
BİR MUCİZE ESERİ
“Bir mucize eseri olarak kurtuldu”
“Hayırdır, ne oldu?”
“Araba hurda haşat oldu, pestile döndü ama içindekiler sapasağlam çıktılar. Burunları bile kanamamış. Bir mucize bu, mucize!”
Oysa arabanın içindekiler, kazadan önce de bir mucize eseri olarak yaşıyorlardı. Bir mucize eseri gün geçiriyorlardı.
Bir aksilik, bir kaza, bir terslik, bir anormallik olacak ki, hayatın bir mucize olduğu anlaşılsın. Nedense tek yönlü bir şartlanma refleksi olayları yönlendiriyor. Oysa asıl mucize normal hayatın kendisidir. Sıradan ve basit gördüğümüz hayat…
Bir insanın hayatta kalabilmesi çin binlerce şart lazımken, ölümcül bir kazadan kurtulması için bir tek şart yeterli.
Gözümüzün görmesi bir mucize,
Kulağımızın işitmesi bir mucize,
Kan dolaşımımız bir mucize,
Sindirim sistemimiz bir mucize,
Bütün bedenimiz ve işlevi her şeyiyle bir mucize…
Ama sıradan bakınca, sıradan görünce, üzerinde durmayınca, nasıl oluyor, nasıl bitiyor diye sorgulamayınca o kadar mucize sıradanlaşıyor, gizleniyor , gözden kayboluyor.
Mucize, insanın yapamadığı, yapamayacağı, yapmaktan aciz olduğu ve ancak Allah’ın kendi kudretiyle hükmünü icra ettiği olaylardır.
yaşam felsefenizi değiştirecek 3 mucize söz!!!!
“sesini değil sözünü yükselt, yağmurdur zambağı büyüten gökgürültüsü değil”
“eğer camlarınız kirliyse, manzarayı ne kadar değiştirirseniz değiştirin görüntü hep aynı kalır…”
“gücünüzden şüphe ederseniz, şüphelerinize güç vermiş olursunuz….”
Sağlıcakla kalın sevgili dostlar…
Serdar Selek