Ben biraz kızgın ve de üzgünüm…
Çünkü; olimpiyatlarda elenen sporcularımızın/çocuklarımızın karşılaşmalar sonrası yaptıkları açıklamalar, ağlamaklı halleri ki -üzüntülerinin içten olduğunu biliyorum- ilk başlarda anlaşılır bir durumdu…
Ama artık öğretilmişçesine aynı ifadelerle sığındıkları “madalya baskısı nedeni, aşırı heyecan ve duygu patlaması” söylemleri, mağduru oynamak ve duygu sömürüsü kıvamına geldi sanki…
Hissettikleri beklenti baskısı normal tabi ancak, bizler de elbetteki bekleyeceğiz, izleyeceğiz, destekleyeceğiz… Şimdi bu baskıyı hissetmemeleri için yeterli psikolojik destek verilemediği yorumunu mu yapayım?…
Mesela; “Yüzmeyi unuttum yüzerken” demek, dedirtmek ne demektir kime sorayım?…
Başarı ikinci planda bence, başarısının da başarısızlığının da ardında sağlamca duran üstün karakterli sporcular gerekli, bunu es geçmemeli…
Gelişen bu mağdur/duygu sömürü kültürünü olimpiyat ekranından da izlemek ve duymak üzücüü…
Üzülüyorum işte…
Neyse geriye kalanlara üstün başarılar dileyelim sessizce, aman duymasınlar baskı altında kalırlar…:))
Ümit Turpçu