
Bolu Güzellemesi…
Tatmayanlar anlayamaz, bilemez, Kartalkaya bulutlara seslenir,
Ne yamanmış ayrılığın, hasretin.. Esentepe gelin gibi süslenir,
Yad ellerde istese de gülemez, Minareler, şadırvanlar hislenir,
Vakti gelsin, evlatlara davetin.. ! Ne söylüyor kitabede ayetin ?
Mest olurum havasından, suyundan.. Düşlerimde bakışları Bolu’nun,
Bu yiğitler Oğuzların soyundan, Bir deli tay yokuşları Bolu’nun,
Kayı, Avşar, Salur, Kınık boyundan, Maveradan nakışları Bolu’nun,
Temel taşı ebed-müddet devletin.. Niye bilmem şaşkınlığın, hayretin ?
Gölcük, Abant gölleri var Bolu’nun, Yeşil renkli ışık saçan inciyiz,
Kendine has gülleri var Bolu’nun, Yitiğini doğuracak sancıyız,
Sisden, buzdan tülleri var Bolu’nun, İki başkent arasında hancıyız,
Hani nerde keşfetmeye gayretin..? Düğün olsun, bayram olsun avdetin..
Yedi iklim dört köşede nidası, Ustaların ellerinde fark varmış,
Mor dağlara Köroğlu’nun sevdası, Hakk’ı anar, sevgisini koyarmış,
Destan olmuş Kırat’ının edası, İnsan önce güler yüzle doyarmış,
Ölümüne mertlik koksun niyetin..! Bu memleket son durağı lezzetin…
El bağlasın pehlivanlar çayırda, Bir tepeden seyrine dal Bolu’nun,
Hep kazandı yarışanlar hayırda, Yazı türkü, kışı masal Bolu’nun,
Fakirleri, garibleri kayır da, Bilirseniz ekmeği bal Bolu’nun,
Dalgalansın gönüllerde İzzet’in..(1) Kök saldığın ocağında kıymetin..
Yaylaları ömre sefa Bolu’nun, Söz mecliste muammaya duranda,
Çiçekleri derde şifa Bolu’nun, Dertli sazın tellerine vuranda,
Toprağında ahde vefa Bolu’nun, Ey Figani ateş mi var şuranda ?
Çınarıyız geleneğin, adetin.. Aşıkların imtihanı çok çetin…
Akşeyh’imin gözlerinde gördüğüm, Yar uğruna kayaları delmişiz,
Ümmü Kemal tekkesinde sorduğum, Sılamızı candan aziz bilmişiz,
İdrakimde bu nasıl bir kördüğüm,? Bir hoş seda bırakmaya gelmişiz,
Hikmeti var içinde halvetin.. Adı kalsın dudaklarda Servet’in…
Servet Yüksel
(1) Hayırsever işadamı merhum İzzet Baysal