
ANNEMİ DE, BABAMI DA ÇOK SEVİYORUM…!
Sevgili okurlarım. ‘Çocuk eğitimi ve psikolojisi’ içerikli yazılarıma, uzun süre devam edeceğim. İlgi ve alakanıza şimdiden çok teşekkür ederim.
Bir önceki yazımın, okunamadığı konusunda telefon ve e-mailler aldım. Evet, iletişimde bazı sorunlar yaşanmış, siz duyarlı okurlarımdan özür diliyorum!
Çocuklarımızın eğitimlerinde karşılaştıkları ya da karşılaşabilecekleri o kadar çok sorunlar var ki, Halk Eğitim’in açtığı biçki-dikiş ve nakış kursları yanı sıra, anne ve genç kızlarımıza ‘çocuk eğitimi ve psikolojisi’ kursları da açılmalı. Çünkü çocukların eğitimi ve psikolojisi hayatımızda önemli bir yeri olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. ‘Biçki-dikiş ve nakış kurslarını’ önemsemediğimizden değil, sadece bir öneri!
Biz konumuza gelelim;
Çocuklarımızın psikolojisini, sorunlarını tetikleyen bir diğer konuda,’ anne babanın farklı davranışlarıdır’. Anne baba farklı kişilikli yetişme tarzlarına sahip olduklarını var sayalım. Böylelikle çocuğunda farklı davranış sergilemesi doğaldır. Anne baba çocuklarına davranışlarında tek çizgi tutturamazlar. Bu durum çocuğun yetişme, zeka gelişimini iyi yönde etkileyeceği gibi, kötü yönde de etkileyecektir.
Şöyle ifade edebiliriz; Anne hoş görülü, babanın disipline yönü ağır basıyor ise; çocuk preste kalmış, kendisinin olgunlaşması için hazırladığı tüm iyi davranış filizleri, birer birer kurumaya yüz tutmuş, istemediği için önlemler aldığı, psikolojik sorunlara davetiye çıkarmış olursunuz. Tam terside yaşana bilir. Baba hoş görülü, annenin disiplin yönü ağır basan davranışlar sergiliyor ise; Çocuklar kararsız, çekingen ve tutarsız davranışlar kazanacaklardır. Öyleyse, anne babanın iyi ve kötü yönlerini, çocukların davranışlarına ve kişilik gelişimlerine yansımasına engel olmalıyız. Çocuğa yansıyan çelişkili uyarılar, tutarsız davranışlar sorunları beraberinde getirecektir ve
Bir; Tırnak yeme alışkanlığı
İki; Tik alışkanlığı
Üç; Konuşma sorunları
Dört; Uyku ve yemek yeme sorunları.
Gibi sorunların ortaya çıkmasını kolaylaştıracaktır.
Anne babalar bir birlerini destekleyici davranışlar sergilemeliler. Özellikle çocukların yanında uygulamalarını, eleştirmemeliler. Ortak söz birliğine sahip olduklarını, tüm davranışlarında belli etmelidirler. Görüş farklılıkları olsa dahi, çocuğun olmadığı zamana tartışmalarını ertelemeleri gerekir.
Çocuğun sağlıklı gelişmesinde, anne babanın söz birliğinde, çelişkisiz, tutarlı olmaları çok önemlidir. Tersi davranışlar sergilendiğinde, çocuk eksik davranışları kendi lehinde kullanarak anne babayı yönlendirecektir.
Anne baba arasındaki iletişim ve ortak karar alma mekanizması iyi işler, çocuğa yansır ise ve davranışlar da birbirini desteklerse, sağlıklı, normal psiko-sosyal gelişimini tamamlamış çocuklar yaratılacaktır.
Çocuklara uygulanan davranışların zaman aşımına uğramasına izin vermemeliyiz. Davranışların da değişikliğe uğraması mümkündür. Anne bu gün koyduğu kuralları bir kaç gün sonra bozuyorsa ya da tam tersi bir tutum izliyorsa (sebepsiz ve gereksiz bir durum olmadan)çocuğun gelişim sürecini kötü yönde etkiler. Nasıl mı?
Bir; Kendine olan güvenini azaltır.
İki; Çekingen, tedirgin ve kaygılı yapar.
Çocuğun çevresinden “aile, arkadaş, okul ve öğretmen, sosyal çevre “sürekli tutarlı davranışlar görmesi çok önemlidir.
Öte yandan, sorunları alabildiğine körükleyen ataerkil aileler; Ataerkil ailelerde, anne babanın otoritesi çöpe atılmıştır. Büyükanne, büyükbaba, anne babanın koyduğu kurallar silsilesini zayıflatmıştır. Çocukların, kurallara uyarak davranışlarının şekillenmesini engellenmiştir. Sorunlar kendiliğinden gelecektir. Hane ‘aile’ ister istemez kutuplara ayrılmıştır. Çatışma diz boyudur, gizliden gizliye. Önlem alınmalı, kutuplar arasında buluşacakları ortak noktalar, acilen keskin bir biçimde belirlenmelidir.
Sevgili okurlarım, görüş ve önerilerinizi bize yazın. Düşüncelerimizin genişlemesine yardımcı olursanız mutluluk duyarız. Sorunların paylaştıkça azalacağının ve çözüm yollarının çoğalacağının bilincindeyiz!
Hoşça Kalın…!Çocukça Kalın….!
İsmail ALTOK
GÜZEL BİLGİ DOLU BİR YAZI OLMUŞ TEŞEKKÜRLER BAŞARILAR