim, yaylaya ev yapacağım, gezeceğim oraları doyasıya, köye gideceğim vs.” Hep özlemle bahsetti… Aslında her hafta sonu da giderdi genelde ama yinede hasretle bahsetti… Sanırım toprağı onu çekti… Allah rahmet eylesin. Sağlığında olmasa da çok sevdiği toprağına kavuştu…
Her Gerede’ye gittiğimde babam aklıma geliyor, babamın memleket sevdası, hikâyeleri, hatıraları, sokaklarından geçerken, babamın yaşadıkları aklıma geliyor… Onun için özel hatıralar… Ve benim için de çok özel tabii ki… Ben de babamın kızıyım… Memleketime aşığım tabii ki… Gerede‘ye girerken tam, içimi bir heyecan kaplar her seferinde, içim kıpır kıpır, çok güzel bir duygu, bambaşka.
Kelimelerle anlatmak zor gibi… Hatıralarım aklıma geliyor. Çocukken çok giderdik. Şimdi hayat şartları maalesef eskisi kadar gidemiyoruz, gitsek de kalamıyoruz. Yaş ilerledikçe çocukluk hatıraları inanılmaz güzel geliyor insana… Keşke diyorum, keşke yeniden çocuk olsam…
Ama şimdi de çocuklarımın da aynı benim gibi hatıraları olsun istiyorum. 1 Temmuz 2012 de Yaylamızda şenliğimiz vardı. Çok önceden duyuru yapılmıştı ve ben de çok istiyordum gitmeyi, Rabbim kısmet etti ve çıktık yola… Ben ve kızlarım öyle heyecanlıyız ki, eşimde ilk kez bizle gidecek yaylamıza. Yanımızda misafirlerimiz de var tabii ki. Yolculuğumuz harika geçti… Sonunda geldik memleketime, şükürler olsun dedim, babam geldi yine aklıma, kaybettiğim yakınlarım, hatıralarım, sevdiklerim, köyüm… Havası bile bambaşka bana, ben öyle hissediyorum, Öyle mutluyum ki…
Sonra akrabalarla beraber yaylamızın yolunu tuttuk. Esentepe’nin arka tarafında yaylamız, Esentepe’ye çıkarken harika bir manzara… Doyum olmuyor, insanın baktıkça bakası geliyor… Dağları tepeleri aştık ve yaylamıza geldik. Şükür dedim… Rabbim ne güzel yaratmış… Harika bir manzara, mis gibi kokuyor. Etrafı izlemekten insanın gözü başka bir şey görmüyor. İnsan burada yaşasa hiç yaşlanmaz herhalde… Ben hemen kahvaltı hazırlamaya başladım, Ne zamandır böyle bir yerde kahvaltı hayali kuruyordum. Şehirde yaşamak çok zor, gürültü kirliliği, binalar, trafik çok yoruyor insanı. Parklar da olmasa ne yapardık diyorum… Kırsal kesimde yaşayanlar ne kadar şanslı, temiz hava, bol oksijen, doğayla iç içe, doğal yiyecekler, içecekler, Her zaman hayalimde yeri vardır böyle bir yaşamın, İlerleyen zamanlarda olur İnşallah. Her neyse kahvaltıda kalmıştım, şöyle orman manzarası karşımızda kahvaltımızı da yaptık. Çayımızı afiyetle içtik. Yayla şenliğimiz başladı bu arada. Kuranı Kerim okunarak başlandı… Dualar edildi… Öğle namazı için erkekler saf tuttu… Ormanın içinde güzel bir Rabbime kavuşma anı… Rabbim dualarımızı kabul etsin İnşallah… Güzel bir öğle yemeği… Etli pilav ayran eşliğinde… Sıra hediye çekilişine geldi… En heyecanlı kısımlardan biriydi sanırım… Hediyeler çok büyük olmasa da herkes orada, bir heyecanla bekliyor elindeki numara çıksın diye. Ama en şanslı olanlar çocuklardı… Harika oyuncaklar kazandılar. Sonra herkes eğlencesine devam etti. Mangallar yakıldı, oynandı, gülündü… Akşamüstü şenlik sona erdi ve ayrılık vakti geldi. İnsan hiç ayrılmak istemiyor… Ayakları geri geri gidiyor ama mecbur. Yaylaya gelirken o yollar hiç bitmeyecek gibiydi ama giderken hemen bitiverdi. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum…
Dönüşte köyümüze de uğradık. Babama uğramadan olur mu? Kızım gelmiş te uğramadı der sonra… Rabbim mekânlarını cennet eylesin Rahat uyu babacığım toprağındasın çok sevdiğin… O güzel köyümüzdesin.
Benim ailemle beraber geçirdiğim güzel günlerden biriydi… Rabbim tekrarına eriştirsin İnşallah… İlkyazımda ve sizlerle duygularımı paylaşmak istedim. İnşallah beğenirsiniz.
NUR AYGÜL ALÇAY
yüreğine sağlık ablam. çok güzel duygularını paylaştın bizlere teşekkür ederim