“YAŞAM KAŞLA GÖZ ARASI, YAŞAMANIN TAM SIRASI, TAM SIRASI”
Sn. Ahmet Baysal, toplantı mekanımız Beykoz da Boğaz Manzarasına karşı oturup sohbet ettiğimiz esnada denize bakarak eski anılara daldı ve bizlerle paylaşmak istedi.
Ahmet Baysal
Bir dönem bir teknemiz vardı ve sürekli kısa mesafelerde deniz turları yapardık. Rahmetli Amcam denizi çok severdi. O dönemde Sarıyer’de oturuyorduk. Orada denize girilirdi o günlerde ama yine de kalabalıktı işte.
Amcama bir dönem esti ve bir tekne hevesi oldu. Sarıyer’de kalabalıktan tekneyle açılıp daha ilerlerde daha sakin ve temiz ortamlarda yüzmek istiyordu. Amcam yüzmeyi hakikaten severdi.
Fabrikada çalıştığımız bir gün Amcam geldi ve bana “Oğlum bir tekne alalım git bak dedi.”
Beni bir telaş sardı. Ben ne anlarım tekneden. Fiyatını bilmem hangi özelliğine göre bakılır neye göre bakılır bilmem. Biz Rahmetli Amcamı biraz oyaladık. Hani biraz zaman kazanalım öğrenelim diye sağa sola bakınıyoruz.
Bir gün amcam fabrikaya geldi “ Ben Bebekten gelirken bir tekne gördüm. Gidin alın gelin onu “
Ben Amcama hangi fiyata alacağız falan diye sorsam da “ Gidin alın işte ” deyip kestirip attı.
Biz bir motor tutup Amcamın söylediği motoru bulmaya gittik. Motora yaklaştığımızda içinden genç bir gurup kaçıştı. Genç erkekler kadınlar koşa koşa kayboldu. Biz teknedeki satılık ilanını aradığımızda öğrendik ki tekne bir iş adamınınmış. Adamın oğlu biraz alemci bir yapısı varmış neyse uzatmayalım görüştük ve tekneyi aldık.
Tekneyi almasına aldık ta birde şimdi tekneye kaptan bulmak lazım. Kaptan bulmak o dönemde bizim için pekte kolay olmadı. Tekne sürekli kullanılan bir şey değil. Fakat Amcam disiplinli bir adam. İstiyor ki tekne kullanılsa da kullanılmasa da Kaptan teknenin başında olsun ve teknenin bakımını yapsın. Epey bir kaptan değiştikten sonra sonunda bir Taka Kaptanı bulduk ve ona kıyafetler falan aldık. Biz bir on sene o tekneyle oyalandık. Marmara Adaları falan gelip gittiğimiz oldu. Amcam denizi seviyordu.
“YAŞAM KAŞLA GÖZ ARASI, YAŞAMANIN TAM SIRASI TAM SIRASI”
Ahmet Baysal amcasının son bir yılda sürekli bu sözü tekrarladığını ve hayatı gençlikte yaşamak gerektiğini sürekli vurguladığını bizlere iletti. Bu sözün anlamı işinizi gücünüzü bırakın olarak algılanmamalı. Hayattan tat almayı da çok ötelemekte doğru değildir.