Merhabalar değerli arkadaşlar.
Geçen hafta ki yazımızda tarımda yaşanan düşüşle ve ürün fiyatlarının artışı ile ilgili ufak bi giriş yapmıştık , bu hafta işin içine biraz daha girip biraz daha detaylandırarak asıl sorunun kaynağına ulaşmaya çalışalım.
Değerli arkadaşlar geçen hafta ki yazımda da bahsettiğim gibi yurtdışına tarım ürünü ihraç eden bir ülke iken artık % 70- 80 civarında tarım ürünü ithal eder duruma geldik.Çiftçi huzursuz umutsuz ürettiği ürün emeğini korumuyor kazanamıyor bir sene boyunca hasat için çabalayıp duruyor ama sonuç her geçen gün biraz daha kötüye gidiyor.Her sene üretimini biraz daha düşürerek kendi ihtiyacını karşılayacak kadar üretim yolunu tercih ediyor bunun sonucunda ise ülke olarak tarımsal ürünler kendi ihtiyacını karşılayamaz duruma geliyor ve bu aşamadan sonra ürün azalması, olan ürünün ise belli gruplar tarafından toplanması ve fiyatların manipüle edilerek fiyatlarının yükseltilmesi ve tüketiciye pahalı olarak yansıması .
Şimdi bir bakalım çiftçi / üretici neden vazgeçiyor bir buğday üreticisinin bir yıllık emeğini masrafını ve en sonunda ise hasat zamanı karını değerlendirelim.
100 dönümlük bir araziye sahip çiftçi bu araziden en verimli yıl olarak değerlendirme yaparsak ortalama dönüm başına geliri 300- 350 kg gibi bir buğday hasatı yapacak yani yıllık bazda 30-35 ton bunu 35 ton olarak baz alalım ve ekim aşamasından itibaren gelir gider tesbiti yapalım
Tarla sürümü için harcanan mazot dönüm başı 5-10 litre, bunun ortalaması 8 litre x 4,40=35,20 TL yani 100 dönümlük bir araziyi ekime hazırlamak için sadece 800 litre mazot a 3.500 TL gibi bir rakam çıkacak ve çiftçi hasata kadar bu araziye kendi traktörüyle en az 3-4 kez girmek zorunda ( tohum ekimi , tohumun kapatılması gübre vb) ufak bir yuvarlama yaparsak çiftçi hasata kadar 100 dönümlük bir arazi için ortalama 10 bin lira gibi bir rakamı mazot için harcayacak.Daha iyi verim alabilmek için gübre şart bunun içinde çiftçi 50 kg lik bir gübre için ortalama 60.00 TL gibi bir rakam ödendiğinde 1 kg gübre 1.20 TL olarak düşünülürse dönüm başı düşen gübreyi 10 kg olarak hesapladığımızda 100 dönüm için 1.200.00 TL gibi bir rakam çıkacak karşımıza, ve bu gübreleme ekim dönemi çimlenme dönemi ve yerine göre nisan ayı gibi bir uygulama daha yapıldığı düşünülürse hasat zamanına kadar çiftçi/üreticinin yaptığı masraf ortalama 15.000 TL ila 20.000 TL arası
Gelelim hasat dönemine üretici dönüm başı biçerdövere 12 lira ortalama ücret ödese 1.200.00 TL yapar .Dönüm verimi olarak 15 adet saman balyası dursa 100 dönümde 1.500 balya yapar ve bunun içinde çiftçinin ödeyeceği ücret 1.500 x 1.25 TL = 1.875.00 TL .
Şimdi gelelim gelir kısmına alacağı hasat miktarı 35 ton buğday değeri 720.00 TL devletin verdiği ton başına teşvik ve mazot desteğini de hesaba kattığımızda buğdayın tonu ortalama 800.00 TL’den 28.000 TL hasattan sonra geliri var çiftçinin.
Sonuç olarak baktığımızda 100 dönümlük bir araziye buğday eken çiftçinin yıllık gideri 25.000 TL gibi bir rakama yaklaşmakta peki elde ettiği gelir 28.000 TL işçilik emek gibi diğer gelirleri hesaba katmadığımız halde çiftçinin üreticinin 1 senelik emeği 3.000 TL 1 sene boyunca borçlanan üretici hasat zamanında bile borçlu olarak kaldığı için her sene üretimini azaltarak sadece kendine yetecek kadar üretme yolunu tercih ediyor, bunun sonucunda ise tüketici her geçen gün daha pahalı ürün tüketmekle karşı karşıya , Devlet ise bu durumda ithal ürüne izin vererek bu pahalılığı kırma girişiminde bulunarak hem Türk ekonomisini hem de kendi çiftçisini üretmemeye zorlamakta.
Sonuç olarak üretmeyen toplumlar yok olmaya mecburdur.
Gelecek yazımda büyük baş hayvanla ilgili tespit ve değerlendirmelerim olacak.
Üreten Güçlü bir Türkiye için Lütfen Üretenin yanında durun.
Ercan ÖZER
Tekniker Tarım Danışmanı