Abdulbaki Murat
İstanbul güzelleşti yine.
Şairlerin içi içine sığmaz bu demlerde.
İstanbul’a dair çok şey vardır söylenecek.
Çiçekler bir renk cümbüşüne dönmüş durumda;
Elvan elvan…
Hissedilmekte bahar, bütün zerrelerine kadar…
İstanbul ılımaya başladı mı, şehir adeta coşar.
Manevi bir tedavi vazifesi görür gönüllere.
Yaşıyor sanki güzel şehir devr-i laleyi.
Laleler, mor menekşeler, erguvanlar, sümbüller ve karanfiller…
Kocaman bir çiçek bahçesi gibi gönülleri şenlendirirler…
Bir güzel ki koca şehir…
Anlatılmaz dizelerle;
Sığmaz ifadelere…
Çok büyük şairlik ister tarif-i İstanbul, bu mevsimlerde…
Gül kokuyor; bir saadet halkası, bahar harikası adeta.
Koskoca şehir Eyüp Sultan’a koşuyor; akıyor sanki…
Seher vaktinde, maneviyatından hissedar olmak için.
İstanbul, Eba Eyyup el Ensari’yi kokluyor;
Kararmış kalplere, kurumuş gözlere ilaç…
Hasta gönüllere deva.
Seher vakti niyaz eden kuşları dinliyor İstanbul.
Bir neyzenin insanı alıp götüren nefesi gibi…
Şehir dua ediyor. Eller semada, gönüller huzurda…
İstanbul secdede mi ne?
Sükuna ermek, teslim olmak için, bir hasırı seccade yaparak niyazların en alasıyla…
İstanbul gül kokuyor gül mevsiminde.
Seher vakti bereketinde, bir düş gibi, ama gerçek.
Peygamber mihmandarının yanına gitmek;
Huzura durmak ne kadar da güzel.
O’na misafir olmak, O’nu hissetmek, orada göz yaşı dökmek…
İstanbul asr-ı saadet kokuyor; sahabelerle.
Her biri bir köşede, birer manevi bekçi.
“Evliyalar şehri” maneviyat bahçesi.
Fatih Sultan Mehmet’i hissediyor İstanbul.
Feth-i Mübin’e mazhar olmanın sevinciyle…
Ve…
Peygamberin müjdelediği şehir.
İstanbul; peygamber kokuyor…
Gül kokusuna meftun olunan Nebi!
Gönüllerimiz seni özler bir baharı özler gibi.
Pervane olmak isteriz etrafında.
“Gel!” Bir kere bahtımız gülsün.
Himmet et bize, firakımız dinsin.
Mübarek şehir bu niyazlarla her sene güzelleşir;
Yaşayana manevi bir ilaç,
Hissedene ihtilaç.
Tüm çiçeklerle bezenir;
Lakin “Gül”e muhtaç… 16.07.2013
üstad ne güzel bir istanbul anlatımı. teşekkürler…