CUMHURİYET‘E NASIL KAVUŞTUK!
624 Yıl Osmanlı Devleti’nin yönetimini elinde bulunduran padişahlar, meşrutiyet yönetimini 1876’ da ve 1908’ de olmak üzere iki defa kabul etmişlerdi.
Meşrutiyet; mutlakiyet ile yönetilen ülkelerde yönetenlere yardımcı olmak için, meclis kurulur. Bu meclis kamunun yararına yasalar çıkarılması gereğini yöneticiye duyurur. Yönetici tarafından benimsenenler yasallaşır. Bu meclis semboliktir. Kararı yöneten verir, çünkü.
1914 yılında birinci Dünya savaşı başlamış Osmanlı Devleti ‘de “İttifak Devletleri “ yanında yer almıştır. Geniş cephe çemberinde savaşan Osmanlı Devleti “ittifak Devletleri.“ ile birlikte yenik duruma düşmüştü. Bunu fırsat bilen “itilaf devletleri.” İngiltere, Yunanistan, Fransa ve İtalya topraklarımızı işgal ettiler. Anadolu kan ağlıyordu. Bir yandan eşkıyalar bir yanda işgal kuvvetleri… Anadolu esir alınmıştı.
19 Mayıs 1919 ‘da Osmanlı Devleti tarafından düzeni sağlamak amacıyla, devletin gemisiyle M. Kemal Paşa Samsun’ a gönderilmişti. Amacı dışında faaliyetler de bulunduğu gerekçesiyle görevden alınan M. Kemal Paşa “sine-i millete “ dönerek “ Tek bir egemenlik var o da milletin egemenliği, milletin egemenliğini yine milletin azmi, kararı kuracaktır “ İlkesiyle yola çıkıp işgale karşı ayaklanmalar, kongreler düzenlemiştir.
M. Kemal Paşa ülkenin dört bir tarafından seçilen milletin temsilcileriyle 23 Nisan 1920 ‘te Ankara’da Büyük Millet Meclisini toplamıştır. Meclis M. Kemal Paşa’yı başkan seçerek, Kurtuluş Savaşını yönetmeye yetki vermiştir.
Halk ve kurulan düzenli ordu düşmana karşı savaş vermiş. 9 Eylül, 1922’ de Kurtuluş savaşını zaferle bitiren BMM’ si hükümeti 1 Kasım 1922’ de saltanatı kaldırmış, Padişah Vahdettin yurdu terk etmiştir.
24 Temmuz 1923’ te, İsviçre’nin Lozan kentinde İtilaf Devletleri. temsilcileri ile, kurtuluş savaşını yöneterek zaferle sonuçlandıran BMM temsilcileri Lozan Barış Antlaşmasını imzalamış, yeni yönetim biçimine kapıyı aralamıştır.
11 Ağustos ‘da BMM’ si toplantıya çağrılmış, 13 Ekim’ de Ankara başkent ilan edilmiştir. M. Kemal Paşa, egemenliğin ulusa dayanan bir sistem üzerinde çalışmalarına hız vermiştir. 28 Ekim’de Çankaya’da akşam yemeğinde sır gibi sakladığı açıklamayı arkadaşlarına yapmıştır. “ Arkadaşlar yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz! “ 29 Ekim’de M. Kemal Paşa millet vekilleriyle görüştükten sonra hazırlanan “Cumhuriyet “ önergesi BMM ‘ne verilmiş. Tatlı sert tartışmalardan sonra “Cumhuriyet “ önergesi kabul edilmiştir. Böylece Türk Devletinin yeni yönetimi “Cumhuriyet “ yeni adı da “Türkiye Cumhuriyeti Devleti “ olmuştur. M. Kemal Paşa Cumhuriyet yönetiminin İlk Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Cumhuriyet; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin kendi kendisini yönetmesidir, bu yönetim seçtiği milletvekilleri tarafından gerçekleşir. Yurttaşlara seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. Seçilenler yasaları ve uygulayıcıları millet adına denetler.
29 Ekim 1923’ te TBMM’ si 1921 Anayasası’nda yaptığı değişiklikle “Devletin yönetim şekli Cumhuriyet “ olarak ilan etmiştir. 2 Şubat 1923’ te verilen bir kanun teklifi ile 29 Ekim’in Bayram olması önergesi 18 Nisan’da Anayasa Komisyonu tarafından incelenerek 19 Nisan’da TBMM. Tarafından kabul edilmiştir. 628 sayılı kanun ile “29 Ekim 1925’ ten “ itibaren yurt içinde, yurt dışında ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde adına, şanına yakışır biçimde kutlanmaktadır.
Cumhuriyet yönetimin eli birçok yenilikler yapma gayreti yönünden güçlenmiştir. Bu yenilikler Türk Milletinin yaşantısını kolaylaştırıcı, sosyalleşmesine ön ayak olmuştur.
Yaşasın Cumhuriyet!
Ne Mutlu Türküm Diyene!
İsmail ALTOK
Kaynak; Erol SUNAT, Belirli Gün Ve Haftalar.
İsmail hocam çok güzel bilgi dolu bir yazı tebrik ediyorum.