Ramazan bu sene de gamlı ve yaslı geldi Bilad-i İslam’ a…
Neredeyse her sene mübarek ayı bir sıkıntıyla karşılıyor İslam alemi. Bosna, Filistin, Arakan, Afganistan, Pakistan, Somali, Sudan, Libya, Suriye ve bu sene de Mısır…
Bir türlü ağız tadıyla geçiremiyoruz/geçirtmiyorlar bu mübarek ayı.
Ölüm, kan, gözyaşı ve elem; İslam beldelerinin ortak kaderiymiş gibi kol geziyor adım adım…
“Hasta Adam” Osmanlı yıkılalıdan beri dünya Müslümanlarının yüzü bir türlü gülmedi. Çeşitli entrikalarla Payitaht alaşağı edildikten sonra İslam topraklarında zulüm ve ölüm ayyuka çıktı.
Irkçılık mikrobuyla insanları hasta eden, sonra da bu marazla gıdım gıdım Devlet-i Aliye’ yi parçalayan batı/emperyalizm, hedefine ulaşmış olmanın derin sularında özgürce yüzmektedir. Bu o kadar sınırsız ve sorumsuz bir özgürlük ki;
Yeri geliyor keyfi için binlerce, on binlerce Müslümanın ölmesine seyirci kalıyor. Bazen “sizi biz koruruz” diyerek Müslümanlar’ ın ellerindeki silahları alıp (Srebrenitsa’ da olduğu gibi) onları açık hedef olarak öldürtüyor, kimi zaman da suni olarak oluşturdukları farklı gruplara, ürettikleri silahları satarak elde ettikleri sınırsız karlarla, kan doldurulmuş kadehlerini bir vampir gibi keyiflice yudumluyorlar.
Ya Müslümanlar…
Siyonizmin oyununa geleliden beri, paramparça ve perişan bir vaziyetteler. Ölüyorlar, yaralanıyorlar, işkence görüyorlar…
Yetimler, öksüzler, dullar ve feyad-u figanlar…
Ah nerede o Osmanlı? Gelse de adaletiyle ve nizamıyla; niza verse aleme yeniden…
Ne kadar da çok arıyoruz Müminler’ in halifesini. Tek elden, tek dilden ve yek vücut… Kendi sorunlarımızı çözeceğimiz, inatlaşana dersini vereceğimiz İslam Birliği ne zaman kurulacak acep?
Kan emicileri, sömürücüleri ne zaman tokatlayıp evlerine yollayacağız?
Ümmet-i Muhammed sahipsiz kaldı dostlar!
Müminler birbirini acımasızca katlediyor ve kimse sesini çıkaramıyor. Gözlerimizi batıdan ve okyanus ötesinden gelecek bir açıklamaya dikmiş bekliyoruz naçar…
Efendilerin keyifleri olursa, sarhoşluk hallerinden ayıkabilirlerse eğer…
Petrol kuyularındaki hisselerini artırabilirlerse…
Yeni sömürü alanları oluşturma ihtimali görünürse ufukta…
Bir uşak daha bulup onu biteviye kullanma imkanını yakalayabilirlerse…
Ya da İsrail’ den bir göz işareti gelirse…
“Akıllı olun, ayrılın bakayım!” diyerek kavgayı bitirip, çullanacaklar ganimetlere…
Ama inşallah bu böyle gitmeyecek. Bir ışık görünüyor Afrika’ da kahpe planları bozmaya namzet.
Mısır’ da Müminler şu Ramazanda sabahlara kadar sokaklarda; bir hurma, bir lokmayla sahur yaparak oruç tutuyorlar. “Artık uşak olmayacağız” diyerek haykırıyorlar.
Rabbimiz Bakara 186’ da şöyle buyuruyor “Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.”
Dostlar! Duaların kabul olunduğu, niyazların çevrilmediği şu saatlerde el açıp gönülden dua edelim Müslümanlara ve tüm mazlumlara… 09.07.2013
MERHABA ABDULBAKİ KARDEŞİM YAZINI OKUDUM HAKLISIN EVET AMA BİR NOKSAN VAR BENCE UNUTTUĞUN VEYA AKLINIZDAN ÇIKARDIĞINIZ KERKÜK TÜRKMENLERİ HERGÜN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ ÇİNDE YILLARCA ZÜLÜM GÖREN TÜRKİSTAN TÜRKLERİ BUNLAR HİÇ VİJDANINIZI SIZLATMIYORMU KALEME ALAMIYORSUNUZ…? SEVGİLER SELAMLAR.