Ustanın iyisi, ekmeğini bıçağından çıkarır
Merhaba değerli okuyucular;
Bolu postasında sizlerle olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.
Kendimi tanıtmam gerekirse, Sazakiçi Yayladınlar köyünden Abdullah Demir in oğluyum.
28 yıldır mutfak profesyoneli olarak, çeşitli otel, restaurant, sosyal tesis, gemi restaurant, gibi endüstriyel kuruluşlarda görev yapıyorum.
Yöremizden ve köyümüzden bir çok ünlü Aşçıbaşı olduğu için, bende bu güzel sanatı seçmekte karar kıldım ve bu zahmetli ve yıpratıcı olduğu kadar, eğlenceli ve sürekli kendini geliştirme fırsatı olan Aşçılık sanatını en iyi şekilde icra etmeyi kendime kural olarak gördüm.
Aşçı denince akla hemen Bolu gelir, ülkemizin dört bir yanındaki güzide tesislerde Bolulu Şefler görev yapmaktadır.
Turizm ve otelcilik personeli olmak, hele mutfakta görev yapıyor olmak oldukça emek isteyen yoğun ve özverili çalışma gerektiren bir iş koludur.
Görevimizin sorumlulukları oldukça ağırdır, zira hizmet verdiğimiz sektör İNSAN odaklıdır ve koşulsuz müşteri memnuniyeti hedefimiz vardır.
Sabah ezanı okunurken işbaşı yapıp, gece yarısına kadar çalıştığım zamanlar çoktur. Bu bir ‘İşini sevme’ dürtüsüdür ve yaptığımız işe saygımızı gösterir.
Bu özverili çalışmalarımızdan dolayı, sektörde ‘Bolulu Aşçılar’ her zaman tercih edilir ve talep edilen olmuşlardır.
Ancak yeni nesil aşçılar olarak tabir edilen ‘Klavye aşçıları’ Bolulu şeflerden pek hoşlanmazlar.
Neden acaba? diye sorgularsak, ben camiada gördüğüm izlenimlerimi paylaşmak isterim;
Bolulu şeflerin olduğu mutfaklarda;
1-Disiplin
2-Saygı
3-İş ahlakı
4-Cost / control (Maliyet)
5-Düzenli ve sistemli çalışma
6-takım çalışması
vs.. gibi daha da uzatabileceğimiz bir düzen içerisinde görev yapılması gerekmektedir.
İş ahlakından yoksun, amacı iş vereni ve iş arkadaşlarını sömürmek olan zihniyetteki elemanlar, Bolulu şeflerden hoşlanmıyor.
Çıraklık dönemimdeki ustalarımın nasihatini hiç unutmam:
‘Ustanın iyisi, ekmeğini bıçağından çıkarır’ derdi kıymetli ustalarım.
Bu sözü açarsak, mutfak da günlük işlenerek kullanılan yiyecekler ürünleri, sebze , et, balık, tavuk vs. gibi hammaddelerin, işlenişi, pişirilmesi ve sunum aşamasında, aşçılığını iyi kullanmalısın ki, en lezzetli yemekleri, minimum maliyetle hazırlanmasını sağlamalısın.
İşte o zamanki büyük ustalarımızdan aldığımız mutfak eğitimi ve disiplin sayesinde, çizgimizi bozmadan, görev yaptığımız tesislere, üst düzey mutfak standartları ve yiyecek kalitesinde memnuniyeti en üst seviyelere çıkarabiliyoruz.
Yazımı noktalamadan önce, Sofranız bereketli, yaşantınız sağlıklı olsun değerli okuyucular.
Hoşçakalın
Ertan Demir
hayırlı olsun