28 Nisan 2013 – Uçuş Günlüklerimden
Baharın gelmesiyle birlikte doğayla birlikte insanoğlunda da bir canlanma bir kıpırdanma oluyor. Hep hayalini kurduğum uçma duygusu, Bolu da yamaç paraşütü sporunun da temellerinin atıldığı yıllarda yine bir bahar günü kırlara uzanıp gökyüzünde nazlı nazlı süzülen bir kuşu izlerken filizlenmişti.
Hayal etmekle başlıyor her şey. Uçmak, bir kuş gibi süzülmek. Yaşamın rutininden kopup, bütün sorunlarımızdan sıyrılarak sonsuz maviliğe kanat açmak. Sadece rüzgarın ıslığını dinleyerek süzülmek, süzülmek.
Günümüzde de bu spora duyulan ilgi her geçen gün artarak devam etmektedir. Hele ki ülkemizin en gözde Yamaç Paraşütü spor merkezlerinden Abant gibi bir potansiyele sahip olmamız bu konuda en büyük zenginliklerimizdendir.
Hayatın yorucu temposundan ve stresinden uzaklaşarak doğayla baş başa kalmak isteyen, kuş sesleri ile kuzu melemelerini dinleyerek uçuşları izlemek isteyen, özellikle hafta sonlarında doğanın kalbinde hoş anılar yaşamak isteyen ve yaşamı anlamlı kılmaya çalışan dostlarımızı Abant’a davet ediyoruz.
Engin maviliklerin cennet köşesi gizemli Abant semalarına yükselirken, bulutların şefkatine ve rüzgarın çağrısına kanat açtığımda Mevlana’nın şu dizelerini hep hatırlarım…
“Işıklar sönmüşse eğer, ay ışığını seyret..
Dibi yosun tutmuş denizlerle ilgilenme, sen dağları seyret,
Yenik düşüyorsan özlemlerine aldırma sakın..
Kalbindeki o uçsuz bucaksız sevgiyi hisset.”
Gökyüzünü paylaştığım kuşları, kelebekleri, pilot arkadaşlarımı ve uçmaya ait ne varsa hepsini tutkuyla seviyorum.
Sevgi ve Muhabbetle.
İsmail UÇAR
Bolu Sportif Havacılık ve Doğa Sporları Derneği Başkanı