ATÖLYEMDE SAKLADIKLARIM,
Annem gür sesiyle:
-Sevilllll , Emellll hemen gelin , simli elbiselerinizi giyeceksiniz..!
Sokaktaki “sek sek” oyununu yarıda bırakıp, önemli bir yere gideceğimizi anlarız. Güneşte parıldayan simli elbiselerimizi giyeriz ya…Mutluluktan kol kola şarkılar söyleriz iki kardeş.
Köyümüzdeki en büyük eğlence ve değerdir düğün ve dernekler. Büyükçe bir avluda toplanır köyün kadınları. Ortada büyük boşluk bırakılır çalgıcılar ve oyuncular için. Köyün delikanlıları , kiremitlikte kızlara bakmak için dizilmiş beklerler . Zamanın çalgıları roman bayanlar dümbelekçiler, hem çalıp hem de öyle bir ritim tuttururlar ki; Oyun alanı el şakırdatma ve göbek atma alanına döner bir an.
Gelin ve sadıçlar muhteşem bindallarıyla otururlar düğün yerinin köşesine. Atkılar başlar. Çalgıcı kadın ağız ağız çığırmaya başlar :
-Mıstanlan Fatma abladan bir tepsiiiii
-Aşa mahalleden Tombullan İrecebin Hatçedenn iki tencereeee
-Amcasından iki bilezikkkk…okur durmadan , sesi kısılır çığırtkan kadının.
Hediyeler gelin evine sadıçlar tarafından özenle ve el birliği ile taşınır.
Nasıl güzel bir dayanışma ? Gelenek , görenek ve değerlerimiz.
Resim atölyemin , eskimiş şövalesinde duran bu güzel tabloyu en değerli hazinem gibi saklarım hala….!
Yurdumun harika insanların sağlam aile temellerini anlatır baktıkça….!!
sevil hn. aramıza hoş geldiniz. mükemmel yazınızı severek okudum. kaleminize ve emeğinize sağlık. hep mutlu kalın..!!