Ulucanlar Cezaevi Müzesi ziyaretçi rekoru kırıyor
Altındağ Belediyesi tarafından restore edilerek müze haline getirilmesinin ardından Türkiye’nin her yerinden ziyaretçileri ağırlayan Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne olan yoğun ilgi katlanarak büyüyor.
Geçtiğimiz hafta sonu açılışından bu yana en yoğun ziyaretçi akınını yaşayan Ulucanlar Cezaevi Müzesi, cumartesi günü 460, pazar günü ise 960 kişi tarafından ziyaret edilerek hafta sonu 1420 ziyaretçi sayısına ulaştı.
Geçtiğimiz Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyaretinin ardından ziyaretçi patlaması yaşayan ve tam 810 kişi tarafından ziyaret edilen Ulucanlar Cezaevi Müzesi, hafta sonu ulaştığı ziyaretçi sayısı ile kendi rekorunu kırdı.
Müzeye olan ilgi gün geçtikçe artıyor
Türk siyasi tarihinin en önemli duraklarından biri olan ve açıldığı günden bu güne 120 binden fazla kişinin ziyaret ettiği Ulucanlar Cezaevi Müzesi; koğuşları, tecrit odaları, zindanları ve bu bölümlerde yapılan seslendirmeleriyle ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor.
Her yaştan insanın gezdiği Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne en çok hayatının bir bölümünde burada yatmış, yolu bir şekilde buradan geçmiş eski hükümlüler ilgi gösteriyor.
Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken bölüm ise, Ulucanlar Cezaevi’nde yatmış tanınmış kişilere ait kişisel eşyaların sergilendiği 6’ncı koğuş oluyor.
Türkiye’nin yakın tarihi Ulucanlar’da sergileniyor
1925 yılından 2006 yılına kadar faaliyet gösteren Ulucanlar Cezaevi’nin 6’ncı koğuşu, burada yatan ünlü gazeteci, edebiyatçı ve siyasetçilerin kişisel eşyalarına ev sahipliği yapıyor. Her kesimden tanınmış pek çok önemli ismin eşyalarının sergilendiği bu koğuşta, Bülent Ecevit’ten Muhsin Yazıcıoğlu’na, Deniz Gezmiş’ten Metin Toker’e, Hüseyin İnan’dan Mustafa Pehlivanoğlu’na, Kasım Gülek’ten Fakir Baykurt ve Necip Fazıl Kısakürek’e kadar pek çok kişinin kişisel eşyaları ve bu kişilerin özgeçmiş bilgileri bulunuyor.
Açıldığı günden bugüne Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne bu kadar yoğun bir ilginin gösterilmesinden dolayı çok mutlu olduğugnu belirten Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, gerçekleştirdikleri restorasyon çalışması ile Ankara’nın çok önemli bir merkez kazandığını dile getirdi.