– İyiyim, sen nasılsın?
– İyiyim.
Bahsettiğim iyilik kötülük bu değil canlarım. Sizlere günümüz insanlarının görünmez bir yarasını göstereceğim; anlak ve kavramlar yani.
İyilik yapmak nedir? Nasıl iyilik yaparsın? Kime iyilik yaparsın? Neden iyilik yaparsın? Kötü olduğun içim… Karşılık beklediğin için… Oysa ki sağ elin verdiğini sol el görmemeli deriz değil mi? Hatamız nerede? Söyleyeyim, sağ elimizin verdiğini, sol elimize nispet yapar gibi göstererek vermemiz. İbadet ve iyilikler gizli yapılmalıdır. Yoksa ki sen kötüsün… Ben demiyorum, o diyor. Kim mi? İyilik yaptığın insan. Sana kötü insan diyor. Şimdi sen iyi misin kötü müsün karar ver. Sokakta hangi insanın iyi olup hangi insanın kötü olduğunu anlayabiliyor muyuz? Biz anlarız, nereden mi? İyilik yapıyorsa… Vay içten pazarlıklı vay!
Durup dururken neden iyilik yapsın ki bu bana?
Kesin bir karşılık bekliyordur menfaat düşkünü.
Bu devirde kimse kimseye karşılık beklemeden iyilik yapmaz. Diyorsun da ey vatandaş, sen yapıyor musun peki? Sen, kızdığın şeyleri hiç yapmıyor musun?
…
Şüphe! Önyargı! Seni mahveden bunlar. Başkalaşan toplumlarda, kavramları, anlamları, duyguları başkalaşmış şekilde yaşamaya mahkum insanlar yaşar. Ne sevmenin gerçek hükmünü bilir ne de aşkın gerçek anlamının ne olduğunu. Kulaktan kulağa oynuyoruz ama bizim bile haberimiz yok bundan. Artık doğan çocuklara isminden önce başka şeyler söyleniyor.
Öyle ya iyi bir nesil dindar bir nesilden çıkar ancak.
Din sizce iyi olmak için bir güvence değil midir? Her yüzü sakallı insanı dindar sayıp, iyi diye inanırsak işimiz iş.
İyi insan olmanın kriteri nedir bilen var mı?
Şimdi bunu okuyan herkesin “ben biliyorum, çünkü ben iyi insanım” dediğini duyar gibiyim…
Hangi insan kendine ben kötüyüm der ki?
Ümit etmeyin, o insanlar yaşamıyor artık…
Büyük ihtimal sen de o yaşamayanlar kısmına girmiyorsun. Çünkü seni iyi olmaktan uzaklaştıran başkalaştırmalar var. Dejenere olmuş bir milletiz, kabul etmiyoruz. Türk Ahlakı, Türk Kültürü diye ortalıkta dolanıyoruz ama sömürgelerin etkisinden halen kurtulamamış bir milletiz. İyi insanlar sömürgeciler, kötü insanlar sömürgeye karşı koyup, kendi ayaklarının üzerinde duran bir toplum isteyenler. Kötü insanlar karşılıksız iyilik yapanlar sakın unutmayın. Kapınıza gelirse açmayın, misafir olursa kapıdan kovun iyiyim diyeni.
“Ben iyiyim ama sen kötüsün”
Elinde bir çiçek cami önünde dolaşmak ile iyi insan olunmaz. Nasılsın dendiğinde sürekli iyiyim dediğinde de iyi insan olunmaz. Camiye gidip, ibadet eden ve başka hiçbir şey yapmayan insan da iyi insan değildir.
Ne var ki gelişen ve büyüyen toplumlarda, öz kaynaklar ve öz kültür, gelişmeye ve büyümeye oranla yok olur. Bunu ne yazık ki engelleyemiyoruz. Tutturduk bir batılılaşma diye, kültürümüzü kaybettik. Kültürel değerlerimizi, beşeri değerlerimizi kaybedince farkına vardık ve önemini öyle anladık. Bir arkadaşına, Yaradan’dan ötürü değer verip iyilik yapıyorsan, o arkadaşın sana yaptığın iyiliklerin bir menfaat uğruna yapıldığını düşünüyor ve sana ne istiyorsun benden diye soruyorsa, söyleyin! Hangimiz iyiyiz, hangimiz kötüyüz? Bu yazıyı okuyana iyilik gelmeyecek orası kesin. Ancak bu artık batılılaşmanın bize getirdiği yersiz şüphe, artık aile içi ilişkilerimizi de etkilemeye başladı. Bunu kimi görüyor kimi de görmüyor.
– Nasılsın?
– Ben iyiyim, ama sen kötüsün.
– Ne diyeyim Allah’iyilik versin o zaman.
Sevgilerim ve Saygılarımla.