”Kalk! Allah’a yönel” diyen adam….
THOMAS EDİSON..
Öğretmeni ona .”Kabiliyetsiz’ demişti. Ancak o,2500 buluş yaptı. Karda kışta koltuğunun altında gazete sattı. Ekmek parasını kazanırken tren görevlisi ”seni aptal çocuk” deyip sert bir tokat attı. Bu olay ömrünün sonuna kadar, ağır işitmesine neden oldu. Girdiği fabrikalarda bu dilenci kılıklı nerden gelmiş? diye alay ettiler. Girdiği bütün iş yerlerinden kovuldu, sebebi de, sürekli deneyler yapıp, işine adapte olamayışı ve küçük kazalara, yangınlara sebep olmasıydı. Açlıktan, yorgunluktan, soğuktan bitkin bir haldeydi. Üstü başı çamur içinde beş parasızdı. Çay içecek parası yoktu. İş için bostona vardığında sersefildi, rengi solmuştu . İşe girdi ve yine kovuldu. Sonra?? Sahip olduğu fabrikalarında 500 işçi ekmek yedi..
Bizler onu hiç tanımıyoruz….
Thomas Edison,, çok sıkıntılar çekti, ama hiçbir zaman halinden şikayet etmedi. Edebiyle yaşadı, evlendi 6 çocuğu oldu. İçki ve sigaradan nefret etti. Yoksulluktan okula gidemedi. Sebze ve gazete satıp ailesine yardım etti. Fabrikalarda çalıştı, işyeri depolarında yattı. ”Fonografi’yi (ses kayıt cihazını) icat ettiğinde kimse inanmadı. Cihaza kaydettiği ilk sözlerden biri ”kalk! Allah’a yönel” oldu. Gece kalkar gökyüzüne bakardı.. Yüce yaratıcının ihtişamı karşısında ona sığınırdı. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler neden ve nasıl varolmuşlar? onları yaratan niçin yaratmış. Bunları yaratan ne büyük!” diye fısıldarmış.
Hep yeryüzündeki eşyaları, maddeleri düşünür, kendisinin de bunlar karşısında ne yapması gerektiğini araştırırdı.
Hayatı boyunca 3 ay okula gidebilmişti, ama kitap okumayı severdi. Adeta kitaplara aşıktı. Başarılı olmuş kişilerin hayat öykülerine bayılıyordu. Ailesi çok yoksuldu. Annesi, bahçesinde yetiştirdiği sebzeleri satıp, Thomas’a kitap alırdı. Annesini de ansızın kaybetti ve yapayalnız kaldı, tek başına hayatını sürdürmeye çalıştı. İş bulup kazandığı üç kuruşu da hemen gider deney malzemelerine yatırırdı. Aç susuz sürekli deneyler, icatlar yapardı.
Edison, hiç bir zaman bilimin soyut konularına girmemiş, hep günlük hayatla ilgisi olan, insanları rahat yaşatacak şeyler düşünmüştür.
Edison, ilk patentini 22 yaşında( Fonografı) icat ettikten sonra almıştır. Artık para kazanmaya başlamıştır.
Sonraki yıllarda patent sayısı 2000 ‘i bulmuş tu. Yani bu 2000 tane buluş demekti ki dehşet bir şey.. Sonrasında çok zengin oldu. Yaşı da ilerledi. Fabrikalar kurdu çok kişilere ekmek kapısı oldu ama kendi de hep çalıştı..
Biz bugün karanlık gecelerimizi bir düğmeye basarak aydınlatıyoruz ama, geçmiş tarihlerde insan oğlu akşam olupta korkunç karanlık üzerlerine kabus gibi çökmeye başladığında, ona karşı koyacak bir güç aramışlar hep. İşte bu gücü Thomas Edison yılmadan, usanmadan 2000 den fazla maddeyi deneyerek yıllar süren çaba ve emeklerin sonucu olarak,21 Ekim 1879’da bulmuştu. O, elektrikte çok acayip güçlerin gizli olduğunu farkedip, bu konuda derin çalışmalar yapıyordu..
Edison, ampulü bulmadı, ampul o zamanlarda zaten basit bir cam kupaydı. O, kızgın ateşin hangi cins tel üzerinde ampulün içine kapatıldığında uzun süre kalabileceğini buldu. Yani, ışık çubuğunu buldu…
Öğrencilerimizin, belki bazı yetişkinlerimizin de yanıldığı bir başka bilgi eksikliğini de hatırlatmak istiyorum. Edison elektriği bulmadı, elektrik zaten vardı. Edison’un elektriği geliştirdiğini söyleyebiliriz..
Edison, kendi kendini geliştirmiş olduğundan, okulda yetişenlerden çok hayatta yetişenlere değer verirdi.
Sebze ve gazete satıcılığından gelip, okuduğu kitapları değerlendirerek, bilgiyi uygulayan, yaşamı gözlemleyen bu adam şu an yaşadığımız teknolojinin tek mimarı sayılıyor.. ( Japonlar ” biz çocuklarımıza Edison ruhu aşılıyoruz” diyorlarsa, düşünmek gerek….
Edison’un icatlarından bazıları şunlar….. Lamba (ışık çubuğu),ışık, fonografi, megafon, diafon, telefon, tramvay, karbonlu baskı, fotokopi, akümülatör, floroskop, radyoskopi, regülatör, işitme cihazları, elektrikli çalgılar, uçak motorları, sinema, betonarme, sinemografi, taksimetre, transismotör, telsiz, motograf, gramofon, oy sayma makinesi, otomatik telgraf, bilgisayar…
Yaşlılığında en büyük manevi zenginliğim, insanlığa yaptığım hizmetlerdir diyordu. Acılar, yoksulluk, açlık ve çileler içinde yaşarken, büyük bir sabır örneği göstererek, bir kere bile isyan etmemişti. Durmadan çalışarak insanlığa, baştan başa faydası dokunmuş bu güzel insan, Thomas Edison, 18 ekim, 1931’de 84 yaşında, sakin bir şekilde hayata gözlerini yumdu… Allah merhamet etsin, biz müslüman topluluklarına, ibret ve örnek teşkil etsin diyorum…
NOT:
Thomas, 5 yaşındayken, kümesteki kazın hiç kımıldamadan yumurtaların üzerinde oturduğunu gördü, şaşırdı buna merakla takip etti, birde gördü ki yumurtalardan sarı civcivler çıkıyor, nasıl oluyor bu diyerek denemek ister. Bir gün ortadan kaybolur, aramadık yer bırakmazlar, sonunda kümeste buldular. Altına 5 yumurta koyup, kırmayacak şekilde çömelerek oturmuştur. İşte Edison doğanın bir sırrını,5 yaşında keşfeder, bu başlangıç olur……
ASUMAN SARI…
insanlik için çok değerli bir bilim adami , mucit, in hayatini bizlere aktarmaniz anlamli ve çok guzel bu değerli bilim adaminin hayatini bizim için uğraş ve çabalarini kaleme aldiğiniz hafizalarimizda tazelediğiniz için, ellerinize sağlik tebrik ederim . İnsanlık tarihinin en büyük mucitlerinden biri olan Thomas Edison, 1847’de Amerika’nın Ohio eyaletinde dünyaya geldi.84 sene yaşadi insanlara faydali olacak bir sürü buluşa imza atti tarihteki en önemli ve en verimli mucitlerden biri olarak nitelendirilir.