BEBEKLER VE ÇOCUKLAR NEDEN AĞLAR ?
Bebekler doğduklarında ağlarlar. Nefes alma gereği duyduklarından, hava ciğerlerini yırtacak biçimde acıtır ve canı acıyan bebek , buna tepki olarak ağlar.
Büyüme olayı anında başlamıştır artık, acıkır, anne sütü yetersizdir ya da fazladır, ağlar. Altı ıslaktır rahatsız olmuştur, giysileri nedendir , içinde bulunduğu ortam soğuktur, sıcaktır , havasızdır ağlar. Yani ağlamak için bahaneler arar neredeyse ! Bebeklerin ağlaması, fiziksel ihtiyaçlarının giderilmesi için bir ifade biçimidir.
Bebek zamanla ağlamayı, duygusal tepkiye dönüştürür . Ağlamak onun için anlam kazanmıştır. Başta sevdiklerinin “ annesinin” yokluğunu hisseder , daima yanında olmasını ister. Yoksa!! Ağlar . Alıştığı ortamdan ayrı düşer , ağlar. Hep ağlar. Ağlarken de sağlığına sağlık katar, onu bilmez. Ağlamak iyidir onun için. Ağlamamak ise kötüdür. Yaşamında karşılaştığı yada karşılaşacağı olaylara tepkisiz kalır, ağlamayan bebekler. Sevimliliklerini yitirirler. Yapma bebek gibidirler çevresinde.
Bebekler sevgi yetersizliklerini fark ettiklerinde de ağlarlar.
Çocuk büyümüş iki yaşına girmiştir. Şimdi de olumsuz duyguları ifade etmek için ağlar. Her kim olursa olsun oyuncağını elinden almış, oyununu bozmuş ise tepkisini ağlayarak gösterir.
Üç yaşına gelen çocuğun duygusal tepkileri yığınlar halinde çoğalmış, değişmiştir. Duygularını yaşarken düzenler. Böylelikle olumsuz tavırlara karşı koyacağı tepkiyi , çevresine yansıtır. Var olma savaşı vermeye çalışır gücü yettiğince. Oyunlar oynarken; mutludur , kıskançtır, küser, öfke kusar çevresine. Tüm bu tepkiler ağlama sebebi olabilir.
Hızla fiziksel, ruhsal ve duygusal yönden büyümektedir , çocuk. Davranışları ve tepkilerinde değişmeler yaşamaktadır. Rekabet, yarışma gibi yaşamında yer alan olaylarda başarısız olması halinde de ağlar. İşte bu bir tepkidir.
Farklı ortama giren çocuk, “ okul dönemi” uyum karmaşası sırasında da ağlar.
Yaşın büyümesi ile ağlamalar azalır.
Ergenlik dönemine giren çocuk, kendisiyle alay edilmesi, mahcup duruma düşmesi , utanma , küçük düşürülmesi , sert ve kırıcı tartışmalara girmesi ağlama sebebidir.
Bebeği ve çocuğu öpmek, kucaklamak, dokunmak gibi sıcak yaklaşımlar bebeğin ve çocuğun “ sevgi keselerini” doldurmak için çok önemlidir. Bebek ve çocukların ağlamasını önleyemeyiz ama sevgi ile besleyip büyütebiliriz…!
YAZILARIMLA İLGİLİ GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİZE HER ZAMAN AÇIĞIM, SEVGİLİ OKURLARIM…!!!
Hoşça Kalın.., Çocukça Kalın…!
İsmail ALTOK
guzel bir yazi elinize sağlik. Bizim kültürümüzde çocuk çok değerli. Çocuklarımızı çok seviyoruz. Ama sevmek her istediğini yapmak anlamına gelmemeli. Her istediği yapılan çocuk bir isteği yapilmayincada ağlamayla yaptiriyor. İstediklerini elde ettikçe bu duruma daha çok başvururlar. Ağlamasi karşisinda kendini sorumlu tutma, sen ağlatmiyorsun o ağliyor birak ağlasin.Bakarki orali değilsin elbet vazgeçecek sonsuza dek ağlayacak değil ya. Ağlama nedenini ustelemeden bir defa sorun.Çocuk buyuyen sosyal bir varliktir sınırları ve isteklerini ertelemeyi, öğrenmesi gerekir.