ÖLÜM YOKLUK DEĞİLDİR
Sevgili Bolu Postası Dostlarım.
Bu hafta sizlere hepimize soğuk gelen ama hayatın bir gerçeği olan ölüm den bahsetmek istiyorum.
Birçok kimseyi korkup ürküten, dehşete atan, ismi gibi soğuk ve ürpertici ölüm denen bir gerçek var ki, herkes ister istemez o geçitten geçmektedir.
Ölümle o tatlı bildiği hayat sona eriyor, sevdiklerinden, dostlarından ayrılıyor insan. Güvendiği, bel bağladığı malını, mülkünü, makamını, mevkiini bırakıp gidiyor.
Peki, nedir bu ölüm?
Rastgele olan, tesadüfen gerçekleşen bir olay mıdır? Ölüm gerçekten her şeyin bitip tükenmesi, zevk ve lezzetlerin sona ermesi midir? Ölüm bir ayrılık mı, yok olmam mı? Nedir bu ölüm?
Bir defa hayatın da, ölümün de Allah’ın elinde ve O’nun eseri olduğunu hatırlamak gerekir. Bizi yoktan var edip en güzel organ ve kabiliyetlerle donatıp yeryüzünün efendisi yapan ve yine bizi sayısız nimetlerle besleyip büyüten Allah değil midir? Böylesine merhametli, şefkatli olan Allah, eğe bir kuluna ölümü tattırıyorsa, kötülük ettiğini kim söyleyebilir? Güzelden gelen güzel değil midir?
Peki, kullarını bu derece seven Allah bizlere ölümü niçin veriyor? Elbet kötülük için olamaz. Allah hiçbir kuluna, kötülük etmez. Bir ayetinde hayatı da, ölümü de niçin verdiğini şöyle anlatıyor Rabbimiz:
“ Hanginiz daha güzel işler yapacaksınız diye sizi imtihan etmek için ölümü de, hayatı da O yarattı.”
Ebedi saadete, Allah’ın huzuruna bir davettir ölüm. Başta Peygamberimiz (a.s.m) olmak üzere bütün peygamberlere, evliyalara, Allah’ın sevgili kullarına, ahrete göç etmiş olan dost ve sevdiklerimize bir kavuşmadır.
Ölüm hayatta büyük kayıp değildir. Asıl büyük kayıp, yaşarken içimizde ölenlerdir. »
Serdar SELEK