NİÇİN DUA EDİYORUZ
“Bana dua edin, size icabet( ve duanızı kabul) edeyim.”(Sure-i Gafir,60)
Başka bir ayette de şöyle buyuruyor:
“( Habibim) kullarım, sana beni sorunca (haber ver ki) işte ben muhakkak yakınımdır. Bana
dua edince ben dua edenin davetine icabet ederim.( Duasına cevap veririm)Bakara,186.
Dua, Allah ile kulları arasında bir bağdır. Sıkışan, daralan kul kurtuluşu Allah’a yalvarmakta
bulur ve hemen O’na duaya sarılır. Yukarıdaki ayette de geçtiği gibi Rabbimiz kulların dualarını duyar.
O, bize her şeyden daha yakındır.
Kendisine açılan elleri gören ve yapılan duaları duyan Allah (c.c.) o duanın sahibini hiç eli boş
çevirirmi? O. Sonsuz rahmet ve merhamet sahibidir.
Yeter ki O’na açılan eller, o’na yalvaran diller samimi olsun ve yapılan istekler usulü ile
Kalkan, okun geri tepmesine ve yara açmasına, yağmur, bitkilerin bitmemesine sebep
olduğu gibi, dualar da belaların geri dönüp ilahi rahmetin gelmesine sebep olur. Ok ile kalkan
karşılaştıklarında, kalkan oku geri ittiği gibi, bela ile dua karşılaşınca da dua belayı geri iter. Bu da
Allah’ın bir hükmüdür. Allah’ın takdir ettiğine razı olmak ayrı, gelecek belaların defi için dua yapmak
ayrıdır. Bunların ikisi birbirine zıt değildir. Nitekim Allahü Teala:
“ Tedbirinizi alınız” buyurmaktadır. (Nisa suresi, 71)
“Tohum ekildikten sonra sulamaya ne lüzum var, eğer mahsul bitmesini Allah takdir ettiyse
bitecek, Takdir etmediyse bitmeyecek, sulamaya ihtiyaç yok” denilebilir mi? Hatta böyle sebeplere
başvurmak mecburiyetinde değil miyiz? Hatırları takdir eden Allah onu bir sebebe bağlamış, şerri de
takdir ederek, onu defetmek için sebepler hazırlamıştır. İşte dualar, şerlerin define birer sebeptir.
Yalnız şunu hatırdan çıkarmamak lazımdır ki, yapılan dualardan umulan faidelerin tahakkuk
etmesi için, duanın usul ve adabına tam manasıyla riayet edilmesi ve duaların ihlasla yapılması
lazımdır. Yoksa gelişi güzel yapılan her duanın kabul edilmeyeceği izahtan varestedir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Dua ibadetin ta kendisidir.” ( Ebu Davud, Tirmizi)
“ Allah indinde duadan şerefli bir şey yoktur.” (Tirmizi, İmam Ahmed, Hakim.)
“Şüphesiz ki dua, hem başa gelen ve hem de henüz gelmemiş olan şeylere faydalıdır. Ey
Allah’ın kulları duaya devam ediniz.” ( Tirmizi)
“ Kim güçlük ve üzüntülü zamanlarda duasının kabul edilmesini arzu ederse, bolluk ve rahat
zamanında çok çok dua etsin.” ( Tirmizi)
Yüce yaradan dualarımızı kabul etsin.
Sağlıcakla kalın dostlarım.
Serdar SELEK