“YENİLİKÇİ OLUP ARGE’YE YATIRIM YAPACAĞIZ”
Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın (MARKA) 2015
mali yılı destek programı tanıtım toplantısına katıldı. Vali Zahteroğulları, gelişmiş
ülkeleri yakalamak için şu durumdaki en önemli yatırımların teknolojik, yenilikçi ve
ARGE’ye yatırım programları olduğunu söyledi.
MARKA’nın 2015 yılı yatırımları toplantısı Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Konferans
salonunda yapıldı. Konferansa Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları, Belediye Başkan
Yardımcısı Emine Davarcıoğlu, ilçe Kaymakamları ve ilçe Belediye Başkanları, daire
müdürleri ile ilimizdeki sanayici ve turizmciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan TSO Başkan Vekili Mustafa Özkoparan,
MARKA’nın önemine değindi. MARKA Bolu Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Tolga
Kaya ise MARKA destekleri ile ilgili kısa bir sunum yaptı.
“ŞEHİR OLARAK DA ÜLKE OLARAK DA KABUĞUMUZU KIRDIĞIMIZI
DÜŞÜNÜYORUM”
Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları ise ülkemizin kalkınma yolunda ilerleyen bir ülke
olduğunu ifade ederek, “Ben şehir olarak da ülke olarak da kabuğumuzu kırdığımızı
düşünüyorum ancak bu yeterli değil bizim daha hızlı koşmamız lazım. Bu toplantı
sadece bir proje toplantısı, kaynak paylaşımı toplantısı değil. Biz eğer üretim
yapamazsak sanayi de kalkınma yapamayız, üretimde de katma değeri yüksek şeyler
üretemezsek istediğimiz seviyede kalkınamayız. Belirli bir noktaya geldik ve kısmen
kalkındık ama geliri daha yüksek olan ülkelerle de rekabet etmek durumundayız.
Bütün ekonomistlerde bunun kulvar değiştirmekle mümkün olacağını söylüyor. Bunu
da teknoloji üreterek, taklit eden değil belki taklit edilen sanayiler kurmamız lazım.
Bunun için de yenilikçilik ve ARGE’ye yatırım yapacağız. Kısacası bizim çalışmaktan
didinmekten başka çaremiz yok. Biz bu kadar gelirimizle, dünyada en çok yardım
yapan ülkelerden biriyiz.
“TURİZMİ BÖLGESEL OLARAK DÜŞÜNMELİYİZ”
Devletin de yatırım yapmak isteyenlere ve özellikle teknolojik yenilik ve ARGE’ye
büyük destekler verdiğini söyleyen Vali Zahteroğulları, “Yatırımcılarımızın ARGE
yatırımı yapmak için, yenilikçi projelere kaynak ayıramadıklarının da farkındayız ve
devletimiz de işte bu alanda destek veriyor. Biz Kalkınma Ajansımız ilk olarak
bölgesel olarak el atmak istediğimiz konulara vesile olsun dedik. Mesela biz turizmi
bölgesel olarak düşünmek zorundayız. Çünkü turizm bir destinasyon işi. Her şehrin
tabi ki yapılacak çalışmaları vardır ama bunu bölgesel olarak düşünmeliyiz. Bu
konuda şimdi Doğu Karadeniz bölgesindeki illerin bir projesi var. Biz de Batı
Karadeniz Bölgesinde de bunu düşünüyoruz. Yurt içi ve yurtdışı turların tamamını
çekecek, bir zincir oluşturacak, tüm doğal yapıları ile ilgili planlara kalkınma ajansı
öncülük etsin. Ajansımız ayrıca istedik ki üniversitemizi ve özel sektörümüzü yenilikçi
projelerde ve ARGE projelerinde desteklesin. Bu yıl MARKA yaklaşık 30 milyon TL
üzerinde bir kaynak kullanacak. Bunun yarısı bu programlardır. Ayrıca Ajansımızda
belli kaynakları her ile eşit oranda para aktarılmasına çalışıyoruz ama bu program
rekabetçi bir program oluyor. Bu gelecek paranın hepsini başka İl’de alabilir Bolu’da
alabilir” şeklinde konuştu.
Konuşmasında destek programlarına da değinen ve özellikle Makine imalat
sektörünün geliştirilmesi mali destek programı ile Temiz üretim mali destek
programına değinen Vali Zahteroğulları konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Bu seneki destek programlarında Makine imalat sektörünün geliştirilmesi mali
destek programı, Temiz üretim mali destek programı var ve bir de turizm mali destek
programları var. Ben özellikle temiz üretim ve makine sanayi ile ilgili de düşüncelerimi
paylaşmak istiyorum. Şehirde hepimizin kullandığı bir dil var. Bu şehir coğrafyası,
kaynakları sınırlı olan ama bakir olan bir şehir ve bunu biz turizmde de sanayide de
bozmamalıyız. Biz buraya sanayi seçeceksek bu yapıyı bozmayacak sanayi kollarını
almalıyız. Bana emek yoğun, Bolu’ya göç getirecek, sosyal sorunlar getirecek
sanayiye pek sıcak bakmıyorum. Daha teknolojik, daha katma değeri yüksek temiz
sanayilere yönelmemiz lazım. Bu turizmde de geçerli. Jeotermal kaynaklarımız var
ama hamam – kaplıca kültürü olmamalı. Bizim Kartalkaya ya da turizm bölgesi
ilanından sonra Köroğlu turizm bölgemiz de bu şekilde olacak. Biz bunu
sağlayabilirsek Bolu her anlamda ilerleyecek. Bir yere sıradan bir otel de
yapabilirsiniz, 7 yıldızlı bir otel de yapabilirsiniz. Bu tercih bizim ve bu şehri
yönetenler olarak bizim tercihimiz olacaksa 7 yıldızlı otel olsun. Aynı şey sanayide de
geçerli. Bu alanda dün bir girişim yaptık bazılarınızın haberi var. Son yıllarda
savunma sanayi ülkemizin gerçekten de önem verdiği konulardan bir tanesi. Hepimizi
mutlu edecek, gurur duyacağımız gelişmeler yaşıyoruz bu alanda. Mesela insansız
hava taşıtında dünyada Amerika ve İsrail dışında bu teknolojiye sahip olan, yapan
üçüncü ülke olduk. Biz artık Atak helikopterimizi, Altay tankımızı üretebilir bir noktaya
geldik. Uçakta da bir çok şeye montajla başlamıştık ama artık uçağın bir çok
parçalarını yapar olduk ve ihraç eder olduk. Bir cihazın normal kullanımındaki değeri
on dolarsa, savunma sanayi adı altına girdiği zaman yüz dolara bin dolara çıkıyor.
Bunu bildiğimiz için ve bir de temiz sanayi olduğu için, katma değeri yüksek, bizim
stratejimizle kesiştiği için Savunma Sanayi Müsteşarlığına gittim, ASELSAN Yönetim
Kurulu Başkanı ile görüştüm. Bolu’daki durumumuzu anlattım, kendilerini Bolu’ya
davet ettim ve mevcut kuruluşlarımızın yapısı ile ilgili üniversitemiz ile ilgili bir dosya
verdim ve heyecanla karşıladılar. Dün de ilimize geldiler ve çok memnun kaldılar. Bu
tür projeler bizim stratejik çalışmalarımızı destekleyecektir. İnşallah bizler bu
çalışmalarımızla ilimizin tüm dinamiklerini istediğimiz seviyeye getiririz. İnşallah
projeler açıklandığında bu işten başarı ile çıkmış bir il olarak adımızın anılmasını ümit
ediyorum.”
Programın sonunda ise Proje Uygulama Birimi Başkanı Şevket Kırıcı tarafından mali
destek programları hakkında katılımcılara detaylı bilgiler verildi.