YALAN YERE YEMİN
Yemin, bir zaruret ve kat’i bir lüzum halinde hakkı te’yid etmek, kuvvetlendirmek ve ortaya çıkarmak için yapılır. Çok yemin edip durmak ise yemini hafife almak olup kendi şahitliğini yaralamaktır. Gerçi Allah’ın ta’zim ile çok zikretmek çok sevapdır, en büyük ibadettir. Fakat onu her şeyde bir tervic, kıymet ve itibar vasıtası olmak üzere kullanmak ise zikir ve ta’zim değil, Hak Teala’nın izzet ve kudsiyyetine hürmetsizliktir.
Onun için yemin edecek kimse buna en son bir çare olarak, tamamen doğru yere olduğundan emin olacak şekilde ve düşüne düşüne, titreye titreye müracat etmelidir. Yoksa o yemin, o kimsenin saygısızlığını ve Allahü Teala’nın azametini tanımadığını gösterir.
Yemin gayet mukaddes tutulması lazım gelen ve hakkın ortaya çıkarılması, emniyetin tesbiti için her vasıtanın kesildiği en son noktada müracat edilecek en son delildir.
Çok yemin etmek gerek itikatça, gerek amelce her şerrin kaynağıdır. Bundan dolayı insan kat’i olarak bildiği hakta bile çok çok yemin etmekten sakınmalıdır. Zira ihtiyatsız yemin eden, yalan yere yemin etmeyede alışır. Doğruya eğriye yemin etmeye alışmış olanlarda ise şu vasıfların hepsi bulunabilir: Alçak, görüşü ve tedbiri olmayan, değersiz, kendi kendini küçük düşürür, yalancı, değersiz, her kalıba dökülür, yüzsüz, her fenalığa sürüklenir. O yüzden gerekli gereksiz yemin etmeyelim ettirmeyelim.
Sevgi ve neşemiz hiçbir zaman bozulmasın dostlarım.
Serdar SELEK
Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum kardeşim, yüreğine sağlık,,