Çalışan kadının günlüğü
65 milyonluk nüfusa sahip Türkiye insanının yarısı kadın. Bu yarımın da yarısı çalışan kadın nüfusu. Nüfusumuzun çeyreğinin bayan olması hiç de hafife alınacak bir oran olmamalı.
Küçük kız çocuklarına “ileride ne olacaksın?” diye sorulduğunda “gelin” olacağım cevabı artık çok gerilerde kaldı. Şimdi kız çocukları alışılmış mesleklerin dışında astronot, pilot,
asker, kimyager ya da politikacı diye cevap verir oldular.
Her geçen gün Türkiye’de çalışan kadınların sayısı artıyor. Buna bağlı olarak işyerinde kadın çalışan çalıştırmayan hemen hemen hiçbir şirket yok gibi. Kadınlar her yerde, her sektörde kendini gösterip, başarılarını dünya çapında ispatlıyor ve destekleniyorlar.
Türkiye’de artık yönetim şekilleri değişiyor. Diğer ülkelerde olduğu gibi kadın yöneticiler devrine giriyoruz. Kadın yöneticilerimiz görevlerinde başarılı ve çok sağlam imzalar atıyorlar. Artık kısa vadeli stratejiler geliştirip uygulamaya sokmayı başaran, milyonlarca dolar değerindeki şirketlerin fonlarını yürüten, uluslararası şirketlerin politikalarını geliştirip yönetebilen, ekonomide söz sahibi, gücünü kendinden alan kadın yöneticilerimiz var. Reklam sektöründen, ilaç ve kimya sanayilerine kadar şirketlerin tüm departmanlarında bulundukları yerlerin hakkını vererek çalışmaktalar.
Çalışanlar ve kadın çalışanlar
Gösterdikleri performanslarıyla dikkatleri üzerlerine çekmeyi başaran kadınlarımız, hakettikleri yerleri şirketlerin en üst kademelerindeki pozisyonlarda alıyorlar. Büyük holdinglerin patronları olarak teknoloji şirketlerinin içinde, internette, medya sektöründe, yönetim danışmanlık şirketlerinde, uluslararası şirketlerde yerlerini ispatlamış durumdalar. Bu büyük güçlerini ise yönetim maskelerinden değil, sağlam altyapılarından ve kendilerine
olan güvenlerinden alıyorlar.
Bazı çalışan bayanlar idealleri, zorunlulukları veya sorumluluklarından çalışmak zorundalar fakat hepsinin karşılaştıkları hemen hemen aynı problemler. Çalışan kadınların % 80’i, hele birde evli ise ve ekonomik açıdan rahat değil ise evinde de çalışan kadın olmak zorunda. İşini işte ve evini de evde bırakarak yaşamak zorunda.
İşyerlerinde çalışan kadın bazen erkek gibi olmak, bazen de kadınlıklarını ön planda yaşatmak zorunda. Sabah 9, akşam 6, haftanın 5 günü çalışan kadın ve kalan saatlerde de evinde çalışan kadın.
Günümüzde çalışan kadın her zaman şanslı ya da tam tersi zorluklarla karşılaşır durumda değil. Bunların hepsini birarada yaşıyor. Kadın olmasından kaynaklanan yaşadığı zorluğu bazen kadın olmasından kaynaklanan kolaylıkla aşabiliyor. Ancak durum her zaman bu kadar kolay olmuyor tabii.
İş yaşamı kadında sorumluluklarıyla birlikte devam etmeli. Eğer bir anne ise tabii sorumluluğu daha ağır olacak demektir. Evdeki yaşatacağı anne, işyerinde yaşatacağı iş kadınından daha farklı olacaktır. Eve geldiğinde iş kadını kimliğini kapıda bırakacak, işe
giderken bunu giyecektir. Bu dengeyi kurmak, onun iş ve evindeki başarı grafiğini yükseltecektir. İşte yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen evine döndüğünde onu bekleyenlerin istediği ev kadını olacaktır. Çocuğunun istediği mutlu ve ilgili dinlenme zamanını tamamen sevdiklerine ayıran anne olması istenmektedir. Aynı zamanda
eşinin beklediği eş rolünün de hakkını vermelidir. Başka bir yönden bakacak olursak; bu sefer de evdeki tüm karmaşıklıklara rağmen, işyerinde beklenen çalışan olması gerekmektedir.
Eşitlik gerçek mi?
Günümüzde her ne kadar kadın ve erkek çalışıyor eşit durumda denilse de ev işlerinde eşit oldukları söylenemez ve halen kadınlar işlerini evde yalnız yürütmek zorundalar. Evde her zaman çocuklarının ve eşlerinin beklediği anne olmanın yanında, ev işlerinin de beklenen kadını olmak zorundalar. Yemeği yapmalı ya da en azından organize
etmeli, çamaşırların temizliği ve ütüsünü, evin temizliğini gerçekleştirmeli ve bunları düzenli olarak mutlaka düşünen o olmalıdır. Evde yemek yapması gerekirken bir yandan da işyerinde bir sonraki günün randevularını düşünmeli, hatta belki yemeğini yaparken
bir yandan da ofiste tamamlayamadığı işlerini gözden geçirmeli. Her zaman evde bekleyenlerinin varlığıyla yaşamalı ve tabii bu sorumluluğunu unutmayarak. Kısaca çalışan kadın işyerindeki başarısını ve evdeki başarısını her zaman dengede tutarak, birbirine paralel olarak yaşatmalıdır.
Çalışan kadın işyerinde kariyer peşinde ise bazen önemsenmeyen bir kişi olarak da görülmektedir. Kadın olmasından kaynaklanan bazı rolleri alamayacağını düşünenler, ona engel olmaya çalışacaktır. Bunu bazen başaracaklar fakat çoğunlukla amaçlarına
ulaşamayacaklardır. Bu tür engeller hem özel hayatındakiler tarafından hem de işyerindeki ortamdan kaynaklanabilir.
Çalışan kadının işyerinde yaşadıkları zorluklar ve problemler, onun kariyerini olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. İşyerlerinde bazı işlerin sadece erkeklere ya da sadece kadınlar ait olduğunun ayırımı ve tartışması halen yapılmaktadır. Bazılarının erkeklere layık
gördükleri pozisyonların kadınlara verilmesini, kadının başarısından değil de, kadın olmasından kaynaklandığını düşünenlerin varlığı halen mevcuttur. Bu tür ya da sıkça yaşanan başka bir problem ise işyeri sahiplerinin kadınların fiziksel görünüşlerinden yararlanarak çalıştırdıkları bayanlara unvan yağdırmaları ve diğer yandan yıllarını bu işlere veren diğer çalışanların sadece boyunun kısa olmasından kaynaklanan onlara göre eksikliği yüzünden aynı pozisyonda kalması ve hatta belkide o mevkide emekli olmasıdır.
Bazı kadınlarımız sadece ekonomik açıdan çalışmak zorunda oldukları için çalışırlar. Sabah işe gidip akşam olmasını beklerken bugünlerin biteceğini ve bir gün emekli olacakları ümidiyle yaşarlar. Evdeki yaşantıları evhanımı kadar düzenli ve mükemmel gider çünkü iş yaşantısı onlar için evde tamamen biter. İş yaşamlarında günlük rutin yapmaları gereken işlerin dışında bir iş yapma gereği duymazlar. Çünkü onlar işlerini yapıyorlardır ve işlerinin dışında yapılacak olan diğer işler başkasının işi olan uğraşılardır.
İdealleri ve kariyeri için çalışanlar için hayat çok daha farklıdır. Onlar daha en başından hayatlarını buna bağlı olarak çizmişlerdir ve onun için iş hayatlarının tadına vararak ve her türlü zorluğunu göze alarak yaşarlar. Bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmazlar. Evli
değilse, iş hayatı içinde bir özel hayatları, belki de iş hayatından kalan zamanda bir özel hayatları olacaktır. Eğer evli ise iş hayatları ile paralel yürütecekleri bir aile hayatı kuracaklardır kendilerine. İstediklerini hiçbir zaman özel hayatları için feda edecekleri düzeye götürmeyecekler ve buna bağlantılı bir ilişki kuracaklardır.
Tabii bunun yanında özel yaşantıları ya da aileleri uğruna iş hayatlarından fedakarlık yapmak zorunda kalanlar yok mu diyebilirsiniz. Haklısınız var, ancak baktığınızda siz de
farkedeceksiniz ki bunlar azınlıkta kalanlardır. Çoğu zaman önemli bir özel anınızı kaçırmak pahasına işyerinizde olmak zorunda değil misiniz? Kardeşiniz doğum yaptı, aile bireylerinizden biri öldü, yakınlarınızdan biri bir trafik kazası geçirdi ve belki siz, onun
yanında olmak istediniz…
Çalışan kadının enerjisi
Türkiye köylerinde halen gün ışığıyla işe başlayıp, gün batımına kadar çalışan kadınlarımız var. Bunlar en ağır şartlarda, en kötü koşullarda çalışan işçilerden farksız, her günü bir diğerinden farksız yaşamaktalar. Şikayet mi; hayır hiçbirinin halinden şikayeti yok çünkü aksi bir durumda hiç olmadılar. Genç yaşlarından yaşlılığa kadar devam eden çalışma hayatlarında özel hayatsız, işi özel hayatının yerini tutan bir yaşantının oyuncuları onlar. Bu yaşam basit bir ekmek için en baştan buğdayı ekerek başlamalı, buğdayı ekip, biçip, eleyip, un yapıp masaya koyana kadar sürmeli… Takdir,
teşekkür; hayır sadece bunu yapmanın zorunluluğu yaşıyorlar. Şikayet; hayır bunun farkında değiller çünkü özel hayatları onların işleri…
Çalışan kadınlarımızın bir başka sorunu da işyerlerinde yaşadıkları her türlü duygusallıklarını geri planda tutmak zorunda olmalarıdır. İş hayatlarında bu gibi durumları kamufle etmelerinin daha zor olduğu düşünüldüğünden erkek gibi davranmaları da beklenir.
Kariyer düşüncelerinde, hepsinin ortak noktası diye bilinen en önemli özellikleri zirveye tepeden inmek yerine, işin en alt kademelerinden başlayıp, tepeye varana kadar tüm basamakları sindire sindire çıkmalarıdır.
Çalışan kadınlar geniş ve sağlam altyapıları kadar iş yaşamının gerçek dünyasında, gaziantep escort bayan gerçekler içinde yoğurularak geliştirdikleri yönetim şekilleriyle, dünyadaki tüm hemcinsleri gibi yönetim tekniklerindeki gelişmelerde adlarını en tepeye yazdıracaklardır.
Haydi hep birlikte demirleri işleyelim, ışıl ışıl olsun; ne dersiniz?
SN BARBAROS UZUNLAR ..SÖYLEDİKLERİNİZ ÇOK DOĞRU BİZ ÇALIŞAN BAYANLARIN YAŞADIGI SIKINTILAR YOĞUNLUK STRESİDE BERABERİNDE GETİRİYOR. BU KONUYU KALEME ALMANIZ ÇOK GÜZEL TEŞEKKÜR EDİYORUZ BAŞARILAR