BAŞARANLARIN AYAK İZLERİ
Hiç saklamayalım, herkes başarmış insanların sahip olduğu şeyleri ister. Ancak çok az kişi başaranların yaptığını yapar.
Şunu kabul edelim, pek çok insan hayallerinin gerçekleşmesinin karşılığında, ödenmesi gereken bedeli ödemeye razı değildir. Bedelden kastettiğim çalışmak, fedakarlık yapmak ve disiplinli olmak. Pek çok kişi de başaranların yaptığını yapmaya isteklidir
Hayalleriniz nedir? Hayallerimizi gerçekleştirmek için sonuna kadar zorluyor muyuz? Pilotlar uçağı üretici tarafından belirtilenden daha hızlı ve daha yükseğe uçururlar. Sınırları hat safhada zorlayarak uçağın maksimum potansiyelini öğrenirler ve çoğunlukla bu potansiyel esas beklentinin üstündedir.
Potansiyelimizi başkalarının beklentilerinin üstüne çıkmaya zorluyor muyuz? Vizyonumuzu ne kadar genişletebiliyoruz? Başaranlar, kaybedeceği başta belli olan stratejilerden vazgeçerler. Alışılmadık da olsa yenilerini denerler.
Neden eski ve kaybetmeye mahkum bir stratejiye bağlanalım? Neden denenmemiş ve alışılmışın dışında yeni bir stratejiye kapıyı açmayalım? Bize yön vermeyen kötü stratejileri değiştirirsek, hayatımız değişir. Kötü stratejileri iyi stratejilerle değiştirdiğimiz zaman başarmışlarla aynı sonuçlara ulaşırız.
Hayallerimizi gerçekleştirmek için ne kadar ısrarcıyız? Yoksa günlük engellere teslim mi oluyoruz? Her adım attığımızda, adımlarımızı geri mi çekiyoruz? Yoksa kararlı bir şekilde bir adım bir adım daha deyip ipi göğüslüyor muyuz? Çoğu zaman kendimizi sorgularız. Davranışlarımızın, düşüncelerimizin, hayatımızın, işe yarayıp yaramadıklarını. İşe yarıyorsa ne ala, ama işe yaramıyorsa… İşte bunu sorgulamıyoruz. Oysa ki neden işe yaramadığının sorgusu yapılırsa mutlaka yeni bir yol, yeni bir strateji vardır. Çoğu zaman, pek çok insanın hayallerinin peşinden gitmek yerine istemediği, sevmediği işleri yapıyor olmaları, pek çok insanın da çok iyi okulları bitirmiş, kariyerleri iyi olmasına rağmen hayallerinin peşinden koşup, farklı işler yapıyor olmaları beni düşündürüyor.
Başarmanın diğer bir yolu da aklı beslemektir. Nasıl ki sağlıklı olabilmek için gıdayla besleniyoruz, aklımızı ve ruhumuzu da bilgi ve irfanla doldurmalıyız.
Başarmış olan insanlardan pek çok şey öğrenebiliriz. Örneğin, onların bahaneleri reddettiğini. Ya bahaneler yaratacağız ya da isteklerimizi gerçekleştirmek için bahaneleri reddedeceğiz. En ucuz ürünü almak için çarşı pazar dolaşıp sonra vazgeçtiğimiz gibi. “ Karnım ağrıyor.” “Kedim tırmaladı.“ ,“Köpeğim havlamıyor.”, “Bugün canım bir şey istemiyor.” v.b.
Diyorum ki, hiçbir şey kolay değil, değişmek, değişim insanlara acı verir. Önümüze ummadığımız engeller çıkar, buna ne kadar dayanabilirsek ve bu engelleri aşarsak, bahaneler yerine çareler ararsak, başaranların ayak izinden gitmiş oluruz.
Necla Bedriye DEMİR
Necla hanım artık yazılarınızın takipçisi oldum. Asuman hanımdan sonra tabii 🙂