
BEN ÖLDÜM, O YAŞIYOR MU BİLMEM?
Tesadüfen tanışmıştık uzun süre önce; Doyamadan ayrıldık. Birden! görüşmeye başladık. O aradı . Bende gittim. Köşe bucak buluştuk. Sevdim..! o da..!
Bakmaya kıyamazdım gözüne, sevgi oklarıyla savunmaya geçerdi kirpikleri. Kaşları kalkanıydı nazarlara. Saçları düz düzdü, dokunmaya kıyamazdım Alev alevdi.
Burnu, kalkıktı isyankar.
Güneş gözlüğü saçlarını tarar gibi duruyordu tepesinde. Endamı yerindeydi, yürürken sekerdi keklik gibi. Sevdim…!
Konuşurken bülbül sesiyle, iknacı karakteri vardı. Dudakları dolgun, ahenkliydi ikisi de. Yanakları al aldı. Çenesini yakıştırmıştı yüzüne.
Engin düşünceleri vardı duygularında. sevdim….! Sadece sevdim …!
Aşk’ım ile beslenen her yanı süslüm püklümdü . Mavi gözleri cabasıydı, boncuk…!
Ara da bir elimi tutar, sıcaklığını hissettirirdi tenime. Ben dokunamazdım.
Dedi;
-Aşk nedir?
Dedim;
-Sevginin doruğudur.
Dedi;
– Seviyor musun?
Dedim;
-Ölüyorum…!
Resmini, telefon numarasını bıraktı önüme.
Dedi;
-Ara.
Arayamadım. Gitti….
Bende gittim. o hiç dönmedi , bende öldüm ….!
O yaşıyor mu, bilmem?
Her yaşın yaşaya bileceği güzel ve mistik bir yaşanmışlığı anlatmaya çalıştım.
Hoşça Kalın Sevgisiz Kalmayın….!
İsmail ALTOK
sayın sevgılı ısmaıl bey sevgının olduğu herseyde guzellıklerın hepsı mevcutdur bunu bır guzelde yazınızda anlatmıssınız bence sevgı olan yerde guzellıkler yasanır kötuluklere yer yoktur elerıne sağlık..