escortbeylikdüzü escortbodrum escort bayanşişli escort bayanescort ankaraistanbul escortporna izlekayseri escortfethiye escortankara escorthttps://www.turkcasino.net/http://www.milano2018.com/http://www.elculturalsanmartin.org/slot siteleridiyarbetdiyarbetganobetbetmarlosweet bonanzagaziantep escortgaziantep escortantalya escort bayanmanavgat escort bayanpendik escortkurtköy escortataşehir escortkartal escortümraniye escortbostancı escortkadıköy escortKadıköy escortAnadolu Yakası EscortAtaşehir escortBostancı escortBahçeşehir Escortizmir escort bayanhizmetçi pornodeneme bonusu veren sitelerescort marmarishttps://www.antalyakongresi.com/canlı casinoamplifeeder.comhttps://www.newstrendline.com/bonus veren siteler
hava 17° Orta
DOLAR 27,1707 %% 0.16
EURO 28,9304 %% 0.06
GRAM ALTIN 1.681,14 %% 0,39
ÇEYREK A. 2.748,67 %% 0,39
BITCOIN 724.285 %0.186
SON DAKİKA
Google News

ANNE, BENİ BABAMA ŞİKÂYET ETME!

Son Güncelleme :

29 Aralık 2012 - 0:27

ANNE, BENİ BABAMA ŞİKÂYET ETME!

ANNE, BENİ BABAMA ŞİKÂYET ETME!

Sağlam vücutlu toplumlar iyi eğitilmiş insanlar topluluğundan oluşur. Eğitimin kalıcı olabilmesi için de alt yapının kusursuz olması gerekir. Eğitim yuvalarında iş görenler, çocuklarla yumak gibidirler. Görevleri dışında, birbirlerinden ayrılmaları mümkün değildir. Elbette çocukların eğitiminde en önemli rol anne baba ve iş görenlerindir!

Bende, çocuklarımızın gelişimleri sırasında karşılaştıkları sorunları, bu sorunların üstesinden gelirken yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri olumsuzlukları ve tedavi konularına açıklık getirmek istiyorum.

Çocuklarımız, kaynak suyuna benzerler. Saydam ve durudurlar. Durmadan akmak isterler, İleriye kavuşmak istedikleri yere kadar!

Çocuklar sürekli psikososyal gelişim gösterirler.  Normal sosyal gelişim gösterirlerken de aile bireylerinden başka; öğretmenleri, arkadaşları, akranları ve akrabaları ile iletişim ve etkileşim içersindedirler. Çocuk davranışlarına yön verme noktasında, bu etkileşim ve iletişimler son derece önemlidir.

Çocuklarımız, normal gelişim süreçlerinde, sorunlar yaşayacaklardır. Bu sorunlardan birisi de; Kişilik özellikleri ve çevre faktörlerinin de etkisiyle, sosyal ortamlardan uzak, alışılmadık ortamları benimseyemeyen, duygularını paylaşmayı bilmeyen, yabancılara tedirgin yaklaşan bir kişilik kazanırlar. Bu psikiyatrik duruma  ‘İÇE DÖNÜKLÜK’ tanısı konulacaktır. Acilen tedavisi gerekir. Psikolog’a gitmeden önce anne, baba, yakın çevresinin yapması gerekenler vardır!

Bunlar: Sık sık çocuğa söz hakkı tanınmalı, hemen hemen her konuda -aile içi konular dâhil-  O’nun kendisini ve duygularını ifade edebilmesi sağlanmalı. Kendisine değer verildiği fark ettirilmeden vurgulanmalı. Konuştuğu zaman dinlenilmeli. Sosyal ortamla sık sık iletişim kurulmalı. Olduğu gibi kabul edilmeli. O‘na olan sevgilerini belli etmeleri, çocuğun her şeyine müdahale etmemeleri ve O’nun kendisini ortaya koymasını sağlamaları, gibi bir dizi sıcak ve samimi davranışlardır

Bütün bu gayretlere rağmen ‘psikiyatrik tablo’da değişme olmadığı görüldüğünde, tedaviye yönelmek kaçınılmaz olacaktır. Özellikle okul çağı öncesi ve okul çağı sırasında sosyal ilişkilerde doğabilecek problemleri önlemenin yolu psikiyatrik tedaviden geçeceği unutulmamalıdır.

İlköğretim okulunun 3. Sınıfında, başını avuçlarının içine almış düşünen öğrencim birden acıyla uyanmış gibi parmak kaldırdı. Merak etmiştim. Zorla konuştururdum. Okumasını söylediğim halde, okumazdı. Arkadaşlarıyla oyun oynamaz. Konuşmazdı. 1. ve 2. Sınıfta da öyleydi. Söz verdim, konuşmadı. ’Unuttum’. Dedi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri için oyun sergilemeyi düşündük.’Kimler rol alır? Dediğimde’. Kolu uzadı. Parmağı da! Hemen rol verdim. Başrol oynayacaktı. Oynadı da. Harika bir oyun sergiledi. Oyundan sonra açıldı… açıldı… En sevilen sayılan bir öğrenci bir arkadaş oldu. O şimdi Bolu Fen Lisesinde okuyor.

Tek yaptığımız kendisini tanımasına yardımcı olup duygularını gün ışığına çıkarmış olmamızdı. Şimdiden yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyor, hepinize saygı sevgi çiçeklerini sunuyorum.

Hoşça kalın, çocukça Kalın!

YORUM ALANI

Gözde Atik 29 Aralık 2012 / 08:26 Cevapla

Çok güzel bir yazı olmuş ögretmenim, çok teşekkür ederiz.

Ayla Gülseren Gül 29 Aralık 2012 / 08:36 Cevapla

çocuklarımızı seni babana şikayet edeceğim gibi bv şekilde korkutmak hem baba larından uzaklaştırır hemde davranış bozukluğu oluşturur sürekli sorun yaratır saldırganlaşır yaşamda içinde bulunduğu ortamlara uyum sağlayamaz tutarsız davranışlar sergiler bazen konuşma bozuklukları ile kendini gösterir hızlı yada yavaş konuşur konuştuğu kelimeler mantıksız olur çok fazla el kol hareketleri eşlik eder sevilmediklerinde suçluluk hissederler bu durum zorba yaşı büyüsede mantığı büyümeyen hep çocukça düşünen sorumluluktan uzak üretemeyen nevrotik bireyler kervanına katılırlar korkutmayalım sevelim.tebrik ederim güzel bir yazı

    Ismail Altok 30 Aralık 2012 / 06:32 Cevapla

    bu sözleri sizden duymak çok önemli!yorumunuz için teşekkür ederim.

Şuri Hamza Demirel 29 Aralık 2012 / 08:55 Cevapla

çocuklarımızın sağlıklı bireyler olması anne baba öğretmen ve yakın çevresine bağlıdır,çocuklar anne baba okulda öğretmen çevresinden yakınlık samimiyet sevgi ister, bunları aldığını bilip hissettiği zaman hayatta karşılşacağı engelleri daha akıllı adımlar atacak gücü kendinde bulur.çocuklar başkaları ile karşılaştırılmaktan hiç hoşlanmazlar çocuklarımız içtenlikle sarılarak severek güven vermemizi ister onaylanmak, konuşmak, tanımak, tanışmak, sormak isterler herşeyi,öğrenmek, anlamak, anlatmak, sevgi ilgi isterler , kim istemez hayata güzel iyi bir insan yetiştirmek? hiç vakit kaybetmeden kızıp kırmadan tek vermemiz gereken şey sevgidir diye düşünerek doyuralım sevgiye gerisi gelir .very nice writing

    Ismail Altok 30 Aralık 2012 / 06:34 Cevapla

    sevgi'yi, güzel bir dille anlatmışsınız.sevgiyle kalın!

Handan Arslan 29 Aralık 2012 / 09:03 Cevapla

Güzel bir yorum teşekkürler :)))

Pınar Altok Erateş 29 Aralık 2012 / 10:22 Cevapla

Ellerine saglik babacigim cok verimli bir yazi olmus opuyorum:)

Emrah İmran Gençay 29 Aralık 2012 / 15:55 Cevapla

Çok güzel bir yazı hocam ellerinize saglık. İçe dönüklük bende yaşadım küçüklüğümde ama bunu kendı kendıme yendim. Bilhassa değişik arkadaşlar edinmek değişik ortamlara girmek yeniyor içe dönüklülüğü. Küçükken öyle olmasaydım belkide şimdi Kocatepe Üniversitesinde değil daha güzel bir yerde olacaktım. Sayglılarımla

    Ismail Altok 30 Aralık 2012 / 06:37 Cevapla

    yorumunuzdan dolayı size teşekkür ederim.kocatepe ünv.de başarılar diliyorum.

    Emine Sınmaz 30 Aralık 2012 / 21:16 Cevapla

    çok güzel yazı hocam elinize yüreginize saglık. çocugun ruhsal gelişimi için önce ailede egitim şart.çocuklara birey oldugunu sevildigini hissettirmek çok önemli tebrikler

    Ismail Altok 31 Aralık 2012 / 14:06 Cevapla

    o güzel yorumlarınız için teşekkürler.

Necla Bedriye Demir 29 Aralık 2012 / 18:16 Cevapla

İsmail bey,yazınızdan dolayı sizi tebrik ederim.Ben(0+6)yaş çocukların eğitimi konusunda veli toplantılarında (AÇEP)Anne-çocuk eğitim programlarının çocukların duygusal zeka gelişiminde büyük etken olduğunu ,sürekli ifade ettim.Mualesef pek ciddiye aldıklarını sanmıyorum;tıpkı çocukların kitap okuma alışkanlığını kazandırmak için önce anne ve babanın okuması gibi… Ellerinde ki cevherlerin sabun gibi eriyip gitmesi ve sonuçta elde ve avuçta hiç birşeyin kalmaması ne kadar acı bir şey…Önce Anne ve Babanın kendilerini gözden geçirip,çocuklarına neler yaptıklarına bakıp,kendilerine gereken eğitim için kollarını sıvamaları gerekiyor..

HURİ KOLCU 31 Aralık 2012 / 13:50 Cevapla

teşekkürler,zaten öğretmen diilmidir işlenmemiş bir cevheri alıp onu zümrüt, yakut veyahut altın yapan zaten bu işlenmemiş cevherrleri diilmidir anne-baba ve öğretmen üçgenin de onların öğrettikleri ve onların hazırladıkları bir yolculuğa hep beraber çıkaran çocuklarımız için diil mi?yapılan ve yapılacak herşey sağlıklı bir birey olası için çalışan öğretmenlerimiz kadar anne-babaya da düşen görevleri hakkıyla yerine getirmeli işbirliği yapmalılar bize yani aileye düşen görev öğretmenle hep iletişim içinde ve beraber olmak sağolun hocam candan teşekkürler

Emirhan DEMİRCİ 31 Aralık 2012 / 19:08 Cevapla

Çok güzel bir yazı öğretmenim,ellerinize sağlık.Herkesi uyarmış oldunuz.Teşekkür ederiz.

Emirhan Demirci 31 Aralık 2012 / 17:25 Cevapla

Çok Güzel Olmuş Öğremenim Emeniğize Saygılarımla!!!!

Şuri Hamza Demirel 02 Ocak 2013 / 20:55 Cevapla

insan bazen atgözluğu takmiş gibi etrafini görmeden birine, bişeylere, ulaşma, elde etme peşinde olduğunda, çevresine o kadar çok açiklar veriyorki farkina bile varmiyor , oysa çevresindek o biri ve birilerinin kendi gibi uyumayip birçok şeyin farkinda olduklarini bir bilse !!! hayat ne garip değilmi ???

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.