NAMAZ

Namaz

Hamd Âlemlerin Rabbi olan Bizi Yoktan Var eden, Varlığından haberdar eden, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (O’na binler selam olsun)’ya Ümmet eden Allaha Mahsustur. Efendimiz Hz Muhammed’e ve ashabına Salât ve selamlar olsun.

Bu yazıma başlarken sizlere Efendimiz(O’na binler selam olsun) ile Peygamberimiz ’in kızı Hz. Fatıma (Allah ondan Razı olsun.) arasında geçen bir diyalogu aktarmak istedim;

Henüz süt emmekte olan Hazret-i Hüseyin hastalandığı için sabaha kadar uyuyamamıştı Fatima annemiz. Evlâdının inleyişi karşısında şefkatli annelerinin gözlerine sabaha kadar uyku girmedi. Hz. Hüseyin sabaha doğru bir ara uyur gibi olduğunda Hz. Fatıma bulduğu ilk fırsatta kâinatın sahibine yönelerek sabah namazlarını eda etmişlerdi. Kendisini çaresiz bırakan uykuya ancak bundan sonra vakit ayırabilmişti.

Sonra mescid-i şerifte sabah namazını kıldıran Peygamber Efendimiz(O’na binler selam olsun), âdeti üzere onun evine teşrif etmişlerdi. Hazret-i Fatıma Validemizi uyur vaziyette görünce onun sabah namazını kılmadığını sanmış; “Ey kızım Fâtıma, Peygamber kızıyım diye sakın namazı terk etme! Beni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, namazını vaktinde kılmadıkça Cennete gireceğini zannetme” diyerek, namazın hiçbir şekilde ihmal edilemeyeceğini belirtmişlerdi. Buna karşılık, “Canım babacığım, sabaha kadar uyumadım. Sabah namazını kılıp yattım” diyen Hazret-i Fatıma’ya, Efendimizin verdiği unutulmaz mesaja dikkat edin:

“Müjdeler olsun sana kızım Fâtıma! Ahirette böyle sıkıntılar görmeyeceksin.”

Namaz öyle önemli bir şeydir ki Peygamberimiz Hz Muhammed (O’na binler selam olsun) namazı dinin direği gözümün nuru diye tabir etmiştir.

Direksiz bir ev ayakta kalamayacağı gibi namazsız bir din ne kadar ayakta kalabilir?

Ben Namaz kılmayı bilmiyorum veya vaktim yok diye bahaneler buluyoruz ancak bir arkadaşımızla karşılaştığımızda veya çay içerken veya yemek yerken bazen saatin kaç olduğuna aldırmadan saatlerce keyfimize bakıyoruz.

Burada vaktimiz oluyor da bizi yaratan ve yaşatan gökten yağmuru indirip bize yerden birçok rızık çıkaran  Allaha vakit ayıramıyor muyuz?

Yeni bir Iphone, cep telefonu veya elektronik alet aldığımızı düşünürsek onun nasıl kullanılacağını hemen öğrenmek isteriz ve elimizden geleni yaparız hatta her şeyi bırakır ona yoğunlaşırız ve öğrenmeye çalışırız.

Kaç saatimizi aldığı da bizi fazla alakadar etmez.

Ancak namaz abdest ile birlikte 1440 dakika da yani bir gün de en fazla 60 dk. Yani bir saat bile vaktimizi almamaktadır.

Allah (Celle Celaluhu) bizlere Kur’an-ı Kerimin ’de birçok kez Emir olarak “Namaz kıl” buyuruyor.

Peygamberimiz (O’na binler selam olsun)’de birçok hadisi şeriflerinde kat’i olarak Allah’ın emri olan namazı günde 5 vakit olarak kılmayı emr ediyor, dikkat edin: bunlar bir rica değil emir ve Allah’ın ve en sevgilisinin Peygamberimizin emri…

Kâinatta imandan sonra en büyük hakikat namazdır. İmandan sonra sorgu namazdandır. Namaz sorgusunu geçen kimselerin diğer sorgulardan daha rahat  geçeceklerini Peygamber Efendimiz (O’na binler selam olsun)  bizlere haber veriyor.

Bu konu da birkaç Ayeti kerimeleri istifademize sunalım;

1- “İman edip Salih amel işleyenlerin, namaz kılıp zekat verenlerin Rableri katında mükâfatlarım vardır. Onlar için korku yoktur ve üzülecek de değillerdir.”(Kur’an-ı Kerim Bakara suresi 227. Ayeti Kerime)

2- “Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: «Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir? diye sorarlar.

Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik, Fakirleri doyurmaz, onların ihtiyaçlarıyla ilgilenmezdik.Ve biz bâtıla dalanlarla beraber bâtıla (boş şeylere) dalıyorduk.”.(Müddesir Suresi 39-45 Ayeti Kerimeler)

3-“Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.”(Ankebut Suresi 45. Ayet)

4- “Bil ki, Rabbine yakın olanlar Ona kulluk yapmaktan asla kibre kapılmazlar ve Onun sınırsız yüceliğini övgüyle anar ve (yalnızca) Onun önünde yere kapanırlar.”(Araf Suresi, 206. Ayet)

ERHAN ARSLAN

İmam ve Hatip