MADDE ve MANA
Merhaba değerli okurlarımız, neredeyse hayatımızın tamamını eline geçirdi madde hırsı. Hayatımızda sahip olduğumuz madde arttıkça yaşantımızdaki anlam, mana, azalıyor. Aklımızı, kalbimizi hep madde ile doldurursak mana’yı dışarı çıkartmak durumunda kalırız çünkü yer yoktur ona.
Örneğin dedemizden kalan sallanır sandalye, yenisini aldığımızda eskisi gitmelidir artık ona da yer kalmamıştır manası hatırası ile birlikte gider. Kalpte böyledir ne kadar madde hırsıyla dolarsa mana, coşku, ve sevgiye yer kalmaz, ve ruhani sıkıntılar başlar.
Evet dostlar sevgisizliğimizin çekirdeği özü maddeperest oluşumuz ve egomuzdur. Tabi ki sosyal varlıklarız maddeye de ihtiyaç duyuyoruz ama hayatımızı tamamen maddeye bağlı yaşamamalıyız. Hayvanlar bile karnını doyurup yatacak yerini bulduktan sonra madde’den öte şeyler beklerken sevgi için yaratılmış insan madde ile nereye kadar dayanabilir ki?
İhtiyacımız olan madde’ye sahip olduktan sonra, Moral, inanç, sevgi, ilgi, saygı, vefa, anlaşma, sarılma, ağlama, gülme, dertleşme, yardımlaşma, halleşme, ve güzellikler toplamı tüm bu insani duygular içinde yaşasak, yaşatsak hayat ne güzel olurdu !!!
SEVGİYLE kalın
Sayın Ayla hanm yazınızı bi solukta okudum ıısa ama öze dönük düşüncelerinizle harika bir yazı. Kalemiznize sağıık. Madde bağmlılığı doyumsuzuk getirir en iyisini alabilmekiçin çabalarız ve değeri az olan maddeye sahip olan kişi ile aynı görevi yapmış oluruz.Ama hayatta bu böyle gitmiyor malesef insanlar üstündeki elbiseye atındaki arabana cebindeki parana çevrendei tanınmaya değer veriliyorr. Bu da ister istemez toplum içiinde saygınlığı getiriyor. Çevren yoksa işin yoksa hele de paran yoksa toplum sizi dışlar. Ve saygı sevgi yardımlaşma diye ortada bir şey kalmıyor mallesef. Saygılarımla..VELİ AFACAN