Bankalarda boşa geçen zaman

Bankalarda boşa geçen zaman

Tüm okurlarımı saygı ve sevgi ile selamlar hayırlı ramazanlar dilerim.

Bu hafta bankalardaki sıra kuyruklarına değinmek istedim. Evet!! Çoğumuzun sıra beklemeye tahammülü yoktur. Çoğumuzun diyorum çünkü beklemeyi sevenlerden de bahsedeceğim.

Hava oldukça sıcak,  bankada çok kısa bir işimiz var. Hemen sıra numaramızı alıyoruz. Önümüzde 300 kişi var. Başlıyoruz beklemeye oturma yerleri dolu, ayaktayız. Saatler önce gelmiş olanlar iyice sabırsızlanmışlar, oflayıp puflayarak bankanın içinde bir o yana bir bu yana volta atanlar var. Bazıları da çift sıra almış elinde, gözleriyle sürekli kontrol ediyor. Ondan önce 200 kişi olduğu halde her numara butonu yandığında elindeki numaraya bir göz atıyor.      🙂     Tabi kendince akıllı olanlarda, sıra numarasını alıp bankada beklemek yerine dışarda diğer işlerini halledip geliyorlar..

Bu arada şunu da belirteyim, toplam 5 tane gişe var ama yalnızca 2 tanesi işlem yapıyor, kapalı olan gişelerdeki  çalışanlar tatile gitmiş olmalılar, hava tatil havası nede olsa..

Gişede çalışan arkadaş sık sık içeriye gidiyor 10,dk sonra geliyor ve bütün gözler ilerleyemeyen sıra numaralarında..  Elindeki hesap cüzdanını yelpaze niyetine sallayarak serinlemeye çalışan bayan bir hışımla gişelere doğru yürüdü.” Pardon ama, neden diğer gişeler çalışmıyor acaba? kaç saattir bekliyoruz ,güvendik  bankanızı tercih ettik rezalet olmaz böyle şey ; paramızla rezil oluyoruz .” diye öfkesini  dile getirdi…( paramızla rezil oluyoruz)   🙂  bu son cümle beni gülümsetti, bu lafı çok duydum ama , bankada söylenmesi  bence çok yakışmıştı….

Karşıdan gelen cevap aynen şu;  “ Hanımefendi bizlerde bu durumdan hoşnut değiliz, yapabileceğimiz bir şey yok ,lütfen gidin müdür ile konuşun”  Herkes sus pus olmuş konuşulanları dinliyor, başlarını sallayarak  destekliyorlardı.. Bir amca da yerinden kalkıyor, “ kardeşim , sabahtan beri bekliyorum ,benim elimdeki numaraya az kala numaralar değişiyor anlamadım gitti “.Amca, belli ki diğer işlemler için yanan numaralara gıcık olmuş 🙂

🙂

Peşpeşe geçen sahipsiz numaralar var. Uyanıklık yapmaya çalışan biri , gişeye yanaşıyor, usulca, şey ! gelmeyenlerin yerine beni alıverin işim acele , küçük çocuğumu komşuya bıraktım da.  Hayır! Sıranızı bekleyin; cevabını alınca sesli bir şekilde “hayret bir şey ya”diyerek geri dönüyor.

Hani beklemeyide sevenler var demiştim ya… Banka’nın serin köşesindeki bekleme koltuklarına oturmuş birkaç hanım hallerinden hiç de şikâyetçi görünmüyorlar. Sohbet öylesine koyu ki, sırasını takip etmeyi bile unutmuşlar. Sıra numarası yanan kadına, yanında oturan kız “ sıranız geldi. dediğinde” aaa hay Allah! Ne çabuk gelmiş! hadi kızım sen al benim sıramı. Benim acelem yok” deyip sohbeti bırakamayanlar bile var yani.  🙂 Ağlanacak halimize gülesim geliyor desem uygun olur mu bilemedim  🙂 Bunlar benim gözlemlediklerim. Herkesin mutlaka bunlara benzer gözlemleri olmuştur.

Dostlar: Hepimiz bilmesek de duymuşuzdur mutlaka, telefon ve internet bankacılığını. Bu kolay sistem bizlere zor geliyor nedense. Hem ödendiğine dair hani makbuz? Kısacık bir işlem yüzünden kocaman bir günümüz harcanıyor aslında. Hele bir de banka kartınız yoksa, o gün hep bankada kuyrukdasınız demektir. Yanınıza su ve atıştırmalık bir şeyler almakta fayda var  🙂 Bizlerin toplum olarak, ileri teknoloji sistemine alışmaya hiç niyetimiz yok. Özentimiz de yok. Hem alışkanlıklardan vazgeçmek kolay mı sanki?  🙂  Bizim elimize dekont “makbuz “ verilmeli, dikkatlice kontrol etmeliyiz. Sonra evdeki diğer geçmiş dekont ve faturaların yanına özenle yerleştirmeliyiz. İçimiz o zaman rahat eder. Sakladığımız eski dekont ve faturalardan çekmecelerimiz ağzına kadar dolup dolup taşsada atamayız. Ne olur ne olmaz. Bizim de içimiz böyle rahat ediyor napalım 🙂

Asuman SARI