Merhaba sevgili dostlar;
Ben mutlu evliliği, iki evladı, ve iki cennet kokulu torunu olan bir anneyim. Almanya doğumluyum ve Boluluyum yıllardır şiir ve güfte yazıyorum, bestelenen eserlerim var. 13 yıldır Bolu Sanat Merkezinde müzikle uğraşıyorum. Bolu’yu temsilen konserlerimiz oluyor. Bu ilk yazımda beni rahatsız eden hususlara değinmek istiyorum.
Şu sık sık kazılan sokaklar ve bozuk kaldırımlar. Sokakta nasıl yürüyeceğimizi şaşırıyoruz, toz toprak. İnsanlar kendi kendilerine konuşur oldular, ne dedikleri malum zaten.
Sabahın köründe yataklarımızdan kırma makinası ve dozer sesleriyle uyanmaktan sinirler iyice bozuldu. İnanın ruh ve sinir hastanelerinde ki durum bir tabir vardır ya hani ‘iğne atsan yere düşmez’ diye aynen öyle. İnsanlar hastalanıyor.
Bozuk ve yamalı yollar araçları da mahvediyor, tabi tamirhanelerde katlanarak büyüyor. Haller harap yani. Kimi kime şikayet edelim? Su ve elektrik faturaları deseniz, gelen borç normal ama eklemelerle anormal bir hal alıyor. Bunların hesabını kim verecek? Güzel Bolumuz bize tanrının bir lütfu aslında. Eskiden doktorlar havası ve suyu için hastalarına Bolu’da yaşamalarını öneriyordu. Şimdi havasının da kökezlerinin de eski tadı var mı sizce? Gece uyanıp pencereden bir hava alayım deseniz öf kümes kokularından geniziniz yanar. Mis gibi çam kokmuyor artık! Tavuk kümesleri şehrin çevresini kaplamış. Kısacası ne kadar pozitif bakmaya çalışsak da, gülümsesek te hepimiz mutsusuz aslında.
Asuman Sarı
Benim güleryüzlü arkadaşım;yazında kendin gibi doğal ve net.Seni tebrik ediyorum…