samsun escort izmit escort bayan bodrum bayan escort
hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

Son Ders | Kabusa Dönüşen İmtihan

Son Güncelleme :

31 Mayıs 2012 - 13:59

Son Ders | Kabusa Dönüşen İmtihan

Son Ders

Kabusa Dönüşen İmtihan

Öğrenciler telaş içindeydiler. Neşe ile girdikleri imtihan bir kabusa dönüşmüştü. Dört yıl boyunca bir benzerine rastlamadıkları sorular peş peşe gelmişti. Değil bu zor soruları cevaplamak; düşünemiyorlardı bile. Cevap kağıtlarına boş gözlerle bakıyorlardı. Mezuniyet hayalleri bir hayli hırpalanmıştı. İmtihan bittiğinde kürsünün üzerinde bir tomar boş kağıt toplanmıştı. Salonu birer külçe halinde terk ettiler.

Bir hafta sonra öğrenciler aynı hayal kırıklığı ve ümitsizlik içinde yerlerini almışlardı. Hocaları az sonra geldi ve kürsünün başına geçti. Öğrencilerini tek tek süzdü. İlk sözü şu oldu:

Herhalde artık hiçbir zaman her şeyi öğrendiğinizi, düşünmeyecek,  her şeyi bildiğinizi iddia etmeyeceksiniz. Yaptığınız öğrenime rağmen bilmediğiniz birçok şey olduğunu gördünüz. Yarın işinizi yaparken daha zor sorularla karşılaşacaksınız.

Hepiniz mezun oldunuz! Fakat unutmayın diplomanız bu okuldan mezun olduğunuzu belirtmekle kalmayacak, ikinci öğrenim hayatınızın giriş belgesi de olacak.

Artık daha zorlu ve daha az hoşgörülü bir okula başlıyorsunuz.

Bu ikinci okulda hatalarınız, bilgisizlikleriniz bu kadar kolay affedilmeyecektir.

Öyleyse diplomanızı cebinize koyduğunuz andan itibaren başlayacak ikinci ve asıl okul hayatınızda çok çalışkan,  dikkatli ve kararlı bir öğrenci olmalısınız.

Hoca en öndeki sıranın yanına gelerek bir müddet sustu. Son dersimi yapıyorum diyerek devam etti.

Hayatınızı ekme ve biçme dönemi diye ikiye ayırır,  okul ekme dönemiydi şimdi biçme dönemi başlıyor diye düşünürseniz hata edersiniz. Hayatınız boyunca bir taraftan ekip, bir taraftan biçeceksiniz.

Ve asıl ekme işi şimdi başlıyor.

Diplomalarınızı karanlık bir hücre haline getirip kendinizi onun içine hapsetmeyin. O diplomalar artık tatlı birer hatıra olmaktan öte işe yaramayacaklardır.

Hayat okulunun öğrenciliği mezara kadar sürer. Mezardan önce bu okuldan ayrılmak isteyenler ve ayrılanlar kendilerini de,  ülkelerini de berbat ederler.

Hayatta her şey,  herkes size bir şeyler öğretmek isteyecektir. Sırası gelince bir olay,  sırası gelince hizmetinizde bulunan birisi sizin öğretmeniniz olacaktır. Artık öğrenci olmadığınızı iddia etmedikçe daima bir şeyler öğrenebileceksiniz.

Hastalıkların bile birer öğretmen, birer vaiz olduğu hayatta,  hiçbir şeyin hiç kimsenin öğretmenliğini küçümsemeyin. Nietzsche için hastalık, ruhun sporuydu. Stefan Zweigh için hastalığın ıstırabı bilgiçliğin kapısıydı. Said Nursi için hastalık, karanlık bir dönem değil, her şeyin daha iyi görülmesini sağlayan bir aydınlıktı. Ona göre hastalık bile insanın emrindeydi. Çünkü düşünceyi doğuruyor, fazlalıklardan arındırıyor, ufku berraklaştırıyor, hata ve günahlara karşı pişmanlığı harekete geçiriyordu.

Filozofun biri,  her şeyi bildiğini zannettiği için cüretkar bir şekilde saçmalayıp duran ve ahmakça sözler sarf eden, üstelik hiç dinlemeye yanaşmayan boylu boslu bir genç için demiş ki: “Muhteşem bir ev ama içinde kimse yok; bomboş.”

Öğretmenlerinizi reddettikçe, öğrenmeyi küçümsedikçe evin içini doldurmak mümkün değildir.

Cüret, bilgisizce ve edepsizce cesaretin adıdır.  Veya gücünü bilgisizlikten ve edepsizlikten alan cesarettir.

Öğrendikçe,  cüretkarlıktan cesarete geçersiniz. Demek cesaretin bile bilgi ile münasebeti vardır.  Ya iman?  diye sorduğunuzu hissediyorum. İman etmeden,  bir inanca teslim olmadan cesur olmak mümkün değildir. İman; cesareti besler, emzirir, büyütür, olgunlaştırır, bilgi; cesarete yol gösterir onu kontrol eder. Yerinde ve zamanında sarf edilen bir güç haline getirir. Bilgisizlik nasıl cesareti cüret seviyesine indiriyorsa, bilgi de cüreti cesaret seviyesine çıkarır.

Cesaret, Allah’a dua eden korkudur.  Dersek cesaretin imanla münasebetini vurgulamış oluruz.

Korku,  dua etmeye başladığında cesarete dönüşür. Yeter ki o dua tam bir teslimiyetle yapılsın. Dilden değil, gönülden gelsin.

Korku, kapıyı çaldığında ona cevap verebilecek en güçlü ses imandır. O, kim o?  Diye sorduğunda kapıda kimse kalmayacaktır.  Bilgi ise imanın önemli bir parçasıdır.

Dostlarınızı Muhafaza Edin

Hoca tekrar kürsünün yanına döndü. Gülümsedi ve sözlerine devam etti.

Birer yıldız gibi dört bir yana dağıldığınızda hocanızı unutsanız bile, birbirinizi unutmayın. Burada yıllardır dirsek dirseğe, çok güzel dostluklar kurdunuz. Bu dostlukları zamanın önüne atmayınız. Zaman, savunmasız gördüğü her dostluğun üzerine atılıp kökünden sökmek için hiç tereddüt etmez. Yılların eseri olan dostluklarınızı kolayca unutmanız akıllıca olmayacaktır. Birbirinizi kaybetmezseniz, ilerde birbirinizin yardımına koşar, birbirinizin eksiklerini tamamlarsınız. Dost edinmek zordur. Bir dostluğu devam ettirmek daha da zordur. Bunun için dikkat ve itina gerekir. Bu da sürekli bir çaba ile olur.

Her ne şekilde olursa olsun tek bir dostunuzu bile kaybetmeyin. Dost edinmekte göstereceğiniz mahareti, dostlarınızın muhafaza edilmesinde de gösterin.

Gerçekleri Kor Da Olsalar Avuçlayın

Gerçeklerden kopmayın. Gerçekleri görmemezliğe gelmeyin. Gerçekleri göz ardı ederek öne süreceğiniz fikirlerin vereceği ilk zarar size isabet edecektir. Gerçeklerden kopuk yaşayanlar gerçekleri kabul edenlerin karşısında hep mağlup olurlar.

Gerçekleri, kor halinde bir ateş olsalar da avuçlayıp kabul edin. Sadece ellerinizin yanmasıyla kurtulursunuz. Aksi halde o ateş bütün hayatınıza sirayet etmekte gecikmez.

Her geminin bir rotası vardır. Fakat bazen bir deniz kazası, bazen hava şartlarındaki değişmeler rotanın değiştirilmesini mecburi kılar. Ama hedef değişmez! Gemi, farklı bir rota ile de olsa aynı hedefe gider. Hedefinizi tespit edin ve bütün gücünüzle ona doğru yürüyün. En doğru rota, gerçekleri kabul ederek alacağınız tedbirlerle ortaya çıkacaktır.

Başkalarını emriniz altında tutabilmeniz önce kendinizi emriniz altında tutabilmenize bağlıdır. Kendinize hakim olabilirseniz başkalarına da hakim olabilirsiniz. Aklına gelen her şeyi yapan, her sözü söyleyen birisi ayaklar altında kalmaya mahkumdur. Browning’in dediği gibi nefsi ile savaşmayan adam değerli bir adam değildir. İnsan en büyük zaferleri kendisi ile savaşa tutuştuğunda kazanabilir.

“Gerçekleri kabul etmek akılılıktır” diyor Seneca. Gerçekleri yaşamak ve müdafaa etmek fazilet, hayatınızı tehlikeye atarak onu yüceltmek kahramanlıktır.

Duasız Adam Olmayın

Kalbinizle ve işinizle Allah’a dayanın. Bunun adı duadır. Büyük piyanist Pedereweski, tükenmez enerjisini şöyle açıklamıştı: “Duadan önce sadece çıraktım. Ben dua ile ustalaştım.” Demek işiniz de bir duadır. İşinize verdiğiniz önem, onu en  iyi şekilde yapmak için göstereceğiniz gayret ve temiz bir kalple Allah ’dan neticeyi  istemek duadır. Duasız bir adam olmayın.

Her Şey Size Bağlı

Huzur, saadet ve başarınızın bir takım kanunlara, kurumlara,  kişilere bağlı olduğu şeklinde bir düşünceden uzak durun. Aksi halde bunlara gerektiğinden fazla önem vermiş olursunuz. Kendi hayatınız üzerinde en büyük tesirin yine size ait olacağını aklınızdan çıkarmayın.  Sarhoşlarla ayıkların aynı kanunla yönetildiği çok ülke vardır. Bize ayık gezmek için kanun bekleyemezsiniz. Tembelleri çalışkan yapan bir kanun da yoktur. Ulubatlı ’yı canı pahasına surlara koşturan kanunlar değildir. Edison icatlarını kanun zoru ile yapmamıştı. Ali Kuşçu ’yu devrinin ilim yıldızı yapan bir kanun yoktu.

Bu sözlerimle sizi yanlış işleri düzeltmekten alıkoymak istediğimi zannetmeyin. En kötü düzen değiştirilemeyen düzendir. Siz tabii ki değiştirilmesi gerekenleri değiştirmeye talip olacaksınız. Benim söylemek istediğim,  kendinizi geliştirmek için çaba sarf ederken merdivenin mazeretlerine kapılmamanız gerektiğidir. Merdiven yüksek olabilir, delik deşik olabilir, başka tehlikelerle çevrili olabilir…  Bu mazeretlere teslim olanlar daha ilk basamakta nefeslerinin kesildiğini görürler. Halbuki nefes merdivenin başında lazımdır.

Büyük sosyal fenalıklar diye kötülemeye alıştığımız şeylerin çok kere insanın kötüye kullandığı kendi hayatının dumura uğramış şeklinden başka bir şey olmadığını görürüz. En yüksek vatanseverlik ve hayırseverlik insanların kendilerini ıslah etmelerine ve yetiştirmelerine yardım etmekle elde edilir.

En büyük köle bir despot tarafından idare edilen değil, kendi manevi cehaletinin menfaatperestliğinin ve ahlaksızlığının esiri olandır. Böylece esir edilen milletleri de sadece devlet adamlarının veya müesseselerin değiştirilmesi kurtarmaya yetmez.

Hürriyetin sağlam temelleri ferdin karakteri üzerine dayanmalıdır.

Karasakız

Temiz yürekler! Temiz ümitler! Temiz yüzler! Hayat size birçok şey söyleyecektir. Herhalde ben daha atik davranıyorum…

Şimdi size ilginizi çekeceğini zannettiğim bir konudan bahsetmek istiyorum.

Paradan…

Para konusunu çok insan yanlış anlamıştır. Çünkü Mevlana Hazretleri’nin dediği gibi herkesin doğru işitmeye kudreti yoktur. Her kuşcağız bir inciri bütün olarak yutamaz.

Her şeyden önce şunu söylemeliyim para kazanmak bir kusur yada dünyaya teslim olmak değildir. Kusur ve dünyaya teslim olmak kazanılan parayı koyacak yeri bilmemekten yahut yanlış yere koymaktan doğmaktadır.

Nasrettin Hocamıza gelen bir masum adam der ki:

-Hocam haftalardır gözüm ağrıyor, kan çanağı haline geldi. Bana bir ilaç tavsiye edin.

Nasrettin Hocamızın tavsiyesi şu olur:

-Bir parmak karasakız alıp gözüne koy hemen iyi olur.

Adam tereddüt etmeden hocanın tavsiyesine uyar. Akşam yatarken gözüne bir parmak karasakız koyar, sabah kalkınca da güç bela sökmeye çalışır. Bir de ne görsün? Gözünün biri hemen hemen hiç görmüyor. İlaç diye gözüne koyduğu karasakız gözünü iyice berbat etmiş.

Bütün öfke ve hışmıyla hocaya koşup çıkışır:

-Tavsiyenizi yerine getirdim hoca efendi. Ama gözüm büsbütün kör oldu.

Hoca fütursuz ve kaygısız:

-Acayip! der. Benim parmağım ağrımıştı da karasakız sarmıştım, iyi olmuştu. Karasakız ilaç derler,  demek kimine iyi gelir kimine gelmez.

Para,  karasakız gibidir. Onu elinde tutarsan iyi gelir. İlaç olur. Ama kalbine koyarsan kalp gözünü kör eder. Maneviyatı göremez olursun.

Demek paranın yeri eldir, ceptir, kesedir, kasadır. Ama gönül değildir. Parayı iç alemine koyan adam onun kölesi olur. Parayı elinde tutan adam ona efendi olur. Hepimiz gönlümüzdekinin kölesiyiz.

Sinan Paşa  “Aşk bir incidir her denizde bulunmaz” der.

Aşk bir incidir ki her kulakta salınmaz. Aşk bir nurdur, her gözde görünmez. Aşk bir huzurdur, her derunda bulunmaz. Aşk bir zevktir, onun da başka bir dili vardır. Aşk bir şevktir, onun da ayrı ehli var.  Aşk bir dalgalanmadır, onun da deryaları var. Bülbülleri şakıtan, dolapları inleten aşktır. Gülleri açtıran, gül yüzleri ortaya çıkaran aşktır. Her başın bir sevdası var. Her dehanın Allah’tan bir lezzeti var.

İlahi! Her mevcudun nuru senden. Her mümkünün zuhuru senden. Her zikredenin zikrettiği sensin. Her şükredenin şükrettiği sensin.

İnsanı insan yapan bu aşktır. Bu idraktır. Kendini idrak eden kendine aşık olmaz. İnciler taşıyan denizler para diye dalgalanmaz.

Hayattan istifade etmeyecek misin? Edeceksiniz. Ama bunu hayatın sizden istifade etmesi için yapacaksanız.

Çünkü aşık yolunda mert olur.

Sevilmek için sevmez. Belki sevdiği için sevilmek ister.

Bulut, yağmurları dökerken kendi tarlasını sulamıyor. Güneşin, ışığından istifade etme derdi yok. Toprak bağrından beslediği buğdaya dönüp bakmıyor bile. Elma ağacı elma istemiyor. Çünkü aşk var onlarda.

Elinizdeki para kalbinizdeki aşkı, idrakı oradan sürüp çıkarmasın. Size tuzak olmasın.

Farklı Olmak

Bulduklarınıza kendinizden bir şeyler katabildiğiniz oranda taklitten uzaklaşırsınız. Bulduklarınıza kendinizden bir şeyler katamazsanız, bulduklarınızın birer kopyası haline gelirsiniz.

Bu gerçek, mesleğinizi icra ederken de sizi yenilikçi, buluşçu olmaya zorlar. Kabul edilebilir farklılıklarınız arttıkça değeriniz de artar.

Her birinizin mesleğinize kendinizden bir şeyler katacağına, bunun önemini anlamış bulunduğunuza,  yenilikleri takip edeceğinize,  yeniliklere imza atacağınıza inanıyorum.

Zihniniz açık olsun. Yolunuz aydınlık, seheriniz berrak olsun. Kalbinizde iman, kolunuzda kuvvet, elinizde iş,  kafanızda bilgi olsun.

Asıl olan ikinci okulunuza girmek üzeresiniz…

Haydi okula…

soru ve paylaşımlarınız için mail adresimiz

murat@bolupostasi.com

Alıntı Recep Şükrü Apuhan Hedefe Yürürken Sayfa 83

YORUM ALANI

Mesut IŞIKAY 31 Mayıs 2012 / 17:21 Yanıtla

Değerli yazar arkadaşım Murat GÜRSOY öncelikle aramıza katıldığın için teşekkür ederim.Bolupostası okurları yol gösteren yazılarını okuma fırsatını yakalayacaklar.Tekrar yürekten kutlar aramıza hoşgeldin diyorum.

Şahin Veli 31 Mayıs 2012 / 20:19 Yanıtla

Değerli kardeşim Murat GÜRSOY ailemize hoş geldiniz.Rabbim yazılarınızı mübarek eyler ve inşaallah sayısı imkansız kitlelere ulaşır ve inşaallah ulaştığı her göz okuyan her dudak faydalanır.Ailemizin devamlılığını ve aramızdaki bağın kuvvetlenmesini temenni eder saygılarımı sunarım.Rabbim yar ve yardımıcınız olsun!

veli afacan 03 Haziran 2012 / 16:49 Yanıtla

Değerşi arkadaşım aramıza hoş geldin kalemin bazen kılıç gibi keskin bazen pamuk kadar yumuşak olsun. Kılıç da olmak lazım gerektiğinde Pamukta olması gerekir o kişiliğindeki insanın nasıl ne olcağını sen biliyorsun. Yazılarının devamını diler saygılar sunarım.
Veli AFACAN

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort