Yerel Seçimler yaklaşırken Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Bolu’da da yavaş yavaş hareketlenmeler başladı. Ülkemizde genel olarak yapılan en büyük hata gösterişe aşırı önem vermek oluyor. Herhangi bir ihtiyacımızı alırken çoğu zaman ihtiyaçlarımızın üstünde tercihlerde bulunuyoruz. Bu da bizi uzun vade de aslında alım gücümüzü düşürerek farkında olmadan fakirleştiriyor.
Örnek Vermek gerekirse:
Bir otomobil alacağımız zaman eskilerden kalma alışkanlıklarla 2000cc aracın yıllık yaptığımız km göre yakıt parası ve yıllık giderlerini karşılamakta zorlanacağımı bildiğimiz halde olmuşken bu olsun mantığıyla ihtiyaçlarımız üstünde seçimler yapıyoruz. Sonrasında bu seçimler ileride beklenmeyen zorunlu ihtiyaçlarımız çıktığında(sağlık, eğitim, gıda vb) ödemelerde zorlanmamıza ve borca girmemize neden oluyor. Bir şehir olsun, bir şirket olsun ya da bir hane olsun iktisadi açıdan ayakta kalmak için bazı zorunluluklar vardır. Gelirinize oranla refah bir hayat sürmek istiyorsanız aracınızın değeri maaşınızın 12 katını geçmemeli. Kiranız maaşınızın en fazla %20 olmalı. Toplam aylık ödemeniz gereken kredi tutarı( banka kredisi ve kredi kartlarınız dâhil) %30 geçmemelidir. Bu rakamları geçtiğiniz takdirde alım gücünüzü ciddi anlamda zayıflatmışsınız demektir. Örneklemek gerekirse;
Ankara’da devlet memuru olan Ali Aylık 2500TL alıyor.
Ali 30000TL araç aldı bir miktar ön ödeme yaptı ve kalanını kredilendirdi.
Aylık maaşının %20’unu araç kredisine 500TL*48 Ay kredi ödüyor.
%10 Kredi kartı ödüyor. 250TL
%20 yani 500 TL ev kirası ödüyor.
300TL yakıt ödüyor
200 TL TV, internet, telefon, elektrik, su faturalarını ödüyor.
Toplam Gıda hariç zorunlu gider. 1750TL Maaştan kalan 750TL Evet Ali gördüğümüz gibi çok iyimser rakamlarla daha evinin gıda, okul, giyim gibi ihtiyaçlarına para ayırmak için sadece 750TL si kalıyor. Teoride örnekten önce vermiş olduğum rakamlar çok saçma gelse de basit bir örnekle aslında ne kadar doğru hesaplanmış veriler olduğunu görebiliyoruz.
İşte belediyelerimizde kimi zaman böyle yapıyor. Sırf insanların gözünü boyamak adına gelirlerinin çok üstünde ve uzun vade de ilçenin nüfusu ve geliri bunu karşılamayacağını bildiği halde gereksiz projelerle uğraşıyor, yatırımlar yapıyor. Sonuç olarak belki o belediye başkanı koltuğundan oluyor ama arkasında bir sürü alacaklının olduğu bir belediye devrediyor. Bu sefer seçimle gelen kişi de bütçeyle borç mu ödeyeceğini yoksa vatandaşa vaat ettiği ekstra hizmetleri mi götüreceğini şaşırıyor. Varsayalım Bolu Belediyesine çok büyük bir bütçe verildi. Şimdi Bolu Belediye Başkanımız oy kaygısı çeken biri olsa ve dese ki 85000 kişilik dev olimpiyat stadyumu yapacağım. Soruyorum size 80000 üzerinde merkez nüfusu olan Bolu’nun ne işine yarar. Bolu bu tadın aylık maliyetlerinin % kaçını yaptığı organizasyonlardan çıkarabilir? Yerinden fırlatacak kadar ne faydası olur? Bunun yerine başkan size aynı bütçe ile kendi önerisi olarak “8 tane çim antrenman sahası ve 150 yataklı 5*’lı bir sosyal tesis kuruyorum. Artık her sene yaklaşık 20 profesyonel kulüp bu tesislerde antrenman yapacak” dese Bolu’ya nasıl bir katkı sağlar. Düşünün o kulüplerin taraftarları, kendileri, maç yapmaya gelen misafir takımın taraftarı ve kendileri nasıl bir gelir bırakır.
Bir ilçeye, beldeye hele ki bizim ilçelerimiz ve beldelerimiz gibi nüfusu az olan bölgelere yatırım yaparken mümkün olduğunca gereksiz gösterişten uzak asgari düzeyde harcamalarla gelir yaratmak çaba olmalı. Şehrimiz her açıdan turizme elverişli. Bölgede Yamaç Paraşütü, kayak, kamp, günü birlik milli park gezileri gibi birçok aktivite yapılabilir. Şu an önemli olan bu bölgelere gelen turistleri geçtikleri noktadan ilçeye nasıl ziyaret edebileceğini düşünmek. Kartalkaya’ya giden turist Dörtdivan’da nasıl mola verebilir. Zonguldak’a giden bir yolcu Mengen’e nasıl ziyarette buluna bilir. Bu konular üzerinde kafalar yorulmalı ve artık başkan adaylarını da gösterişli projeler yaptırmaya mahkûm etmemeliyiz. Bırakalım onlar bizlerin gözünü boyamakla tire rus escort uğraşacaklarına gerçekten şehre büyük katkılar sağlayacak ne gibi projeler yapılabilir? Bunların uygulanabilirliği nedir? Halk bu işin neresinde olur ve ne kadar destek verir? Bu soruları düşünsünler. Şehrimize gelen turist lükse ve rahatlığa değil bakirliğe ve şehrin o havasından biraz olsun kurtulmaya geliyor. O sebeple zorla belediye başkanlarına o büyük şehirlere benzetmeye uğraşmayalım bu doğa harikası ilimizi. Büyüyelim, gelişelim, teknoloji, ulaşım, selçuk escort refah seviyesi olarak en üst düzeylere gelelim ama bunun yolu o büyük şehirlere benzemek değil. Doğru akılcı projelerle belediyeler ile işbirliğine giderek istihdam yaratmak, para kazanmakla olur.
Önümüz yerel seçimler. Lütfen bu seçimlerde başkan adaylarımızın üzerinde gösterişe seferihisar otele gelen escort dayalı proje baskıları oluşmasına izin vermeyelim.
D. Uğur TURAN
twitter Hesabı: @liebelieblos
Çok güzel konulara değinmişsiniz yüreğinize vede elinize sağlık bunları yaparkende b
büyük sehir belediye başkanının vede vali vede kaymakamların oluşturacağı buna köy muktarlarıda katılabilir 5,10,20 yıllık planlar oluşturarak siyasi görüş katılmadan planlamalar yapılması gerekir sevgilerimle yazınızın devamı dileğimle