DOĞRU BESLENİYORMUYUZ

DOĞRU BESLENİYORMUYUZ

Değerli okuyucular, bu yazımda, doğru beslenmenin püf noktalarını sizlerle paylaşmak istedim.

Doğru ve dengeli beslenme alışkanlığının, sağlıklı bir yaşam kalitesi açısından, günümüz insanı için önceliği yadsınamaz.

Vücudumuzu oluşturan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışabilmesi için,besin öğelerinden,yani yağlar,karbonhidratlar,proteinler,vitamin ve minarelerden yeterince almalıyız.

KARBONHİDRATLAR: Sıklıkla tüketilmesi gereken, ana madde besinlerdir.

Pirinç, bulgur, makarna ve tahıllar bu gruba örnek bazı yiyecekler olarak sayılabilir.

PROTEİNLER: Vücudun en etkili kalori yakıcı bölümü olan, kas dokusunu güçlendirmek açısından çok önemlidir. Protein ette, tavuk ve balıkta, yumurta ve süt ürünlerinde, daha az olmak kaydıyla hububat ürünlerinde bulunur.

MİNERALLER: Sağlıklı yaşam için çok önemlidir. Minaraller (kalsiyum, bakır, iyot, demir, çinko vb.) sebze ve meyvelerde, sularda  bulunur. Hücrelerin korunması, sağlıklı diş, kemik, cilt yapısı için önemlidir.

Mineraller ayrıca, kalp ritmi, kan basıncı, vücuttaki sıvı dengesi  gibi daha bir çok düzenleyici fonksiyonlarda rol oynar.

YAĞ-ŞEKER: çok az tüketilmesi gereken gıdalar diyebiliriz, fakat A,D,E, ve K vitaminleri gibi vücudumuz için önemli vitaminleri taşıma görevi  yaptıklarından dolayı, sağlımız için yenilmesi de çok önemlidir. Sıvı ve katı yağlar, şeker ve tahıllar bu gurupta yer alır.

Yemek yeme alışkanlığımız zihinsel ve bedensel faaliyetlerimizi etkileyen unsurlardan biridir. Sağlıksız beslenme, düşünme ve kavrama yeteneğinin azalmasına ve hafıza kayıplarına neden olabiliyor.

SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ

Doymuş yağ ( tereyağ, iç yağı vs, hayvansal yağlar) oranı yüksek besinleri daha az tüketin.

Yeterli miktarda Doymamış yağ  (ayçiçeği  ,mısırözü,soya,fındık ve zeytinyağı)almaya dikkat edin.

Yarım yağlı süt, az yağlı kırmızı et, kuru baklagiller, balık ve tavuk tercih edilmelidir.

Süt ve süt ürünleri  (yoğurt,peynir gibi vb.) tüketilmeli ancak,az yağlı olanları tercih edilmelidir.

Yemeklerimizi  haşlama, fırında pişirme veya ızgara yaparak pişirirsek yemeğe eklenecek yağ miktarını azaltmış oluruz.Aşırı şekerli gıdalardan kaçınmalı ve hatta çay,kahve gibi içecekler şekersiz veya az şekerli olarak tüketilmelidir.

Gıdalardan aldığımız günlük tuz miktarı 6 gr.(1 tatlı kaşığı)  geçmemelidir, tuz tüketimi ile yüksek tansiyon arasında ilişki bulunmaktadır, tansiyonu olanlar tuz miktarını azaltmalıdır.

Güne kahvaltı yaparak başlamak çok önemlidir, zira gece boyunca gıda tüketilmediğinden, vücudun sabah enerjiye ihtiyacı yüksek olur. Günlük 3 ana öğün yemeği,mutlaka düzenli olarak zamanında yemeliyiz,yiyecekleri yutmadan önce,iyice çiğnemeli  ve acele etmeden tüketerek, sindirim sistemine yardımcı olmalıyız.sofradan kalktığımızda midenin 1/3 boş olmalıdır,tıka basa yemekten kaçınmalıyız.Tam dolu mide,sürekli sindirim fonksiyonlarının zorlanması sonucu,sağlığımızın bozulmasına ve yaşlılık sürecinin hızlanmasına yol açar.

Zihinsel fonksiyonlarımızın gerektirdiği enerji kaynaklarından biride meyvelerdir. Beynin oksijen dışındaki tek enerjisi olan Glikoz, meyvelerde hazır olarak bulunur. Meyveleri aç karına veya yemeklerden 3 saat sonra tüketmeliyiz. Midede sindirilen meyveler yakılarak glikoz a çevrilir.

Vücudumuzda dakikada 10 milyon hücre ölür ve aynı sayıda hücrede yenilenir. Ortalama 100 günde (beyin ve sinir hücreleri hariç) bütün vücudumuz yenilenir. Düzensiz ve kötü beslenme yenilenme sürecini aksatır.Cildiniz canlılığını,tazeliğini kaybeder,ve en önemlisi hastalıklara açık olursunuz.Bitkinlik,çabuk yorulma,baş ağrısı olabilir.Düşünce ve hafıza sistemi bulanıklaşır.Bu nedenlerden dolayı düzenli ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmeli,yemek için yaşamamalı,kaliteli yaşam için yemeli görüşünü benimsemeliyiz.

Yazımı noktalamadan önce, umarım sizlere faydalı olabilmişimdir.

Sofranızda  bereket, evinizden muhabbet eksik olmasın değerli okuyucular.Sağlıkla kalınız.

                  CHEF//Ertan DEMİR