Sivil Siyaset.
Kulağa hoş gelen bir tanımlama.
Bir arada söylediğinizde, Demokrasi der gibi.
Hem sivil olacak, hem de siyaset yapacak.
Bizim gibi ülkeler için ufki bir söz.
İçinde şikayet, serzeniş de yok değil hani!.
Sivil olmayan,
Ya da
Siyaset içermeyen,
Yönetsel sistemlere, karşı duruş sözü .
Sözün algısı, söylemi, tanımı bu.
İyi güzel de,
Özü ne?
Özü, konuşmacıların dediğine göre,
Ortak dil,
Ortak akıl.
Ayrışma yerine birleşme,
Ötekileşme/ötekileştirme yerine, aynı olma/aynı görme,
Kavga yerine barış,
Diyalog, uzlaşı.
Empati, sempati.
İnsana, vatana, bayrağa, toprağa sevgi.
Dil’e, din’e, mezhep’e, ırk’a, aidiyete saygı.
Ne kadar güzel kavramlar bunlar.
Varolmanın, insan olmanın, doğanın, doğmuşluğun kavramları.
Hayatın yaşama dönüşmesine dair,
Sevgiye, aşka dair sanki.
Denebilir ki veya denmelidir ki,
Madem sevgiye dair, aşka dair, yaşama, varoluşa, insana dairse bu kavramlar,
Biz yaşamıyormuyuz, sevmiyormuyuz, saygısız, kaba-saba, kavgacı, kinci, hinci’miyiz?
Nereden çıktı bu Sivil Sİyaset?
Bence, sözün sonu burası işte.
Yani zırt denecek yer.
Eğer bu Çift S,
Onlarca kişinin Çift S’si ( sesi! ) olmaktan çıkar,
Milyonlarca Çift Ses olursa,
Demek ki, biz bizim için yaşamıyormuşuz.
Sanıyormuşuz, akıntıda savruluyormuşuz.
Ya da, tutmazsa bu Çift S.
Öbür Çift S, ensemizde bozacıdır zaten.
Büyük abilerin Çift S’si
İşte ona razıyız demektir.
Silik, sessiz, sedasız,
Ve her şeye sevdasız,
Salya sümük !.
Devamsa, Ay ışığında güneşlenmeye,
Son söze bile gerek yok.
Varolan söz bizimdir zaten.
Sömürü ve sömürgeleşme.
Haydi buyrun.
İstediğiniz yerden,
Yakın!…
21.02.2013
Ergin KAHVECİ
Anavatan Partisi Eski MKYK Üyesi.