SENDİKALAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ ?

İnsan hakları ve demokrasiden söz ederken arkadaşlarımla, pozitif haklar: “Ekonomik , sosyal hak ve özgürlükler hakkı , sendika kurma hakkı ,Çalışma ve sosyal güvenlik ve konut haklarını “düşündüm ,geçmişe bakarak.

Pozitif haklarını kullanan eğitim çalışanları , sendika kurarak , çalışma ve sözleşme yapabilme haklarını kazanabilmek için , her platformda hak arama mücadelesi vermeye başladılar . Anayasa , yasa , tüzük ve yönetmeliklerin izin verdiği alanlarda mücadeleleri gittikçe hız kazanmış , kimi zaman da başarılı oldular . Örgütlerinden aldıkları güç ile , hareket starejisini geniş çerçeveye yaydılar , ya da yaymaya çalıştılar .

Eğitim çalışanları sendikaları , mücadelelerini açık alanlarda izinli pretostolarla gösterirken ,kimi zaman da üyelerini bilinçlendirerek , onların yaşamlarını kolaylaştırıcı seminerler düzenlerler. Yine etkin sendikalardan kimi de; Eğitim çalışanlarının hakkı olan hakları kazanmak için masaya oturup “pazarlık” yapma gücünü eğitim çalışanları ile paylaşma yoluna gider.

“ 24 Kasım Öğretmenler Günü “ nedeniyle sendikalar tarafından üyelerine yönelik etkinliklerde ; “Çam sakızı çoban armağanı” verilen hediyeler . Tanışma ve dayanışma amaçlı yemekler düzenlenerek eğitim çalışanlarının gönlü alınmaya çalışılmıştır.

Diğer taraftan ,Türk Eğitim-sen. Sendikası’ da ,hediye vermek , yemekli toplantı düzenlemenin yerine , tüm eğitim çalışanlarını da davet ederek “ Farkındalık- Özgüven “ konulu seminer düzenleyerek takdir toplamıştır . Benimde çok önem verdiğim bir konuydu ,bu . İletişim eksikliğimden kaynaklanan sorun yüzünden katılamadım. Üzüldüm .Eğitim çalışanlarının manevi ihtiyaçlarını giderici etkinliği ayakta alkışlıyorum .Türk Eğitim Sen .sendikası Bolu Şube Başkanı Öğretmen, sayın Hüsnü YAMAN’ı , sendika yönetim kurulunu kutluyorum . Hak arayışı sınırlarını genişleten örnek bir etkinlikti . Bundan böyle de düzenleyecekleri , eğitim içerikli seminerlerine katılmaktan haz duyacağım .

Örgütlü yaşamanın zevki bir başka oluyor. İyisiyle kötüsüyle yapılan etkinliklere katılma , katılabilmek ne güzel…!Selamlaşmak , birbirine destek olmak insanın doğasında olan özellikler . Sendikalarımızla bunu perçinleştirmenin tadına doyum olmuyor vesselam. Öğretmen olmanın onurunu yaşamak, sendikalarımızla bütünleşerek gururlanmak varken, sendikasız yaşamak yavan ekmek yemekle eş anlamlı görüyorum.

Unutmadıklarım ;

Zorunlu hallerde tatil edilen okulların öğretmenlerinin ücretleri hususunda, toplu görüşme sözleşmesinde yer almasını sağlayan Eğitim-Bir Sendikasını da , “Kar tatili” vb.

Masa başında yapılan sendikacılığın “kısır” mücadele döngüsü içinde olduğunu söyleyen Eğitim-Sen sendikasını da kutluyorum!

Sendikasız eğitim çalışanlarına , yer ve zaman göstermeden ,hak arayışı yarışında ki , sendikalarımızdan birine üye olmalarını öneriyorum…!

Umarım önerim ses getirir.

Hoşça Kalın , Sendikasız Kalmayın….!

İsmail ALTOK

Kıbrıscık Kıbrıscık 16 Aralık 2013 / 21:15 Yanıtla

Zaten sendikalıyız… Eğitim Sen ilk oluşmaya başladığından beri üyeyiz… En köklü mücadaleyi veren sendika… Yazınız bir sendikayı ( belkide üye olduğunuz ) övme yazısından öteye gidememiş…. Maalesef…

Ismail Altok 16 Aralık 2013 / 21:34 Yanıtla

sendikalar yaşamımızın tam ortasında artık.yaşayıpta gördüğümü anlatmaya çalışıyorum, sayın öğretmenim!

bayram ertem 17 Aralık 2013 / 07:43 Yanıtla

Sendikacılık, üyelerinin hak mücadelesini yapmalıdır. Türk Eğitim Sen bu işi iktidarın izin verdiği kadar yapan bir sendikadır. Katılmadığınız bir toplantı üzerinden bu sendikayı övmeniz (diğerlerinden bahsetmişsiniz ama…) ilginç olmuş!

HÜüseyin CABA 19 Aralık 2013 / 20:30 Yanıtla

Sendika Üzerine Kısa Bir Deneme

Yazınızın ve niyetinizin iyi olduğu şüphesiz ancak gerek tarihsel gerekse örgütsel konularda bilgi eksikliği yanlış yorumlara neden oluyor düşüncesindeyim…

Eğitim-Sen önceli sendikalar(daha önce farklı iki sendika idi) kurulurken “memurun sendikalı” olamayacağı (bugün aynı şey emniyet görevlileri için savunuluyor) düşüncesini savunanlar apar topar TÜRK-EĞİTİM SEN’İ kurdular. (O gün için “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” durumu oluşmuştu…)

Yani dün samimi değillerdi bugün durum nedir.
Öncelikle genel olarak sendikaya bakalım. Sendika emek örgütüdür ve işverene karşı (özel, tüzel yada devlet fark etmez)üyelerinin haklarını üyeleri ile yek vücut olarak savunur…
Grev ve toplu sözleşme hakkı olmayan bir sendika gerçek anlamda sendika değildir ve GREV hakkı olmadan toplu sözleşme masasına oturan bir sendika her hali ile işverenin yanındadır…

Sendika bayrak, vatan ve inanç (din vb) kavramlarına sarılmaz, bu değerlere yaslanan bir örgüt sendika kılığına bürünmüş farklı bir örgüttür… (kurt-kuzu öyküsü)

Sendika siyaset yapar mı? Bir siyasi partinin kuyruğu olamaz ama siyasi mücadele verir. Hak mücadelesi siyasetsiz olmaz. (4+4+4 Eğitim Yasası için verilen mücadele siyasetin daniskası değil miydi?)

Eğitim alanında bulunan 3 büyük sendika Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen bu özelliklere sahip mi? Eğitim Bir-Sen Yeni kurulmuş dini değerlere yaslanmakta ve AKP’nin şubesi gibi çalışmaktadır. Türk Eğitim-Sen doğrudan Türk Milliyetçiliği yapmaktadır. Bu özelliklere tek uyan Eğitim-Sen dir. Ayrıca bu sendikaların konfedarasyonları (Kamusen ve Memursen) biri milliyetçi diğeri dinci olduğu ve emek değerlerini tam olarak taşımadıkları gerekçesi ile de Uluslararası İşçi Birliği ne defalarca başvurmalarına karşın alınmamışlardır…

Bu arada kurulduğundan beri Eğitim-Sen’in (bağlı olduğu konfederasyon KESK) onurlu bir biçimde mücadele ettiği ancak “kürtçülük, alevicilik” gibi konulara bulaştığı(resmen bölücü olduğu) özellikle yukarıdaki iki sendika ve onlara yakın çevrelerce dillendirilmektedir… Açık olarak belirtelim ki, Eğitim-Sen “utanacağı şeyi yapmaz, yaptığı şeyden de utanmaz!” Yani Eğitim-Sen asli olarak emek örgütüdür, ancak bulunduğu alanda yada ülke genelinde bırakın kürdü aleviyi, bir “Çingeneye” haksızlık yapılırsa Eğitim-Sen ona destek verir sahip çıkar. Elbet ki Eğitim-Sen’in asıl işi emek mücadelesidir, ama her haksızlığa karşı mücadele edene destek vermek sendikadan önce insanlık görevidir… Eğitim-Sen’in “kürtçülüğü ve ya aleviciliğide” bu perspektiften ne ileri ne de geridir…

Bir öykü; Aziz Nesin “Edirne Genelevi’nin çalışanları ile birlikte satılık olduğunu belirten bir gazete ilanı görür” ve ilan sahibini mahkemeye verir. Duruşma hakimi Nesine “sen bunların avukatı mısın?” Diye çıkışır… Nesin, “bu çağda insanların mal gibi alınıp satılması bir insanlık utancı ve suçudur, bu utanca ve suça ortak olmamak için bu davayı açtım bu nedenle bu insanların avukatıyım…” Der… Eğitim-Sen işte böyle bir geleneğin sendikasıdır…

O öncelikle sendikacılık etkinliği yapmaktadır, ancak insanlık utancı ve insanlık suçu içeren her eyleme de karşı çıkma görevini de üslenmiştir…

Bu gerekçe ile de bugün;yoksulluğa, yolsuzluklara, hak kayıplarına, zulme dur demek için greve çıktı ve meydanlarda yürüdü…

Başarı, sevgi, mutluluklar…

HC, 19 ARALIK 2013

HÜüseyin CABA 19 Aralık 2013 / 21:15 Yanıtla

NE YAPMALIYIZ?

KESK asıl olarak 2,5 milyon kamu emekçisinin temsilcisidir?
Bu ne demektir? Bu KESK sadece üyelerinin değil dayandığı tüm sınıfın hakları için mücadele ettiğinden dolayı 2.5 milyon kamu emekçisinin temsilcisidir…

Ancak pratik olarak KESK tüm kamu emekçilerini en azından yarısını üye yapabilmiş midir? Hayır…
KESK’in mücadelesi de hedefi de bu 2.5 milyonluk kamu emekçisini kucaklamak ve yek vücut mücadele etmektir.
Ancak pratik durum böyle değil, hükümete dayanan MEMURSEN en büyük sendika, üye sayısı açısından KESK şu an 3. durumdadır…

KESK’in savunduğu istemler 2.5 milyonun istemleridir. Bu nedenle KESK kendine karşı yürütülen ötekileştirme etkinliklerini (Kürtçü, Alevici, bölücü vb.) etkisiz kılmalı ancak MEMURSEN ve KAMUSEN üyelerine de “ÖTEKİ” gözü ile bakmadan ve onların emekçi olduğunu unutmadan “haklarımız etrafında” tüm emekçileri birleştirilmesi mücadelesi verilmelidir…

Pratik durumlarda da KAMUSEN hatta MEMURSEN ile bile eyleme gidilebilir. Bunlardan da kaçınılmamalıdır. Çünkü “ak koyun, kara koyun” ancak gün ışığında seçilir… Hak uğruna mücadelelere bu sendikaları ve özellikle tabanlarını katabilirsek gerçek sendikal mücadeleyi yaşama geçirmiş oluruz… (Bu konuda geçmişte olumlu örnekler yaşanmıştır…)

Tekrar, başarı sevgi mutluluklar dilerim…

SENDİKALAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ ?

YORUM ALANI

SON DAKİKA

Seben Belediyesi eğitime desteğini sürdürüyor