samsun escort izmit escort bayan bodrum bayan escort
escortbeylikdüzü escortbodrum escort bayanşişli escort bayanescort ankaraistanbul escortporna izlediyarbetdiyarbetganobetbetmarlosweet bonanzagaziantep escortgaziantep escortantalya escort bayanmanavgat escort bayanpendik escortkurtköy escortataşehir escortkartal escortümraniye escortbostancı escortkadıköy escortKadıköy escortAnadolu Yakası EscortAtaşehir escortBostancı escortBahçeşehir Escortizmir escort bayanhizmetçi pornohttps://www.newstrendline.com/Beylikdüzü EscortAdana escortescort marmarisgrandpashabetankara escortbahis siteleri
hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

Zekâ ve Mutluluk: Dost mu Düşman mı?

Son Güncelleme :

21 Mart 2013 - 23:49

Zekâ ve Mutluluk: Dost mu Düşman mı?

zeka-mutluluk

Zekânız ortalamanın altındaysa çoğu toplumda dışlanabilir ve yalnız kalabilirsiniz. Zekâ ve Mutluluk: Dost mu Düşman mı?

 

Kendi gözlem ve kanaatlerime dayanarak, insanların çok büyük bir kısmının zeki olmak için ciddi çaba sarf ettiğini söyleyebilirim. Aptal sözcüğü hemen hemen tüm dillerde hakaret olarak kullanılıyor. Zekânız ortalamanın altındaysa çoğu toplumda dışlanabilir ve yalnız kalabilirsiniz. Peki, neden zeki olmak istiyoruz?

Zeki olmak yaşamdaki nihai hedeflerimizden biri mi, yoksa yüksek zekâya sahip olmak nihai hedeflerimize daha kolay ulaşmamızı sağlayan bir araç mı?

Peki ya mutluluk? O nihai bir hedef olabilir mi? Hayatta yaptığımız çoğu şeyi bizi mutluluğa götürsün diye yapıyor olabilir miyiz? Örneğin istediğimiz işi yapmak, varlık sahibi olmak, sevdiklerimizle zaman geçirmek. Zeki olmayı da mutlu olmak için istiyor olabilir miyiz? Mesela zeki olursak istediğimiz okulu daha az çabayla kazanabiliriz ya da işverenimize zeki olduğumuz gösterir, zor işlerin üstesinden gelirsek terfi alabiliriz.

Diğer yandan aptallığın mutluluk getireceğini düşünenler de var. Örneğin sosyal hayatta olup bitenleri algılayamazsak, sorunların varlığını da fark edemez ve mutlu oluruz diye düşünülebilir.

HANGİ TARAF HAKLI?

 

Londra’daki University College Londonda çalışan psikolog araştırmacılar zekâ ve mutluluk arasındaki nasıl bir ilişki olduğunu bulmak üzere yola çıkmış. 6870 kişinin katılımıyla gerçekleştirdikleri çalışmada katılımcıların zekâ düzeylerini ölçmüş ve ardından son zamanlarda ne kadar mutlu olduklarını sormuşlar. Kendilerini “çok mutlu” olarak tanımlayan kimselerin IQ değerlerinin 120 ile 129 arasında değiştiğini gözlemlemişler. Kendilerini “çok mutsuz” olarak tanımlayan katılımcıların ise IQ değerlerinin 70 ile 79 arasında değiştiğini fark etmişler. Yani bu araştırmanın sonucunda zekânın mutlulukla dost olduğu sonucuna ulaşılmış.

Araştırmanın yürütücülerinden Angela Hassiotis zeki insanların daha mutlu olmasını eğitim ve yük-sek gelire daha rahat ulaşabilmeleriyle açıklıyor. Eşit şartlar tanındığında zeki insanların kendilerine sunulan olanakları daha iyi değerlendirdiği ve bu olanaklar sayesinde hayatlarını kolaylaştırdıklarını ekliyor. Örneğin zekâsı sayesinde iyi eğitime erişmiş bir çocuk, ileride yüksek gelir getiren bir işe sahip olabiliyor. Hayat standartları da geliriyle doğru orantılı olduğu için konforlu ve mutlu yaşayabiliyor.

 

BURAYA KADARINI BİLİYORUZ, AMA NE YAPABİLİRİZ?

Hassiotis çocukluk döneminin zekâ gelişimi için çok kritik zamanlar olduğunu söylüyor ve tüm dünyada eğitim, medya ve sosyal politikalardan sorumlu yetkilileri zekâ geliştirici programlar düzenlemeye davet ediyor. Özellikle de sosyoekonomik düzeyleri düşük olan ailelerin çocuklarının ileride rahat bir hayat yaşaması ve mutlu olması için en etkili yöntemin bu olduğunu belirtiyor.

 

Ali Yağcı

YORUM ALANI

Aysel Bınar Gülen 29 Mart 2013 / 10:01 Cevapla

SN ALİ YAĞCI BİLGİ DOLU HARİKA YAZINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER BAŞARILAR

    Ali Yağcı 29 Mart 2013 / 17:47 Cevapla

    bir mukavele tesekkur ederim..degerli bir yazar arkadasimdan onemli bir yorum alabiliyorsak bu yucelik sayenizdedir…

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.