Herkese merhaba diyerek başlamak istiyorum yazıma arkadaşlar..
Biz insanlar çok acayip garip yaratıklarız değil mi?
Neden mi valla neden olsun hayatta hiç bir şey bizi tam olarak mutlu edemez mutlaka bir eksik buluruz. Dünyayı önümüze serseler şöyle serseydiniz daha iyi olmaz mıydı? Yada keşke şöyle olsaydı daha mı iyi olurdu acaba der, aman neyse deyip kabulleniriz değil mi?
Gerçek anlamda bazı şeyleri oturup düşünmeyiz mesela, araştırmayız kolay kabullenir fazla itiraz ederiz. Bize hayatın hazırladığı küçük sıkıntılar karşısında hemen oflayıp puflayıp neden niçin sorularıyla kafamızı meşgul ederiz değil mi arkadaşlar? Oysa hayal kurmak harika bir duygudur bana göre.
Peki…. HAYATTA HEP MUTLU OLSAYDIK NEYİN HAYALİNİ KURACAKTIK?
Örneğin her şey yolunda gidiyor eviniz var paranız var hiç bir eksiğiniz yok hayatta istediğiniz her şey elinizin altın da, günümüzü gün ediyoruz. Hatta sabah işe de gitmiyorsunuz iş güç diye bir şey yok o zaman bir çabanızda olmaz bekleyişiniz elde ettiğiniz bir şeye kavuşunca duyduğunuz heyecan, sevinç, nasıl olurdu bir düşünün bazılarınızın harika süper olurdu dediğinizi duyar gibi oluyorum ama kaç gün böyle mutlu olurduk hiç düşündünüz mü?
Arkadaşlar ben düşündüm ve iyi ki de böyle değil dedim eminim sizde öyle diyeceksiniz. Bana göre MUTLULUK kalpte ve gözlerde başlar ve adeta bir hastalık gibi bulaşıcıdır. İnsan tatlı tatlı bakan gözlerden , ardından edilen birkaç güzel laftan etkilenmez mi?. Bunca güzellikleri yaşamamız için önce çaba harcamalıyız emek vermeliyiz ki hasatını toplayalım..
Hayallerimiz hedeflerimiz olmazsa nasıl zevk alırız hayattan insan hem nasıl değerini anlar istediği şeyin Mesele hasret çeken biri onunla kavuştuğunda ki mutluluğu nasıl yaşardı yada hasta biri iyileşince hayatın değerini..
Aç kalan bir insan açın halini, şükrü nasıl anlardı örneğin. Kötü bir kazadan yara almadan kurtulmak saymakla bitmeyen onca güzel şey fakir birine yardım etmek mesela. İşte hayatta tadılması gereken öyle güzel lezzetler öyle güzel dersler var ki iyi ki de var yoksa biz nasıl tadardık böyle güzel şeyleri. Acıyla tatlının neşeyle, kederin ayrılmakla kavuşmanın aşkla ayrılığın kardeş olduğunu nasıl anlardık değil mi?
Unutmayalım ki en karanlık gecenin bile sabahına her gün güneş yeniden doğuyor. Bunların olmadığı bir hayat zaten boş ve anlamsızdır hedefler ulaşılınca güzeldir. Hayal kurmak beklemek, özlemek, ağlamak, gülmek, sevinmek, üzülmek bunların tam anlamıyla hayat demek olduğunu nasıl anlardık? Anlayamazdık ki o zaman da bitkilerden bir farkımız kalmazdı. Öyleyse bizler hayatı çok sevelim ona sımsıkı sarılalım elimizden geleni sonuna kadar en güzel şekilde yapıp sonucu bekleyelim ne dersiniz inanın böylesi çok daha güzel daha lezzetli olacaktır.
En güzel şeyler en zor olanlardır her zaman. O zaman zoru başarmaya ne dersiniz arkadaşlar?
ÖYLEYSE BİZLER HAYAT TAN BEKLEDİKLERİMİZLE DEĞİL, HAYAT IN BİZE SUNDUKLARIYLA MUTLU OLMAYI DENEYELİM.
ESEN KALIN
AYSEL BINAR GÜLEN
merhaba, beklediklerimiz le değil sunduklarıyla mutlu olalım diyorsunuz ama her şey kelimelerdeki gibi yaşanmıyor. hayatta hep mutlu olsaydım istediğime istediğim zaman ulaşabilseydim neden hayal kurayım ki hayatın tadını çıkartırdım, mutlu da olurdum saygılar