MUDURNU’NUN KÜLTÜREL STRATEJİSİ ÇALIŞMALARI BAŞLADI
Mudurnu Haber
MUDURNU’NUN KÜLTÜREL STRATEJİSİ BELİRLENİYOR
Mudurnu Kültürel Miras Alanı Yönetim Planı Vizyon ve Strateji Belirleme Çalıştayı Abant’ta yapıldı. Düzenlenen çalıştayda konuşan Vali Zahteroğulları, kültürel mirasın önemine değinerek, “Şehirleri şehir yapan ne binaların sayısı ne de nüfusudur aslında, önemli olan o şehrin kültürüdür. Eğer bir şehrin, şehir kültürü varsa, bir geleneği varsa, bir sivil mimarisi varsa kendine özgü bir esnaf anlayışı ve yoncaları varsa o zaman şehirdir” dedi.
Mudurnu Kaymakamlığı, Mudurnu Belediyesi, Mudurnu Kent Konseyi ve Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği ve MARKA işbirliğinde Abant’da düzenlenen çalıştaya Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları, Vali Yardımcısı Ayhan Kartlı, Mudurnu Kaymakamı Kerem Süleyman Yüksel, Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, BTSO Başkanı Türker Ateş, öğretim üyeleri, sivil toplum örgütleri ve Mudurnulular katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, çalıştayın önemine değindi ve hayırlı olması temennisinde bulundu.
Mudurnu Kaymakamı Kerem Süleyman Yüksel ise “Bizler şimdiye kadar ilçemizin maalesef farkına varamamışız. İşte bu çalıştayla geçmiş mirasımızı geleceğimize taşımak istiyoruz. Bu projede katılımcıların desteği, sahip çıkması önemli çünkü sahip çıkılmayan bir proje amacına ulaşamaz” dedi.
Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları yaptığı konuşmada şehirleri şehir yapan en önemli olgunun şehir kültürü olduğunu söyleyerek, “Şehirleri şehir yapan ne binaların sayısı ne de nüfusudur aslında, önemli olan o şehrin kültürüdür. Eğer bir şehrin, şehir kültürü varsa, bir geleneği varsa, bir sivil mimarisi varsa kendine özgü bir esnaf anlayışı ve yoncaları varsa o zaman şehirdir” şeklinde konuştu.
“BİZ ÖYLE BİR TOPLUM DEĞİLDİK”
Konuşmasında toplum değerlerine de değinen Vali Zahteroğulları, “Anadolu’da göçlerle birlikte ülkemizde son zamanlarda birçok yerleşim yerinin nüfusu arttı veya azaldı. Ama gezdiğinizde bazen 2 bin nüfuslu şehirler görürsünüz bazen 30, 40 ve 50 bin nüfuslu köyler görürsünüz. Mudurnu ilçemizde kendini koruyabilmiş ilçelerimizden biri. Mudurnu’nun sivil mimarisini yapanlardan, koruyanlardan ve yeniden bu güne kazandıranlardan Allah razı olsun. Belki onları da kaybedecektik. Dün Gerede ilçesindeydim. Eski Gerede fotoğraflarına baktığımda keşke burayı da koruyabilip yaşatabilseydik diye düşündüm. İyi ki Mudurnu ve Göynük bir parça da olsa bunu başarabilmiş. Mudurnu’da, Göynük’te, Safranbolu’da ve bizim o sivil mimarimizin halen yaşadığı, geleneksel şehirleşmenin devam ettiği şehirlerde bakınca hemen şunu görürsünüz. Müthiş bir saygı vardır. Hiçbir ev arkasındaki evin önünü kapatmaz. Ama başka bir şehre gittiğinizde tek katlı evin önünde 5 katlı binalar var. Güneşten mahrum bırakıldı insanlar. Dolayısıyla madem hepten kaybetmemişsek, bu zamana kadar korumayı başara bildiysek, bu bilinçle bundan sonrasını daha iyi yapabileceğimize inanıyorum. Bugün tamamlamaya çalıştığımız eksik olan bu işi, tıpkı bir şehrin anayasasını oluşturmak gibi ortak akılla herkesin uyması gereken kuralar haline getireceğiz. İnsanların uyma ihtiyacı ya da saygı göstermesi yoksa, yazılı kağıtta olan kurallar eğer siz benimsemiyorsanız, toplum benimsemiyorsa çok şey ifade etmiyor. Bir şekilde etrafından, kenarından, köşesinden dolaşıyor, bir süre sonra da zaten anlamını, geçerliliğini kaybediyor. Önemli olan alt alta yazıp bunu bir yol haritasına dönüştürebilmektir.” dedi
KULLANMA VE KORUMA DENGESİNİ İYİ OLUŞTURMALIYIZ”
Değerleri kaybetmeden şehirleri geliştirmek gerektiğinin altını çizen Vali Zahteroğulları, “İlçemizin, çok değerli akademisyenlerimizin de katkıları ile, bilimin, görgünün, dünyayı bizden daha iyi tanıyan arkadaşlarımızın, değerli gözlemcilerin düşüncelerinden, katkılarından vizyonundan yararlanacağız. Ama esas olan şey Mudurnu’nun, genel anlamda Bolu’nun geleceğine sahip çıkması ve nasıl olacağı konusunda, nasıl gelişeceği konusunda kafasında şekillendirmesidir. Mudurnu ve Göynük havzası bizim Köroğlu silsilesi ile birlikte 2 önemli turizm destinasyonumuz. Bir tarafta Karacasu’dan Kartalkaya’ya kadar termal, doğa ve kış turizmi imkanlarımız var. Göynük ve Mudurnu destinasyonunda ise tarih, inanç ve diğer taraftan da termal kapasitesiyle bir başka turizmi ifade ediyor. Biz bunu inşallah birbirini tamamlayan bir yapıya kavuşturacağız. Ancak kullanma ve koruma dengesini iyi oluşturduğumuz takdirde bunu başarabiliriz. Şehirlerimiz gelişsin, yatırımcı da gelsin, turist de gelsin ama değerlerimizi kaybetmeyelim. İki şeyin altını çizmek istiyorum. Gelen turist yada yatırımcı, sadece doğamızı kullanıp, çöpünü bırakıp gitmemeli. Buradan bir şey almalı ve buraya bir şey bırakmalı, değer bırakmalı. Biz de iyi ve kaliteli hizmet üretmeliyiz. İnsanlar buradan mutlu bir şekilde, dinlenmiş bir şekilde ayrılmalı ama biz de bunun karşılığında para kazanmalıyız. İkinci şey, bu işlemin sürdürülebilir olması. Kısa dönemde çok paralar kazanabiliriz. Arazilerimiz çok yüksek fiyatlara satabiliriz, tabir yerindeyse yağmalatabiliriz. Ama o zamanda yarına taşıyacağımız bir değer kalmaz. İnsanlar burası da bitti, bozuldu artık başka yerlere gidelim diyecektir. Siz aslında benim söylediklerimden ve söyleyeceklerimden çok daha fazlasına sahipsiniz. Ben size göre daha yeniyim burada sadece yapılan bu faaliyetin çok değer verdiğim ve destek olmak için buradayım. Mudurnu ilçemiz için önem arz eden bu çalıştayın hazırlanmasında emeği geçen herkese özellikle bir kez daha teşekkür etmek isterim.” ifadelerine yer verdi.
Yapılan konuşmaların ardından ise BOFSAD tarafından hazırlanan ‘Fotoğrafçı Gözüyle Mudurnu’ adlı bir sunum gerçekleştirildi. Sunumun ardından ise tematik sunuşa geçilerek Mudurnu’nun değerleri şehir plancısı-koruma uzmanı Dr. Ege Yıldırım ve şehir plancısı Turan Barlas sunum eşliğinde konuşmalarını yaptılar. Hazırlanan planın bölge insanına ekonomik getiri sağlamadığı taktirde Mudurnu’da beklenenin olamayacağını ifade eden Şehir plancısı Barlas, istihdam kaynaklarının arttırılması gerektiğini söyleyerek tanıtım ve reklamın da önemli olduğunu belirtti.
Çalıştayın devamında bir analiz gerçekleştirilerek, güçlü yanlar, zayıf yanlar, fırsatlar ve tehditler gibi konular görüşüldü.
Programın öğleden sonra devam eden bölümünde Mudurnu’nun vizyonu ve grup oturumları gerçekleşirken, programın sonunda ise bir genel değerlendirme yapıldı.