KENDİMİ ARIYORUM!
Çocukluğunu, yaşayamayan anne babalar, çocuklarının çocukluğunu yaşatamazlar. Çocuklarına karşı zincirleme hatalar yaparlar. Bunlardan biriside, ’Aşırı Kontrol’ dur.
Çocuklarına ‘Aşırı kontrol’ uygulayarak disipline ettiklerini sanmaları, çok daha büyük hatadır. Genellikle çok titiz ve hassas ebeveynlerde görülen davranışlardır. Annelerin, bu tavrı daha çok sergiledikleri görülür, Çocuklarını denetim altına almaya çalışırlar. İçi içlerine sığmaz. Düşüncelerinde duygularında, çocuklarının yaptıkları ve yapmadıkları, yapamadıkları ile sarmaş dolaştırlar.
Sürekli, ne yapıyor? Bir şey mi oldu ki? Ne işle uğraşıyor? Problemler yaşıyor mu? Başına bir iş mi geldi? Soru yağmurlarının cevabını ararlar aralıksız. Onları sürekli kontrol altına almaya çalışırlar, çocukların karşı gelemeyecekleri hale gelinceye kadar! Sağdan soldan, attan üstten denetim duvarlarının örüldüğünü, git gide yalnız kaldıklarını anlayana kadar bu böyle devam eder.
Ebeveynler doğru yaptıklarını sanırlar, yanlış yaptıkları ortada iken. Çocuk sakatlanmıştır, yara almıştır. Kaygı, güven eksikliği, gerginlik el eledir, kol koladır artık.’ Hata yapar mıyım? Annem ne der? Annem görür mü? Yaptığım bir işten dolayı eleştirilir miyim? Gibi sorular, soruları düşünce dağarcığında ‘cirit’ atar. Sorular ‘kaygıyı büyütmüştür. Kontrol bağımlısı olmuştur. Annesini, bir uzuvu bir parçası olarak görür, yaşamında dokunulmazlığı vardır. Annesinden ayrıldığında korkar, ’ya başıma bir şey gelirse’ diye tasalanır. İleri de ayrı yaşamaktan çekinir. Annesinin kaygı ve endişesi çocuğa da yansımıştır
Çocuğun yaşamı yamuk yumuk olmuştur. Kişiliği sürekli gagalanmıştır, yaralanmıştır yani gelişim safhasında. Yaşarken birine, birilerine ihtiyaç duyar. Kendi kendine yetmez, güveni uçup gitmiştir avuçlarından. Aşırı derecede eleştirilmiştir. Kendi halinde değildir. Sürekli danışacağı birini arar gözleri.
Anne babalar, sağlam karakterli, kişiliği oturmuş, kaygı, tasa ve endişeden uzak yetişmiş çocuğa sahip olmak için;
Bir; Onların hatalarını görmezlikten gelmeleri, ( Devam etmesi halinde önlem almak şartıyla).
İki; Kendilerini, kendilerine bırakmaları,
Üç; Onlar için aşırı kaygı, endişe ve tasa ya girmemeleri,
Dört; Çocuğun ufak tefek hatalarını tespit edip yüzüne vurmamaları,
uygun olacaktır.
Anne babalar sözü edilen davranışlardan vaz geçmeyip sürdürmeleri ve aşırı disiplin, mükemmeliyetçilik, abartılı davranışlarını sergilemeleri halinde;
Bir; Çocukları, anne babalarının sözleri, pasif bir direnişe iter, bu direniş; yalan söyleme,
İki; Tik bozukluğu,
Üç; Tırnak yeme,
Dört; Konuşma bozukluğu,
Beş; Alt ıslatma vb. kaygı. Belirtilerine yol açar.
Sözün özü; Anne ve babaların, çocuklarını kontrol etmeleri doğaldır. Dengeli ve ayarlı olmalarına dikkat etmeleri şartıyla.
Unutmamak gerek, aşırı kontrol çocuğu, öz güveni eksik, stresli bir yaşama doğru sürükleyecektir. Elbette, bunaltmadan, germeden çocuklarımızı kontrol etmeliyiz.
Anneler,pencereye baktıklarında lekeyi değil,pencerenin ötesini görebilen ,harika insanlar yetiştirirler….!
Hoşça Kalın, Çocukça Kalın!
İsmail ALTOK
Bizlerde yaptıgımız çalışmalarda cocuktaki davranış problemi, özgüven eksikliği gibi konuları irdelediğimizde aile tutumlarının bu sorunların ortaya cıkmasında, temelinde ne kadar etkili olduğunu buluyoruz. Gercekten aileler tarafından çok fazla önemsenmesi gereken bir konu! Ellerine sağlık babacıgım..