80/90 KİŞİLİK MEVCUTLARA NASIL ÇARE BULACAĞIZ?
2012/2013 eğitim-öğretim yılında 1. sınıfta okuyacak öğrencilerin listeleri MEB tarafından yayımlanarak okullara asıldı. Bu sene 66-72 aylık çocukların okula gidecek olmaları özellikle büyükşehirlerde sınıf mevcutlarında büyük sorunlara yol açacaktır. Buna veli tercihi doğrultusunda 60-66 aylık olanları da ilave edersek iş içinden çıkılmaz bir hale bürünecektir.
“Veli tercihi” burada önemlidir. Zira “eğitim işini” veliye bırakırsanız vatandaş sınıf mevcutlarının 100 olmasını bile önemsememekte, “çocuğumun bir senesi kaybolmasın” mantığını yürütmektedir. Bu durumda özellikle büyükşehirlerde 80-90 kişilik sınıflara öğretmenler ve veliler şimdiden hazırlıklı olmalıdırlar.
(Buradan özellikle sendikalara bir çağrı yapmak istiyorum. Bahsettiğim bu manzarayı mutlaka Milli Eğitim Bakanına gerekirse Sayın Başbakanımıza iletmeniz gereklidir. Eğitim başladığında okullarda oluşacak olumsuzlukları en üst makamlara iletmek sendikaların vazifesi olsa gerektir.)
Okul ve sınıf mevcutları Büyükşehirlerin en büyük problemi iken ve yıllardan beri bunun aşılması için yüzlerce hatta binlerce derslik yapılmış olmasına rağmen aşılamayan bu sorun, yeni sistemle kangren olarak karşımıza çıkacaktır. Artık “tekli” eğitim özellikle İstanbul’ da hayaldir.
Sınıf yoğunluklarıyla uğraşmaktan, yeni sınıflar üretmekten, vatandaşla didişmekten dolayı kaliteye bir türlü zaman ayıramayacağız.
Ortaokula geldiğinde okuyamayan öğrencilerin sayıları katmerlenerek artacaktır. Matematik, fen gibi dersler çocukların gene korkulu rüyası olacaktır. Sonuçta vatandaş soluğu dershanede alıp kaz gibi yolunmaktan gene kurtulamayacaktır.
***
Milli Eğitim Bakanlığı Yeni Eğitim Sisteminin yapılandırmasını aşağı yukarı bitirdi. Bu meyanda 2012/2013 eğitim-öğretim yılında ilkokullar ve ortaokullarda uygulanacak ders programını yayımladı.
Burada göze çarpan en büyük değişiklik 5. sınıfların ortaokul olmaları sonucunda sınıf öğretmenleri normlarında ortaya çıkan fazlalık. Ya da eksik olan normların kapanması da denebilir.
Branş öğretmenlerinde ise meydana gelen ihtiyaç gene ücretli öğretmenlerle kapatılacaktır. Son haberler Milli Eğitim Bakanlığı’nın 40 bin yeni öğretmen atayacağı, branş değişikliklerinin açılacağı yönünde. Bunun da ihtiyacı karşılamada yeterli olacağı şüphelidir. Büyükşehirlerde pek çok ailenin ve çocuğunun ızdırabı olan sık öğretmen değişikliklerine mutlaka çözüm bulunmalıdır. Öğretmen açığının kapatılmasında çok kullanılan bir yöntem olan “Ücretli Öğretmenlik” sistemi revize edilmelidir.
ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER…
Sayıları hiç de azımsanamayacak kadar çok olan ücretli öğretmenlerin maaşlarında mutlaka iyileştirme yapılmalıdır. Okulda göreve başlayan ücretli öğretmenler o esnada dahi yeni bir iş aramaktalar ve işi bulur bulmaz da okuldaki görevlerinden ayrılmaktadırlar.
Ücretli öğretmenlerin aylıkları en az 1500 lirayı bulmalı ve sigorta primleri de tam yatırılmalıdır ki, bu kişiler yeni bir iş aramak zorunda kalmasınlar.
Bakanlık ücretli öğretmenlerin okuttuğu öğrenciyi, verdiği notu kabul ediyor ancak bu öğretmenlere sınav görevi vermekten kaçınıyor. Bu konuda da bir düzenleme yapılmalıdır. Böylece bu öğretmenlere ilave bir kazanç sağlanmış olur ki onlar da başka bir iş arama peşine düşmesinler.
Eğitimde devamlılık esastır. Sık öğretmen değişikliklerinin önüne geçilmesi için bu tedbirler mutlaka alınmalıdır. Ücretli öğretmenler içerisinde işini harikulade yapanlar mevcuttur. Bunları başka iş aramak zorunda bırakmadan okullarda istihdam etmek eğitimin daha iyi olması bakımından en akılcı çözüm olsa gerek…
Murat HASANOĞLU
Eğitim Yöneticisi