ACIMASIZ HAYAT
Bazen olan hadiseler içerisinde kaybolursunuz, istemesenizde kendinizi bir çıkmazda hissedersiniz, tıkanırsınız, ne ileri nede geri. Karmakarışık ve boş gelir yaşam, oysa şu anki durumu planlamamış, farklı, keyifli, planlarımız vardı. Kafamız bu güzel planlarla doluyken, acımasız oyununu oynayıverir hayat, defalarca olduğu gibi, bir kez daha şamar yersin suratına, haddimizi hatırlatır verdiği her acıyla. Gökyüzü kadar geniş olan ufkumuz, işte o an öylesine daralırki, sanki nefes alacak havayı zor bulursunuz, ne kadar boş ve anlamsızlaşır oyle zamanlar. Neden, neden ? işte bunlar gerçekler. Nedensiz, sebepsiz. Hyat çarkının dönmesi için o ezici dişlerin hiç birimizi atlamaksızın sıramız geldiğinde üzerimizden geçeceğini nasılda unuturuz. Gelecek sefere bu acımasız çark , acaba kimlerin ciğerini dağlayacak, bunu kim bilebilirki? Yaşarken çok uzunmuş gibi görünen bu yalancı dünya ne kısaymış meğer. Madalyonun hep tek tarafını görmemeli diğer yönünü gözardı etmemeli insan. İşte böyle zamanlarda dökülüverir yanan yüreklerin isyanı kuruyan dudaklardan. Dinlediğimiz, söylediğimiz türküler bile daha anlamlı ve etkilidir. Söylersinizde hem ciğerinizin başı yanar, hemde akan gözyaşlarınız dağlar gözpınarlarınızı…
Azrail serime çöktüğü zaman
Kırılır kanadım kol yavaş yavaş
Mevlam nasip etsin din ile iman
Akar gözlerimden sel yavaş yavaş
Yüksek uçar gönül yorulur bir gün
Nizam terazisi kurulur bir gün
Herkesin ettiği sorulur bir gün
Döner mi yarabbi dil yavaş yavaş
Mezarım üstüne dikerler taşı
Kimi gölgesinde saklarsın başı
Baba oğlu görmez kardaş kardaşı
Gider geri dönmez yol yavaş yavaş
Asuman SARI
Hayat çoğu zaman bizlere yalanlar söyleyerek canimizi acitiyor sizde bu guzel yazinizla bizimde yaşadiğimiz duygulari kelimelere dökmuşsunuz yureğinize sağlik tebrik ederim…